altay’a izmir'de 2-0 mağlûp olan beşiktaşlılar dün de büyükadadaki kamp yerlerinde hafif bir çalışma yapmış ve günü istirahatle geçirmişlerdir. beşiktaşlı futbolcular, altay karşısında kırılan prestijlerini düzelteceklerini ve kendilerine lâzım olan 3 farkı yarın mlthatpaşa stadında yaparak finale yükseleceklerini söylemektedirler.
altay dün gece geldi
yarın beşiktaşla karşılaşacak olan altay takımı dün gece şehrimize gelmiştir. kafileye dahil edilmeyen ve izmirde gizli bir yerde bulunan kaleci varol, yarın sabah uçakla istanbula gelecektir. izmir’in sivah -beyazlıları bugün mithatpaşa'da bir çalışma yapacaktır.
beşiktaş - altay saat 18 de mithatpaşada karşılaşıyor
türkiye kupasının ikinci finalisti bugün saat 18 de mithatpaşa stadında oynanacak beşiktaş - altay maçından sonra belli olacaktır.
kupanın yarı finalinin ilk maçında izmir'de altay'a 2-0 maglûp olan beşiktaşlıların finale yükselebilmeleri için bugün rakiplerini en az 3 farkla yenmeleri icap etmektedir.
izmir takımının başkanı rıdvan burteçin dün maç hakkında şunları söylemiştir: «azimli ve arzuluyuz. bu kulübümüzün tarihibde elimize az geleb şanslardan biridir. bu şansı iyi kullanmak ve finale kalmak istiyoruz. maç için bâzı tedbirler aldık.»
beşiktaş antrenör yardımcısı recep adanır ise, «en güzel cevabı rıdvan beye sahada vereceğiz. futbolcularımız vazifelerine müdriktir. finalekalmayı istiyoruz. izmir'de sezonun en köyü oyununu oynadık ve yenildik. altaylılar bundan şımardılar her halde» demiştir.
mithatpaşa'daki maçın kaderini değiştirecek penaltıyı güven üç defa çekti... varol çeldi... güven tekrar attı... ve hakem büyük bir hatâ ile golü saymadı
beşiktaş elendi... altay finalist
fırtına gibi girdiği maçı 1-0 galip bitiren beşiktaş altay barajını aşamadı
necmi tanyolaç
5 dakikada 1-0 galip duruma geçmişsin ...yüklenmişsin, yüklenmişsin. rakibin neye uğradığını şaşırmış. fırtınalaşmışsın... ve sonra bırakmışsın işin ucunu. penaltılara bağlamışsın bütün ümidini.
bütün bu üzüntüler. kupanın final adayını kurtaramayacaktı tabii. sonunda gerçeğe boyun eğecekti beşiktaş. ama allah korkusu diye bir korku varsa, açık konuşmak lâzım, beşiktaş kendi kendini yerken, ali timur isimli bir hakemin de kurbanı oluyordu. beşiktaşlı futbolcular ne kadar kötü futbol oynamış olurlarsa olsunlar, eninde sonunda «hakemin insafsızlığından ve ölçüsüzlüğünden» şikâyet ederken, haklı görüleceklerdi.
maçı futbol maçı olmaktan çıkaran timur 31 dakikada beşiktasın kazandığı penaltıda güvenin varoldan dönen topu kaleye indirişini gol saysaydı, hem vazifesini yapmış olacak, hem de bu kadar üzücü olaya fırsat hazırlamayacaktı. beşiktal, bu penaltıyı kazandığı zaman maçın henüz 30. dakikası doluyordu ve 1-0 lık avantajla saldırıyordu. sanlıyı, kale önünde düşüren kâzım sebebiyet vermişti penaltıya. güven atacaktı penaltıyı. geldi topun başına, vuruşunu yaptı. varol soluna giden topu çeldi. güven yetişti ve tamamladı. hayrettir, hakem golü saymıyor ve atışı tekrarlatmaya hazırlanıyordu. niçin, nedan? sebebini anlamak imkân yoktu. bu, bal gibi goldü, böyle bir haraketi gol saymamak için deli olmak lâzımdı. ama, beşiktaş çâresiz boyun etmişti karara. hakemdi maçın hakiml! güven bir daha penaltı attı. bu defaki kaleyegirmişti. fakat hakem düdüğünü çalmadığını ileri sürüyordu şimdi. nihayet maçı maç olmaktan çıkarıp, kördöğüşüne çeviren 3. penaltıya sıra geliyordu. güven, atacaktı üçüncüyü de. bu defa varol, sağına fırlayan topu yumrukladı, kurtardı penaltıyı. hakem maçın tekrarına sebebiyet verecek derecede ağır bir hâtâya düşerken, beşiktaşın idarecilerine veya teknik yöneticilerine şu suali sormak lâzım, «böylesine önemli, şampiyonluğun kaderiyle bu kadar ilgili bir olaya niçin seyrici kalıp, penaltıyı, ayakları tir tir titreyen güven’e - hem de üçüncü defa- attırmakta ısrar ettiler?»
