20 ilkkânun (aralık) 1937 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
izmir likinde mühim gün
üçok la alsancak 8 golü nasıl paylaştılar ?
izmir, 15 — şampiyonanın en mühim karşılaşmaları bu hafta yapıldı. bugünkü maçlar şimdiye kadar elde edilen neticelere göre birinci plânda olan üçok ile alsancağı; ikinci plânda olan ateş ile doğansporu ve üçüncü plânda kalan yamanlar ile demirsporu karşı karşıya getiriyordu. birinci plândakiler şimdiye kadar yenilmemiş lerdir. galip gelen hem birinci devre birincisi, olacak hem de muhakkak milli kümeye girecek ve ateş - doğanspor galibi de evvelkilere yetişebilecek.
bunun için saha kalabalıktı ve maç çok büyük bir merak ve alâka içinde seyredildi. bu iki takımın bundan evvelki maçlara bakarak hüküm yürütmek lâzımgelirse izmirin en kuvvetlisi görünmekle beraber bu derece yüksek oynıyacakları umulmuyordu. çarpışma milli küme maçlarında görmediğimiz bir sürat, enerji ve ahenk içinde geçti, karşılıklı sekiz golün atılması ise müsabakanın heyecanını azami had de çıkardı. galibiyet gollerini alsancak yapıyor. üçok ise beraberliği temin etmeğe çalışıyordu. alsancağın golleri hep birinci numara gollerdi. eğer üçok beraberliği temin edebildiyse bunu âdil ve sait gibi birinci sınıf ve fırsatçı muhacimlere malikiyetinde aramalıdır. şayanı dikkattir ki bu iki takımın ayni oyuncuları geçen sene üçok ismi altında milli kümede oynadıkları zaman bu derece muvaffakiyet gösteremiyorlardı.
20 ilkkânun (aralık) 1937 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
bu maçlar ile birinci devre bitmiştir. yalnız geçen hafta tehir edilen üçok - doğanspor maçı kalmıştır. o da bu satırlar okunduğu zaman oynanmış bulunacaktır. bu maçın üçok tarafından kazanılacağını hesaba katarak birinci devre neticesinde edindiğimiz, kanaati şimdiden yazabiliriz.
ateş takımının alsancağa yenilmesi üzerinedir ki alsancak ile üçok büyük puvan avantajı elde etmişlerdi. bu haftaki beraberlik ise bu iki takımın biraz daha lehine olmuştur. herne kadar ateş ve doğanspor takımları bunun için büyük tehlike iseler de bu takımların her ne olursa olsun ikinci devrede vaziyeti kurtaracakları ihtimali kuvvetlidir. o halde milli küme takımları üç mıntakada da şimdiden belli olmuş gibidir. muhafızgücü, harbiye, alsancak, üçok, istanbulda geçen seneki takımların temsil edeceğini söylersek kehanet sayılmamalıdır.
izmir, likmaçlannı ikincikânun ayının üçüncü haftasına bitireceği cihetle başka maçlar yapmak için de vakti var dır. bu itibarla futbol federasyonunun ecnebî temaslar programında izmire de yer vermesini istemek hakkımızdır.
27 ilkkânun (aralık) 1937 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
izmir likmaçlarında ilk devre ne neticelerle kapandı?
aşağıdaki puvantaj cetvelinden de anlaşılacağı üzere üçok ve alsancak takımları birinci devreyi büyük bir farkla bitirerek milli kümeye girmek hakkını elde ettiler. bu kat'i hükmü şimdiden verdiğimizin sebebi diğer takımların ümitsiz vaziyetidir. başlangıçta demirspordan gayri bütün takımlarda milli kümeye girmek ümidi vardı. bu ümit evvelâ yamanlardan, sonra ateşten, en nihayet doğanspordan kesildi. halbuki daha bir devrelik maçlar vardır. burası doğru. fakat milli kümeye girememek vaziyeti karşısında ateş ve doğanspor takımları işi gevşettiler. daha doğrusu ateş takımı adnan ile nurullahı tutamadı, kaybetti. bu iki oyucu diğer birçok arkadaşları gibi istanbul takımlarında görülecektir. bunlarsız ateş takımı bir netice bekliyemez.
