türkiye futbol federasyonu başkanı yıldırım demirören ve galatasaray kulübü başkanı ünal aysal da real madrid-galatasaray maçını tribünden izleyenler arasında yer aldı.
karşılaşma öncesi stada geldikleri görülen aysal ve demirören'in yanı sıra eski galatasaray başkanı adnan polat da maçı takip etti.
04 nisan 2013 perşembe - 09:36 dha galatasaray yöneticisi abdürrahim albayrak, real madrid maçının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
albayrak, şöyle konuştu;
"maça çok iyi başladık. iyi gol pozisyonları yakaladık. maçın da hiç hakkı olmayan bir hakem vardı. hakeme de takıldık. gol atabilirdik. ilk devre 3 gol atabilirdik. şanssızlık atamadık. ama oynadığımız takım da real madrid. saygı duymak lazım. ikinci 90 dakikada her şey olabilir. inşallah ikinci maçta böyle bir hakem olmayacak."
real madrid'in eski, sarı-kırmızılı takımın milli futbolcu hamit altıntop da, "sadece madrid golleri buldu biz bulamadık. 3-0 olduğu zaman ve cesaretli bir kadroyla oynadığınızda böyle bir risk olacağını biliyorduk. onu aldık ama maalesef bu sefer olmadı. üzücü bir skor. gerçekçi olmak gerekir, hiçbir şeyin imkansız olmadığını biliyoruz ama madrid takımı son yıllarda hep yarı final oynayan bir takım. bu tecrübeyi gösterdiler tebrik etmek gerekiyor. ikinci maçta da elimizden geleni yapacağız. bizim hedefimiz ilk başta ligi kazanmak. asıl ekmeğimiz orası. gelecek yıllarda böyle maçları daha fazla oynamak" diye konuştu.
sarı kırmızılı takımın orta saha oyuncularından altıntop, tecrübenin maçı kazandığını söyledi.
şampiyonlar ligi'nde real madrid'e 3-0 mağlup olan galatasaray'ın başarılı orta saha oyuncusu hamit altıntop, maç sonunda yaptığı açıklamada çok üzüldüğünü dile getirdi.
ilk devrenin ortada geçtiğini söyleyen hamit, "pozisyonlar hemen hemen aynıydı. onlar golü buldu, biz bulamadık. böyle deplasmanlarda insan zorlanabiliyor. tecrübeli bir takım. akıllı oynadılar ikinci yarı. bazı yerlerde tecrübesizlikten hatalar yaptık. üzücü bir skor. ilk yarı iyi bir futbol vardı. ama genelde skora baktın mı, harbiden üzücü." açıklamalarını yaptı.
"taraftarımıza, milletimize teşekkür ederiz." diyen başarılı oyuncu, "biz inandık, onlar da inandı. öyle bir atmosfer zaten vardı. ama bazen gerçekler insanı geriye çeliyor." ifadelerini kullandı.
imkansız diye bir şey olmadığını söyleyen hamit, "maçtan önce arkadaşlarımla konuştum. madrid'in ne kadar iyi kadrosu olsa da takım olarak o kadar iyi olmadığını biliyordum." dediğini iletti.
esas ekmeklerini ligden kazanadıklarını ileten hamit, "artık hedefimiz spor toto süper lig'de şampiyon olmak. ekmeğimizi oradan yiyiyoruz. ancak bu tür maçları da iyi oynamamız gerek." sözleriyle açıklamalarını tamamladı.
santiago bernabeu'da oynanan maçın 83'üncü dakikasında oyuna giren amrabat, gol bulamadıkları için büyük ölçüde elendiklerini dile getirdi.
galatasaray forması giyen nordin amrabat, real madrid mağlubiyetinin ardından gol bulamamalarının şaşırtıcı olduğunu belirtti.
ev sahibi ekip, santiago bernabeu'da oynanan karşılaşmayı cristiano ronaldo, karim benzema ve gonzalo higuain'in golleriyle 3-0 kazanmayı başardı. maçın ardından açıklamalarda bulunan amrabat, sonucun adil olmadığını iddia etti.
amrabat, "real madrid çok iyi bir takım olsa da elimizden geleni yaptık. rakibimiz belki daha iyiydi ama daha fazla gol pozisyonu bulmayı başardık. bugün gol atmamız gerekiyordu. yazık oldu." diyerek en azından bir golü hak ettiklerini ifade etti.
rövanş maçı için de değerlendirmelerde bulunan amrabat, "umarım evimizde oynayacağımız maçta 1-0'ı erken yakalarız. yine de çok zo maç olacak." sözleriyle şanslarının az olduğunu kabul etti.
son olarak kendi performansına değinen faslı oyuncu, "elbette oyuna daha erken girmek isterdim. fakat muhtemelen yediğimiz 2 golün ardından hocamız beklemeyi tercih etti. yine de real madrid'e karşı oynadığım için mutluyum." dedi.