bu hâdise bbeşiktaş'ı, aslında sinirli ve savruk oynayan beşiktaşı bitirmişti... artık, sahada sadece altay gözüküyor ve beşiktaş granit bir kaya blokunun önünde eriyip gidiyordu.
halbuki, siyah - beyazlılar ölesiye defans yapmakta kararlı altay'a karşı hızlı yüklenmiş ve 5. dakikada sanlının hazırladığı bir pastan faydalanıp, varol'un üzerinden aşırtma bir vuruş çıkaran güven'in golüyle 1-0 öne geçmişlerdi. beşiktaş sonra duruverdi.
baştaki hızını, baştaki öldürücü gücünü 20-25 dakikacık devam ettirebilse, bu maçı kurtarır, sahadan üç farklı galip çıkardı. ama, durmuştu beşiktaş. ilerde bir sanlı ve güven gayret sarediyor, geride bütün oyuncular maksatsız hareketlerle zaman geçiştiriyorlardı. uzaktan bakanlar, beşiktaşın çok açık farklı bir galibiyetin anahtarına sahio olduğunu ve bunun için vakit öldürdüğünü sanırlardı. ancak, durum tamamen tersineydi ve altay iddialı rakibi karşısında tam bir ölüm - kalım maçı oynamaya çalışıyordu.
özcan'ın kalesinin bir kaç âni hücumla atlattığı tehlikelerden sonra beşiktaş ikinci gol fırsatı bir kere daha gelecekti. yine sanlı almış gidiyordu topu ayağına. daldı altay ceza sahasına, tam şutunu atacağı sırada, yetiştiler. biri de kâzım'dı, çelmeleyenlerin. düştüğü yer sanlının ceza sahasının içiydi. penaltı, diyorduk ki, hakem insafsızlık kampanyasına yeni bir flâma ekleyerek sanlıya yapılan hareketi ceza sahası dışında cezalandırıverdi. artık beşiktaşta ne sinir kalmıştı, ne de futbol. devre 1-0 bitti.
altay dayanıyor
ikinci yarıda müdafaada harikalar yaratan altay, beşiktaşın üstünlüğüne puan vermemek azmiyle oynuyordu. varol, beşiktaşın real madrid maçını yaşıyor, iki bek bekir ve numan avrupai kesişler yapıyor, iki yan haf devleşiyor ve sarı saçlı bir çocuk - aytekin - da beşiktaşın çarkına inanılmaz bir direnişle çelik çubuklar koyuyordu. kısacası altay beşiktaşı işletmeyecek ve son dakikalardaki tarihi mukavemeti ile kupanın finalisti olmaya hak kazancaktı...
hakemi, futbol federasyonunu şilâyet eden beşiktaş, maçın tekrarını istiyor
beşiktaş kulübü dün gee futbol federasyonuna bir telgraf çekerek, hakem ali timur'un beynelmilel kaide hatâsı yaptığını bildirmiş ve beşiktaş - ajtay maçının tekrarını istemiştir.
siyah - beyazlılar bugün de ankara’ya mufassal bir şekilde hazıradıkları itirazlarını göndereceklerdir.
dünkü maçtan sonra bu hususta bir açıklama yapan idare heyeti üyelerinden süleyman soba, şunları söylemiştir: « - hakem beynelmilel futbol kaidelerini ihlâl etmiştir. buna binlerce seyirci, basın mensupları, saha müşahidi ve komiseri açıkça görmüştür. futbol federasyonunun hakkımızı hassasiyetle aramasını ve korumasını istiyoruz. izmir'de altay ile oynadığımız birinci maçta da aynı şeyler olmuş ve necdet oralalp takımımızın hayatı ile oynamıştı. bu defa hakkımızı sonuna kadar savunacağız.»
seba, maçtan sonra üzgün bir şekilde soyunma odasında toplanan futbolcuları da teselli etmiş, «üzülmeyin, bizim kaderimiz bu. siz sahada vazifenizi yaptınız, hakem finale kalmanızı önledi» demiştir.
