ikinci devrede oyun iyice tatsızlaşmıştı. hele son dakikalarda fenerbahçe, oyundan artık bezmiş gibi idi.
90. dakika dolmak üzere iken yücel sağdan basri'yi geçerek kaçtı ve ortaladı. özcanın mütereddit bir çıkışı ile top kale ağzında kaldı. seyfi kafaya sıçradı. özcan geriye doğru bir fırlayış yaptı ve ters dönüşle topu çıkardı. amma bütün müdafaa o tarafa yatmıştı. ve ankaragücü solaçığı yerinde bulunan arifi durduracak adam yoktu. kaleye plase...
böylece bir gün evvel sahanın en iyisi olan özcan bu maçta da bir hayli iyi hareketler yapmış olmasına rağmen, ikinci golünü de, birinci gibi hatalı yemiş oluyordu. fakat özcanın kazanç hanesinde de bir hayli puanı vardı.
ilk gol yalnız onun değil topyekûn müdafaanın hatası idi. avninin yaptığı faulde ismet 30 metreden frikik atmış ve kalenin tam önünde yere vuran topa orada bulunan osman ve naci müdahale etmedikleri gibi özcanı da marke etmişlerdi. arayadalıveren seyfi ayak koydu ve yedinci dakikada maçın ilk golünü attı.
fenerbahçe bu golden sonra bir hayli toparlanacak fakat gol çıkaramıyacaktı. sarı - lacivertli forvet neden uzun paslar aldığı zaman aniden dalmaz da, topu durdurup sonra arzani paslarla yeniden pozisyon aramak için uğraşır? nitekim bir çok kombinezonları heba ettikten sonra ilk fenerbahçe golü avninin çektiği bir frikikte şerefin dalışı üzerine oldu. şeref vurdu ve top kaleciye çarparak kaldı. yetişen mikro kaleye plase etti.
ikinci gol gene kombine akınlardan birinde değil de ani bir dalışla oldu. lefterin havadan uzattığı topa yüksel kaleci orhan ile birlikte sıçradı ve havada ters pozisyonda güç bir vuruş yaptı. havalanan top direği sıyırdı ve girdi.
ikinci devrenin beşinci dakikasında mikronun kalabalık arasından ve yerden yaptığı ortada topun üzerinden sıçrayan doğan ne düşünmüştü bilinmez, fakat ergun hiçbir şey düşünmeden topa kalenin içine doğru çakıverdi.
bu golden sonraki 40 dakika seyircilerin «artık bitsin» diye bekledikleri bir 40 dakika oldu. nihayet arif ikinci ankaragücü golünü atacak ve top ortaya gelmeden maç bitecekti.
bu maçtan hatırda kalacaklar arasında en mühim şey şüphesiz ki niyazinin ideal bir yan haf olarak çalışmaktaki başarısı olacaktı.