real madrid'in şampiyonlar ligi çeyrek final ilk maçında galatasaray'ı 3-0 yendiği mücadelede takımının son golünü kaydeden gonzalo higuain, turu büyük öl.üde geçtiklerini düşünüyor.
karşılaşma sonrası kulübün resmi internet sitesine açıklamalarda bulunan higuain, "önemli bir maçtı. evimizde oynayacağımız maçta avantajlı bir skor elde etmemiz gerektiğiniz biliyorduk. bunu da başardık." dedi.
istanbul'da oynanacak maçta galatasaray'ın geri dönmeye çalışacağını bildiklerini ifade eden 25 yaşındaki oyuncu, "galatasaray iyi bir takım. ama biz bu maçta ilk dakikadan son dakikaya kadar çok iyi konsantre olduk. rövanş maçına 3-0'ın güveni ile çıkacağız. istanbul'da daha önce hiçbir maça çıkmadım. statlarında seyirci desteği ile baskı kurduklarını duydum. ancak biz bu tip çok maç oynamış kaliteli bir takımız. fazla etkileneceğimizi düşünmüyorum." şeklinde konuştu.
real kaçırmadı ilk yarının kısa özeti şu; real madrid gol kaçırmadı, galatasaray kaçırdı; 2-0.
real madrid hakkında kısaca söyleyeceğimiz de şu:
ilk golü hızlı akınla, iki pasla attılar. ikinci golü yerleşik bir akınla, galatasaray savunması yerini almışken bir kanat organizasyonunda, üçüncü golü de galatasaray hem de üç stoperle oynarken bir duran topta. yani real madrid her yöntemle sayı buldu.
mourinho’nun üç temel planı vardı. rakibin kendi sağından gelmesini isteyen ve savunma kurgusunu drogba’dan başlayarak buna göre ayarlayan galatasaray’ı terse düşürmek. essien’i sağ bekte kullanarak ve sürekli ileri atarak değiştirmeye çalıştılar. oyunun merkezini oluşturan selçuk’u, xabi alonso ve khedira ile geri itmek ve burak’ı varane’ın korkunç fiziğiyle zorlamak... üç temel plan da gayet iyi işledi onlar açısından. genç fransız, muhtemelen burak’ın kariyerinde karşılaştığı en dişli rakipti ve burak’a iyi çalışmış olduğu belliydi. selçuk’un yaşadığı sorunları melo bu sezonun en iyi oyununu oynayarak azalttı. eğer drogba eski günlerine biraz yakın olsa, melo’nun gayretiyle dün ilk yarıdan skor çıkarabilirdi. ancak onun yerine, onun 10 yaş genci ve biraz kuzeylisi benzema oyuna damga vurdu ve inanılmaz fiziğiyle galatasaray savunmasını zorladı. dany’nin çok iyi oyununa rağmen o’nun becerisinin altından kalkmak kolay değildi. muslera standardın altında kalınca da real dizginleri ele aldı. ikinci yarıda terim’in üçlü savunmaya dönüşü riera ve eboue’yi orta sahanın parçası yapma amaçlıydı. ancak bu plan ilk yarıdaki kadar dahi işlemedi...
g.saray uefa'ya gittig.saray yönetimi real madrid rövanşı öncesi cezalı duruma düşen burak yılmaz'ın sarı kartının iptali için uefa disiplin kurulu'na itiraz etti.
şampiyonlar ligi'inde real madrid karşısında alınan farklı yenilginin şokunu yaşayan g.saray hakem moen'in yanlış kararıyla rövanş maçı öncesi cezalı duruma burak yılmaz için uefa'ya başvurduğu iddia edildi…
yarı final için az da olsa umut taşıyan sarı-kırmızılı yönetimin istanbul dönüşünün ardından hukukçularını harekete geçirerek norveçli hakem svein oddvar moen'in burak yılmaz'a gösterdiği sarı kartın iptali konusunda uefa disiplin kurulu'na itirazda bulunduğu öğrenildi.
sarı-kırmızılıların görüntü eşliğinde gönderdikleri itiraz dilekçesinde hakem svein oddvar moenin yaptığı bariz hata ile oyuncularının rövanş maçında oynama hakkını elinden almasına değinildiği bu nedenle bu sarı kartın iptali istendiği öğrenildi. 78. dakika itibariyle real madrid skorda 3-0 öndeyken, penaltı verilseydi temsilcimiz türk telekom arena'ya şansını biraz daha fazla taşımış olacaktı. moen'in çıkardığı hatalı sarı kart dolayısıyla da şampiyonlar ligi'nin golcü isimlerinden burak yılmaz rövanş maçında cezalı duruma düştü.
türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı abdullah gül, galatasaray'ın real madrid ile oynadığı maçı gazetecilerle takip etti.
litvanya'da temaslarda bulunan türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanı sayın abdullah gül'ün, galatasaray ile real madrid arasında oynanan maça ilişkin yorumlarına akşam gazetesinden ismail küçükkaya köşesinde yer verdi. maçı oldukça heyecanlı bir şekilde takip ettiği ifade edilen cumhurbaşkanı gül'ün, skoru maç öncesinde tahmin ettiği ortaya çıktı.