üstüste attığı 3 penaltı da girmeyen güven ise «birincisinde şutumu çektim. varol kesti, gelen topa vurdum, hakem iptâl etti, ikincisinde ise bana at işareti verdi, ters tarafa attığım golü daha sonra iptâl etti» şeklinde konuşmuştur.
varol «satılık olmadığım anlaşıldı»
maçtan sonra seyircilerin şişe yağmuruna tutulan ve soyunma odasına gitmek için bir müddet saha içinde kalan altay futbolcularından varol «satılık adam olmadığım anlaşıldı. ben beşiktaş'ı severim, fakat formasını giydiğim takımıma da ihanet edemem. senelerce kalesini koruduğ|um beşiktaş taraftarlarının yapımış olduğu kötü tezahürata ise sadece tessüf ederim» demiştir.
mithatpaşa stadı dışında alınan fevkalâde emniyet tedbirleri ile maçtan sonra futbolcular herhangi bir hâdiseye sebep verilmeden stadı terk etmişlerdir.
«izmir’de böyle şeyler olmaz»
altay idarecilerinden mazhar zorlu «izmir'de böyle şeyler olmayacaktır. bu finalist galatasaray'ı şehrimizde en iyi şekilde misafir edeceğiz» demiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: «- istanbul'da takımımıza çok çirkin hareket edildi. halbuki iki hafta evvel şampiyon fenerbahçe, izmir’de alkışlar arasında sahadan ayrılmıştı.»
timur, «düdük çaldım» dedi
maçın hakemi ali timur, penaltı hâdisesi hakkında şunları söylemiştir: «güven penaltıyı atmadan evvel varol'un kıpırdadığını gördüm ve düdük çaldım. ikinci atışta ise güven, penaltıyı düdük çalmadan attı ve bu sebeple golü iptal ettim.»
federasyon dünkü toplantıda takdir hatası yapan hakem ali timur'a, bir yıl müddetle boykot cezası verdi
ankara özel,
futbol federasyonu, beşiktaş'ın altay maçının tekrarı konusundaki müracaatını, dün yaptığı toplantıda reddetmiştir.
dün akşam merkez hakem komitesi üyelerinin de hazır bulunduğu ve geç vakte kadar devam eden toplantı sonunda hakem ve müşahit raporlarını tetkik eden federasyon ali timur'un kaide hatâsı yapmadığını kabul etmiş, ancak takdir hatası sabit görülen timur'a bir yıl müddetle naç verilmemesi kararlaştırmıştır. federasyon başkanı muhterem özyurt toplantıdan sonra şu açıklamayı yapmıştır:
özyürt «karar vermek çok güçtü» dedi
«-beşiktaş'ın bu müracaatı hakkında karar vermek çok zor bir işti. ancak mevcut hakem ve müşahir raporlarına dayanarak ali timur'un kaide hatâsı yapmadığını tesbit etmiş bulunuyoruz. gine raporlara göre hakem bir takdir hatâsı yapmıştır. bu bakımdan müsabakanın tasdik edilmesini ve hakemin de bir yıl müddetle maç idare etmemesini kararlaştırdık. durum ilgili kulüplere bildirilmiştir.»
yapılan açıklamada hakemin penaltı atışından sonra çıkan olaylarda idaresizlik gösterdiği de belirtilmektedir. merkez hakem komitesi ve federasyon üyeleri bu mevzu ile igili olarak ankaraya gelen beşiktaş kulübü başkanını da dinlemişlerdir.
işte ali timur'un ankara ile yaptığı telefon konuşmasu: "civdanım çok rahat, asla taraf tutmadım"
merkez hakem komitesinden ibrahim onuk'la yaptığı konuşmada yan hakemlerden dert yanan timur, güvenin ilk penaltıda düdükten sonra, ikincisinde ise düdülten önce vurduğunu söyledi
vokan yaman adana'dan bildiriyor
beşiktaş - altay maçının orta hakemi ali timur hakkında merkez hakem kurulu tarafından soruşturma açılmıştır.
merkez hakem komitesi asbaşkanı ibrahim onuk, dün ankara'dan telefonla görüştüğü ali timur'a, kendisine maçtaki olaylarla ilgili sorular ihtiva eden bir mektup gönderdiklerini söylemiş ve acele cevaplamasını istemiştir.
ali timur'a, gazetecilere herhangi bir beyanda bulunmamasını da söyleyen ibrahim onuk, gerekli açıklamayı federasyonun yapacağını bildirmiştir.
