ilk basımı 2004 olan islam çupi'nin "olaylar, sağbekin lahana dolmasını yemesiyle başladı" kitabından;
sercan, huysuz martı
sercan görgülü, istanbul büyüklerinin büyük gözlerinde uzun bir süredir, oturuyor ama hiçbir "kalk" komutu yok.
bolu ıssızlığından istanbul'un futbol şamatasına düşen sercan'ın hiçbir transfer ayında assolist listesine girememesi ilgi çekici değil mi?
oysa assolist reklamı yapmak için günümüzde hiç de öyle üst seviyede bir zekâyı gerektirmiyor.
aç avrupa haritasını önüne... bir gün b. almanya'dan, bir başka gün ispanya'dan, öteki gün italya'dan bas ki gazeli, yer gök inlesin.
hiç naim kadarda mı olamıyorsunuz? adam iki aydır manşetlerde... apartman mı kaldırıyor, altın, otomobil, minibüs mü kaldırıyor, yoksa halter mi? çakana çek verilir.
bazı gazetelerin spor sayfalan için transfer, yılda on iki ay süren bir yazdır. bir bikinili adaleli erkek görmesinler, adam milyarlık bir futbol malı olur.
* * *
sercan'ı sayfada bıraktığım yerde yakalayayım bari... martı sercan'ın bir estetik ameliyatla hemencecik aslanlaştırılması, kartal veya kanarya haline getirlmesi pekala mümkün ken, galatasaray, beşiktaş ve fenerbahçeli genel cerrahlarının hâlâ neşterlerini kınında tutmalarını anlamak, anlam dışı bir anlamsızlık...
martı beyazında kalmak, birinci ve değişmez inadı mıdır sercan'ın?..
sercan bazı maçlarda, 30 yıl öncesinin marmara denizi'nde ufuktan su seviyesine beklenmeyen pikeler yapıp, gagasının arasına bir canlı istavrit ve izmarit alan bir martının becerisine ne kadar hayranlık atılırsa, onun eşitine layık bir futbol jonglörüdür.
kendi ekseni etrafında çok çabuk ve rahat dönen görülmemiş bir sol ayağı vardır. rakip kalabalığı arasına girmeyi seven, kalabalığı yemek için inanılmaz iştahı olan bir sol ayak...
müthiş çabuk ve deparları sağlıklıdır sercan'ın... sol ayağından çıkan şutlar richter ölçeğine göre hız dışı kalsalar bile, bir kaleci için ters karakterlidir, sakardır.
sercan oyun oynama keyfi yerli yerinde ise, moralinde gram problemi yoksa, sarıyer arkasında olsa da olmasa da, bir maçın kaderini tek başına imzalayan kahraman olur.
* * *
tahrip magoizmi varsa 30 yıl, istanbul için bir atom bombasıdır. bu atom bombası, nasıl eski istanbul'dan yenisine gelebilecek tek klasik bırakmamışsa, bu enkaz martıların da karakterini değiştirmiştir.
şimdilerde martılar denizden gitgide uzaklaşmakta, ikisiüçü bir araya gelip teşvikiye damlarında masum güvercinleri parçalamaktadır.
tıpkı sercan'ın bazı maçlarda insafsızca futbolu parçaladığı gibi...
15 ocak 1989
not: yazının yazıldığı tarihten önceki son sarıyer maçına yazdım...