izmirspor karşısında çok iyi bir futbol gösteren sarı-kırmızılılara farklı neticeyi yılmaz, metin (2) ve kadri'nin golleri sağladı
necmi tanyolaç
galatasaray evvelâ futbol oynadı..
şampiyonlukta sadece gözü değil, sözü olduğunu da ortaya koydu oynadığı oyunla.
sonra 4 güzel gol attı. bir o kadar da atabilirdi. attıkları ve atamadıkları ile şampiyonluğa doğru ilk pey akçesini sürdü ve öyle çıktı sahadan.
galatasaray'ın gayet rahat bir tempo ile götürdüğü bu maçta elde ettiği skor, hakçası oynadığı futbola göre azdı. metin, eski metin'i oynayan metin biraz kısmetli olsaydı, her halde milli lig'in gol rekoru olurdu bu maç. ama, metin bütün fevkaladeliğine rağmen sadece iki kere gol şansına sahip olabilmişti. ilk devrenin başında direklerden, barajlardan dönen bombaları bir tarafa, attığı penaltıda topun yine direkleri buluğu metin için talihsizlikti.
oyunun henüz ilk dakikası oynanıyordu ki: yılmaz solbekin kısa düşen avt atışını yakaladığı gibi sürüldü ve patlatıverdi. ilk gol, iyi futbolun ve farklı neticenin işâreti olmuştu. rakibinin hızlılığına şöyle, böyle mâni olmaya çalışan ve sadece ergün'le akın yapabilen izmirspor 40. dakikada ikinci golü yiyecekti. bu gol metin'in bir vuruşuna kafa ile mâni olmak isteyen sağbek erol yardım ediyor ve top ters köşede kalan faruk'un yetişemeyeceği köşeye gidiyordu; 2-0. ve metin üçüncü golü atarken, özgür penaltıya sebep oldu. metin çekti penaltıyı, top direklerde iz bıraktı. devre böyle bitti.
ikinci yarıda galatasaray yine hızlı, iştahlı ve yıldırıcıydı.
bu fırtına arasında çok goller kaçtı. çok şutlar geri döndü. 71. dakikada metin'in ceza sahası içinden savurduğu şutu yine direkler durdurmuş, geri fırlayan topu kadri sol vole ile filelere uzatmıştı: 3-0. nihayet metin’in son golüne sıra geliyordu. tam 83. dakikadaydık. kadri topu tam metin'in önüne düşürdü. kral bu defa sol bir voleye asıldı. bu, tabanca kurşunu gibi bir şeydi. ağları aşağıdan yukarıya taradı. fileler yırtılmamışsa, ya fazla sağlam, ya da fazla talihli olmalıydı...