ibrahim onuk'un adana bölge müdürlüğüne dün sabah iki defa telefon ederek kendisiyle mutlaka konuşmak istediğini bildirmesi üzerine, evine haber yollanmasından yarım saat sonra bölgeye gelen ali timur, merkez hakem komitesi as başkanı ile 10 dakika konuşmuştur. timur, ibrahim onur'un «penaltıyı neden üç kere tekrarlattın» sorusuna telefonla şöyle cevaplandırmıştır: «- «— bütün penaltı atışlarında kıpırdamayı âdet edinen varol, birinci atışta yerinden oynamış ve topu çelmişti, top varol'un üç metre uzağına düşerken ben de düdüğü çaldım. güven bundan sonra gelip vurdu. birinci atışı bu sebeple tekrarlattım ve ikinci atışın yapılmasına hazırlanırken, varol’a yerinden oynamamasını tembih ediyordum ki, güven gelip atışı yaptı ve top ağları buldu. yâni atış benim bile haberim olmadan yapılmış bulunuyordu. bunun için bir daha tekrarlattım. güven üçüncü atışı da topu varol'un soluna atarak yaptı ve o da uzanıp aldı.»
yardımcılardan şikâyet etti
ali timur, merkez hakem komitesi başkanına bu açıklamayı yaptıktan sonra yan hakemlerden yakınmıl ve kendisine «hayatımda ilk defa gorduğüm bu arkadaşları, neden böyle kritik maça verdiniz? maçı idare ederken çok yalnız kaldım. beşiktaşın ilk golünün doğduğu pozisyon da penaltının hazırlandığı pozisyon da ofsaytmış. geride olduğum için elbette göremezdim. bunda benim ne günahım var» demiştir.
maçın sonucu ve yankıları ne olursa olsun, «vicdanının rahat olduğunu» söyleyen ali timur, yakın bir arkadaşının «taraf tuttuğu» yolundaki şakasını ciddiye alarak, «bugüne kadar aslâ taraf tutmadım da bu maçta mı tuttum?» şeklinde cevaplamış ve «hiç bir zaman galatasaray'ı olmadığını, fenerbahçeye sempati beslediğini belirterek, «beşiktaşlılar çok sinirli başlayıp, aynı şekilde devam ettirdikleri maçta, umduklarını bulamayınca, kendilerini temize çıkarmak için kabahati yükleyecek birini aradılar ve beni buldular. acaba olanca güçleriyle bana saldıran bu idareciler, üç penaltı atışını da varol2un soluna yapan güven yerine başka birine atış yaptırmayı neden akıl edemediler?» demiştir.
timur, kendisine savunma hakkı verilmeyişinden üzgün...
alâettin kutlu adana'dan bildiriyor
bir yıl boykotla cezalandırılan hakem ali timur, kararın kendisine yazılı tebliğinden sonra hemen hakemlik lisansını iade edeceğini söylemiş ve «hakemin takdir hakkını kullanması, asla ceza konusu olamaz. fırtınayı durdurmak için beni kurban ettiler» demiştir.
merkez hakem kurula'nun sorularını havi mektubun eline geçmesinden bir gün önce hakkında ceza verilmesine hayret ettiğini belirten timur, «savunma hakkımı kullanmama imkân verecek kadar sabırlı olamayışları, dikkati çekecek bir durumdur. bir yıl süre ile hakemlikten boykot edildim, beşiktaşlı idarecilerin maçtan sonra kopardıkları ve haklılığı çok şüphe götürür fırtınayı karşı bir kurban vermek mahiyetindedir» şeklinde konuşmuştur.
ali timur, bu karar hakkında üyesi bulunduğu hakem birliği'nin tepkisini de merakla beklediğini ifâde ederek, bu kararın hakemleri bundan böyle daima tesir altında bulunduracağını hatırlatmış ve türk futbolü için iyi sayılmayacak sonuçlar vereceğini söylemiştir.
yan hakemlerinin de kendisi aleyhinde rapor verdiklerini duyan ali timur, «eğer takdir hatâsı varsa bu dahi atışan golden ve penaltı olayından önceki pozisyonlarda varlığı ileri sürülen ofsayt durumlarının tesbit edilemeyişinden doğsa gerektir. bunda da hatayı bana yükleyen ve haklarında herhangi bir karara lüzum görülmeyen yan hakemlerinin hatâsı olduğu düşünülmelidir» demiştir.
timur, alınan kararda kaide hatâsı yapmadığının sarih şekilde belirtilmesiyle temize çıkmış olduğunu ifade ile, «bu karar, aslında benim beratimin ifâdesidir» diyerek sözlerini bitirmiştir.
kaleci > (bkz: varol ürkmez) > galatasaray'a sağbek > (bkz: bekir türkgeldi) > galatasaray'a solbek > (bkz: numan okumuş) > fenerbahçe'ye forvet > (bkz: feridun öztürk) > galatasaray ve gençlerbirliği' ne transfer olan oyuncular. ayrıca forvet, (bkz: aytekin erhanoğlu) ise benim de seyrettiğim rüzgarın oğlu tabirli sağ acıklardan biri idi.