bir hafta aradan sonra ankara'da eyüpten sonra bu sefer de bir başka şampiyonluk mücadelesi veren çaykur rizespor ile karşı karşıya geldik.
uzun bir aradan sonra bu sefer de tanıl abiyle tribündeydik. bol bol laklak ettik özlem giderdik.
eyüpğ maçındaki gibi yine maça iyi başladık. bir de üzerinde maçın başında kornerden gol atınca "bu sefer ankara'da kazanacağız!" diyorduk.
golden sonra rizespor iyice açılmaya ve arka alanı boş bırakmaya başlarken bizim teknik ekip barış'ı en ileriye bırakıp uzun paslarla ondan "youla" olmasını istiyordu!
birkaç kere de buna oldukça yaklaştı altınorduda yetişmiş barış ama ya son dakikada kötü pas verdi, ya destek gelmedi ya da topu ezdi.
derken bu sefer de kornerden rize beraberliği yakaladı. "olsun" dedik...
ilk yarı berabere bitti ama ikinci yarı "olmadı."
2-1 olunca bizim için maç yine bitti. sonra didin dur ama olmadı. sonlara doğru fark ikiye çıktı ve bir yandan soğuktan titriyerek tribünü boşaltırken bir yandan da yine sıfır çekiyorduk!
maçla ilgili tek güzel not maçın sonlarına doğru rizesporlu taraftarlarının "gençler, gençler" tezahüratı yapmaları oldu...