doğansporun vaziyeti de daha iyi değildir. öyle tahmin ediyorum ki bu takım hakkı, fethi, fuat ve sabri gibi (as)larını kaybedecektir. bu oyuncuların bu vaziyet karşısında futbolu terketmeleri beklenebilir. bu suretle izmir futbolü, muhtelit ve milli takım saflarına kadar yükselen altı en kıymetli elemanını birden kaybedecektir ki telâfisine dört beş sene için imkân yoktur. işte milli kümeye izmirden dört yerine iki takımın alınmasının ilk menfi neticeleri. eğer izmirde hiç olmazsa on iki klüp olsaydı milli küme harici takımların tesiri olmıyarak kendi aralarında ayrıca maçlara devam etmesi bu sayede kuvvetlerini istanbulun — milli küme harici takımları gibi — muhafaza etmeleri pek mümkündü. izmirde klüp adedi çoktur diyerek gayri federeleri ortadan kaldırmanın ve (9) federe takımı altıya indirmenin ilk fena âkibeti işte böylece hemencecik tezahür etti. demek oluyor ki izmirdeki klüp vaziyeti bugün gayrikâfi ve gayritabiidir.
fakat vaziyet henüz ilk safhasında olduğu için kimsenin aldırdığı yoktur. herkes kendi havasında...
ankaranın vaziyeti de bizimkinden pek farklı değil ve olmıyacak. bu kadar kalabalık, çalışkan ve ümitli klüpten yalnız, ikisinin milli kümeye girmesi muhakkak ki aksülâmel doğuracaktır. birçok güzide oyuncuların keyfi veya bilmecburiye oraya gitmesine rağmen bir sene içinde ankaragücüyle, gençlerbirliğinin âkibeti meydanda. milli küme maçları eğer biraz da ankara ve izmir futbolunun yükselmesi için yapılıyorsa evvel ve ahır söylediğimiz gibi bu iki bölgeden de milli kümeye dörder takımın alınması zarureti vardır.
üçokla alsancak 4 - 4, doğansporla da ateş 1 - 1 berabere kaldılar
izmir (hususî) — mevsimin, hatta son bir iki senelik, en güzel, en heyecanlı bir maçını bu hafta seyrettik. geçen senenin üçok takımından ikiye ayrılıp bir üçok, diğeri alsancak namı altında çalışmağa başlıyan izmirin en kuvvetli iki takımı, büyük bir kalabalık muvacehesinde oynadılar ve 4 - 4 berabere kaldılar.
üçok, alsancak takımları maçı için muhtelif tahminler vardı. hakem, yamanlarspordan esaddı. bu genci, türkiye hakemlerinin en iyi görüşlü, en bitaraf ve en temiz olanları arasında hesablamak lâzımdır. onun tevlid ettiği itimad ve taşıdığı otoritedir ki bu maçta liklerdeki mukadderatları üzerine oynıyan ve asabi, hararetli taraftarları bulunan iki takımın, ahenkli ve güzel bir oyun çıkarmalarını temin eylemiştir.
enteresan noktalardan biri de, gollerin karşılıklı olarak yekdiğerini takib etmesidir. heyecan, bir med ve cezir şekli gösteriyordu.
oyun tam bir sürat ve enerji içinde başladı. top, iki kale arasında adeta mekik dokuyordu. halbuki son yıllarda izmir takımları arasında böyle bir oyunun çıkabileceği ümidi artık hiç kalmamıştı. üçokun enerjik muhacimlerine mukabil müdafaası zayıftı, muhacimleri takviye edemiyordu. vuruşlar kısa, pas tevziatı bozuktu.
buna mukabil alsancağın müdafaası daha şüurlu, daha kuvvetli ve ahenkliydi. bu devrede alsancak iki gol çıkarmıştı. üçok, ancak bir golle mağlûb olarak sahadan ayrıldı. maamafih, alsancak takımı, bu devrede daha güzel, daha anlaşmış şekilde oynamıştı.
ikinci devrede, takımların sürat ve enerjisi büsbütün artmıştı. en küçük bir yorgunluk göstermiyorlardı. üçok mukabil beraberlik sayısını attıktan sonra oyunun harareti ve heyecanı, en büyük müsabakalardaki derecesine yükseldi.
ardınca alsancağın bir golünü daha görüyoruz. ümid, alsancağa gülüyor, diye düşünürken, işte üçokun üçüncü sayısı.. çok geçmiyor: alsancak bir gol daha çıkarıyor. gene tahmin ve ümidler başlıyor. fakat tam bu sırada, alsancak kalesinin önü karışıyor. hakemin düdüğü işitiliyor;
penaltı! ve, gol!.
yirmi iki oyuncu, son dakikalarda canlarını dişlerine takarak oynuyorlar, fakat nafile; oyun 4 - 4 beraberlikle bitiyor. her ikisi de puvantajda eski mevkilerini muhafaza ediyorlar.
halk da, güzel, temiz ve istediği gibi bir oyun seyretmiş olmak sevinci içinde ayrılıyor.