"üçlük olmayız değil mi?"
"cumhurbaşkanı gül'ün korktuğu başına geldi. tam da dediği skor oldu.baltık cumhuriyetleri gezisinin son gecesinde, türk büyükelçiliği rezidansında maçı izledik. büyükelçilik gerekli tertibatı almış, mütevazı salonu adeta tribüne çevirmişlerdi.
adı bile güzel: real madrid-galatasaray şampiyonlar ligi çeyrek finali.herkesten önce ruşen (çakır) ve ben yerimizi aldık; bir de fenerbahçeli başdanışman ahmet sever yanımızda. ben beşiktaşlıyım ama her uluslararası maçta olduğu gibi kalbim türk takımından yana. ruşen'in sarı-kırmızı forması içinde...
cumhurbaşkanı geldiğinde biz üç kişiydik, heyetin kalanı sonradan katıldı. gül, "üçlük olmayız değil mi, allah korusun" dedi, ruşen "yok efendim" diye araya girdi. meğerse cumhurbaşkanı'nın içine doğmuş.maçı d-smart yayınladı. büyükelçi akın algan tedirgindi, maç başladıktan sonra avrupa'da d-smart yayını kesiliyormuş. maçların her ülkede farklı yayıncı kuruluşu var ya, ondan. "kesilince, litvanya kanalına döneceğiz, oradan izleyeceğiz maalesef" bilgisini verdi.
nasılsa bütün dünyada yayınlanıyor ama türkçe izlemek gibisi var mı? devreye trt genel müdürü ibrahim şahin girdi, bir kaç telefon etti, "beyefendi ile beraber izliyoruz" dedi; işi halletti.bu kıyak bütün avrupa'da aynı durumda olanları memnun etmiş olmalı.bir defalık.
ve maç başlıyor.gül baktı, kendisi dışında ben ve sedat ergin beşiktaşlıyız, sağ yanında bakan egemen bağış fenerli, solunda bakan binali yıldırım galatasaraylı. "bu gece hepimiz galatasaraylıyız" sözü hakemin başlangıç düdüğüne denk geldi.
"real bunları yemez ki?"
iyi de oynuyorduk, başa baş mücadele, güzel paslaşmalar yapıyorduk. kaleyi yokluyorduk ama gül "real bunları yemez ki" derken memnuniyetsizdi. "o seviyenin son vuruşları" değildi.ilk iki gole cumhurbaşkanı şu sözlerle tepki gösterdi: "böyle gol yenmez; pisi pisine..."
doğruydu doğru olmasına, ne var ki; mesut'un pasına şapka çıkarılmalıydı.artık totem yapma zamanıydı. ruşen kazağını çıkartıp formasıyla kaldı. görgün taner de sarı kırmızı formalıydı.üçüncü gol gelince, "işte gol dediğin böyle olur" sözleriyle pozisyona hakkını teslim etti. hakikaten etkili bir orta ve nefis bir kafa vuruşu tekniğiydi.
sonrasına çok da gerek yok. hepimiz "hiç olmazsa bir gol" bekledik, şeref sayısı istedik, olmadı. bakan yıldırım, "sürekli geri pas yapıyoruz, kazanmak isteyen takım hep ileriye oynar" diyordu; bir futbol yorumu kadar aslında bir yaşam felsefesini ifade ediyordu.90 dakika bitti; gül ayağa kalktı, "sağlık olsun" dedi: "hiç fena oynamadık, en azından iyi mücadele ettik."
içimiz elbette buruktu ama olayın kendisi başlı başına güzeldi.ben skor kadar oyuna bakarım. skordan çok değil elbette. ama dişe diş oynadıktan, başa baş mücadele ettikten, güzel paslaşmalar yaptıktan sonra... mutluyumdur. keyifliyimdir. sonuçta ispanya'da, real madrid'le çeyrek final oynuyorsunuz. mourinho'nun hırsını gördünüz. son ana kadar tedirgindi. oyuncularının da... 85'inci dakikada sarı kart gördüler.
işte böyle. litvanya'da, cumhurbaşkanı, iki bakan, 6 milletvekiliyle birlikte 25-30 kişilik bir salonda çeyrek finali bu duygu ve gözlemlerle izledik."
iki türk takımının avrupa kupalarında çeyrek final oynamaları bu bilgi yazılana kadar iki kere gerçekleşmiştir.
ikincisi 2012-13 sezonunda galatasaray şampiyonlar ligi'nde real madrid ile fenerbahçe ise avrupa liginde lazio karşılaşmıştır. maçlar sonucunda galatasaray elenirken, fenerbahçe tarihinde ilk kez yarı finale çıkmıştır.