dağhan ırak'ın "hükmen yenik!: türkiye'de ve ingiltere'de futbolun sosyo-politiği" kitabından;
osmanlı'da futbol
futbol, britanya’nın emperyal politikalarının da etkisiyle 19. yüzyılda dünyanın pek çok ülkesine eş zamanlı olarak yayıldı. osmanlı devleti'nin son yıllarında; britanyalılarla ticari ilişkileri olan liman şehirleri futbol topunun ilk görüldüğü yerler olmuştu.
anadolu’da oynanan ilk futbol maçının tam tarihi bilinmese de, ege kıyılarında, özellikle de izmir’de 1870’lerin sonundan itibaren futbol oynandığı rahatlıkla söylenebilir. izmir’deki bornova çayın muhtemelen anadolu’da futbolun ilk oynandığı yerdir. şehrin ingiliz sakinleri oyunun bayraktarlığını yaparken, anadolu rumları kulüp kurarak futbol oynayan ilk yerel halk oldular. söz konusu dönemde, buradaki rum toplumunun 1826’da kurulan yunan krallığından da etkilenerek kendi kimliğini keşfetmeye başladığının altını çizmek gerekir. yunan uluslaşmasında büyük rolü olan helen aydınlanması’nın temel eksenleri dil bilimi ve antik yunan kültürüydü. bu bağlamda, anadolu’nun pek çok şehrinde, özellikle de izmir’de rumlar pek çok kültür kulübü kurdu. 1890’da kurulan ve daha çok müzik üzerine yoğunlaşan orfeas bunlardan biriydi. her ne kadar bu kulübün faaliyetleri tamamen kültürel olsa da, orfeas’ın içinden iki spor kulübü doğdu; apollon ve daha sonra panionios adını alan gymnasio.
izmirli rumlar kulüpleşiyor
anadolu’daki ilk spor kulübü olan apollon, 1891 yılında şehrin önemli kişilerinden izmir başpiskoposu hrisostomos ve iş adamı emmanuel samios tarafından kuruldu.2 burada dikkat edilmesi gereken, ilk rum spor kulübünün bir helen aydınlanması hareketinin (orfeas) içinden, ortodoks rum din adamlarının ve iş adamlarının desteğiyle kurulmasıdır. yunan uluslaşması sırasında 1800’lerin başından itibaren burjuva aydınlanmacılığıyla kilise arasında bir çekişme olduğunu düşündüğümüzde, iki tarafın da bir futbol kulübü kurma fikrine sıcak bakmış olması ilginçtir. bir spor kulübünün kitleleri bir araya getirme gücü, bu noktada iç çekişmelerin önüne geçmiş gibi gözüküyor.
anadolu’daki spor tarihinin önemli dönüm noktalarından biri panionya oyunlarıdır. adından da anlaşılabileceği gibi ionya bölgesinde yaşayan rumları bir araya getirmeyi hedefleyen bu spor organizasyonu, anadolu’da düzenlenen ilk olimpiyat benzeri yarışmadır. oyunlar ilk kez 1896’da gymnasio tarafından, büyük ihtimalle bir yıl önce izmirli atletlerin yunanistan’da katıldığı tinia oyunları’ndan etkilenerek düzenlenmiştir. oyunların ismi daha sonra düzenleyen kulübe de ilham verir. panionios kulübü, izmir’de apollon’la büyük bir rekabeti başlatır.
1898’de panionios, oyunların tüm kontrolünü eline alır. 1904’te yeni kurallar yayımlanır ve uluslararası spor ölçüm birimleri kabul edilir. aynı zamanda yunanistan’dan atletler de oyunlara alınmaya başlanır.1 aynı yıl apollon da kendi organizasyonunu, apollonya oyunlarını düzenlemeye başlar. bornova’daki 6 bin kişilik apollo stadyumunda yapılan oyunlar basmane’den bella vista’ya kadar yapılan geçit resmiyle başlar.2 bu yıllarda istanbul’dan ve anadolu’nun diğer yerlerinden rumlar da iki organizasyona birden iştirak eder.
oyunların tarihi boyunca osmanlı rum ve yunan sporcuların yanı sıra yabancılar da boy gösterir. ancak hiçbir türk atlet oyunlara katılmaz3 bunu iki nedenle açıklamak mümkündür. birincisi; hem panionios’un, hem de apollon’un organizasyonları en popüler yıllarını müslüman türklere sportif faaliyetlerin yasak olduğu istibdat döneminde yaşar. izmir’deki oyunların izmir vahşi kemal paşa’nın gözetimi altında düzenlendiği düşünülürse4, bu dönemde türklerin bu organizasyonlarda kendilerini göstermesi zaten beklenemez. dahası iki organizasyon da çok net bir biçimde yunan ulusçuluğu gütmektedir. dolayısıyla hem organizasyonun, hem de türk sporcuların böyle bir katılıma sıcak bakmayacağı tahmin edilebilir. ancak ilerleyen dönemde izmir’de kurulacak türk takımlarının rum rakipleriyle defalarca oynadığı da unutulmamalıdır.
apollon ve panionios’un spor organizasyonları 1910’lu yıllara kadar düzenli olarak yapılmıştır. türk-yunan çatışmalarının başlamasıyla beraber, oyunlar sürekli olarak iptal edilir. 1921’deki panionya oyunları, rum kulüplerinin anadolu’da düzenlediği son organizasyon olur. savaş ertesinde imzalanan lozan antlaşmasıyla getirilen nüfus mübadelesi, anadolu’daki rum nüfusu yunanistan’a taşıdıktan sonra oyunlar bu kez orada düzenlense de popülerlik kazanamaz.1 türkiye’de kalan rumların bundan sonraki sportif aktiviteleri ise kişisel kariyerler ve azınlık kulüpleriyle sınırlı kalır.