beynelmilel maçlarda müsabakaya başlanmadan evvel bando tarafından iki milletin millî marşının çalınması bir teamüldür. futbol federasyonu bu teamüle riayet etmek için istanbul belediyesine müracaat ederek şehir bandosunu müsabaka günü stadyoma göndermesini rica etmiştir. fakat belediye riyaseti federasyonun bu müracaatine ret cevabı vermiştir.
kolordu veya bahriye kumandanlığından bir bando temin edilemezse bu beynelmilel müsabakada millî marşlar çalınmıyacaktır. millî marşlar çalınmıyacaktır.
1 — 17 ve 19 nisan 1932 yani kurban bayramının ikinci ve dördüncü günleri taksim stadyomunda macaristan b profesyonel takımile millî takımımız karşılaşacaktır. bu maçları mister allen idare edecek ve müsabakalara saat on altıda başlanacaktır.
2 — teşkilâta mensup olup beynelmilel müsabakalara serbestçe dühul hakkını haiz bulunan zevat hüviyet varakalarını ibraz etmek şartile stadyoma girebileceklerdir.
3 — stadyom duhuliyesi aşağıda tesbit edilmiştir:
balkon 3 lira tribün 2 lira duhuliye 1 lira
zabit, asker, talebe ve kulüp mensupları için tribün ve duhuliye biletleri nısıftır.
4 — 17-19 nisan pazar ve salı günleri, milli takım azalarının saat «15» te bütün levazımlarile galatasaray kulübünde hazır bulunmarı tebliğ olunur.
macar takımının şehrimizde yapacağı maçları karilerine hemen akabinde bütün tafsilât ve resimlerile beraber verebilmek için «türkspor» 20 sahife olarak maçlardan sonra intişar edecektir.
futbol antrenörü tarafından dün taksim stadyomunda millî takım oyuncularına nazarî ve amelî bazı dersler gösterilmiştir. antrenör bu münasebetle pazar günkü ilk maçta vaki olan hataları saha üzerinde göstermiş ve bir müddet sol cenah vasıtasile yapılacak bir hücum tarzını bir kaç defa tekrarlatmıştır.
antrenör kendisi de oyuncuların içine karışarak bu usulün tatbikında bizzat hazır bulunmuştur. bundan sonra beşiktaş’lı ve galatasaray’lı oyunculardan teşkil edilen bir takımla ekzersiz yapılmıştır.
cuma günü türk - macar millî takımları arasında yapılacak intikam maçı için futbol federasyonu, antrenörün talebi üzerine izmir’den sait ve ihsan beyleri buraya davet etmiştir. bu iki oyuncu dün izmir'den hareket etmişlerdir. bugün şehrimize geleceklerdir. milli takımın bu iki oyuncu ile daha ziyade kuvvetleneceği şüphesiz telâkki edilmektedir.
macar’larla yapılan müsabakalar her ne kdar futbol federasyonunca (milli müsabaka) olarak kabul ve ilân edilmişse de deveran eden bazı şayialar üzerine mıntakamız keyfiyeti tetkik etmiş ve alâkadar ecnebi mehafil ile temastan macar matbuatından ve bittesadüf ele geçen bazı vesaikten istanbul'a celbedilen macar takımının ne (a) ve ne de (b) milli takımı olmayıp (lll ker, nemzeti şomoğ) kulüplerinin ikinci derecedeki genç oyuncularından terekküp ettiği neticesine varmıştır.
bu cihet oyuncularımız milli formamızla oynadıkları halde macar'ların macar milli formasın giymemelerile de sabit olmaktadır.
doğrudan doğruya futbol federasyonunca idaresi kabil olduğu halde olimpiyat gazetesine devredilmiş olan bu maçların fazla hasılat getirmesi noktasından bu suretle hareket edildiğine kanaat getiren heyetimiz bu hareketi spor efkâri umumiyesi huzurunda şiddetle protesto ve maçları (milli) olarak kabul etmediğini ilân eyler.
cumhuriyet — istanbul mıntakasının (birinci reisi orhan) imzalı bu tebliği dün gece geç vakit idarehanemize geldi. vaktin geçliği hasebiel alâkadarların bu tebliğ hakkındaki noktai nazarını öğrenmek kabil olmadı. ancak macar takımının (b.) millî takımı olduğu muhakkak ve şehrimize gelen ve hatta nüshaları elimizde mevcut bulunan macar gazetelerinin neşriyatile de sabit olduğuna göre istanbul mıntakasının bu tebliğ ile son aylar zarfında sporumuzu kemiren şahsî ihtiraslara alet olduğuna hükmetmek lâzım gelir.
birinci maçta macar takımmın niçin millî forma giymediğine gelince, bu macar milli formalarının da türk milli formaları gibi kırmızı renkte olması yüzünden maçların birinde türk takımının, ikincisinde de macar takımının millî formalarını giymeleri hususunda federasyon reisi hamdi emin beyle macar takımı reisi arasında husule gelen mutabakat neticesidir. nitekim yarın yapılacak maçta macar takımının millî formalarını giymiş oldukları görülecektir.
istanbul mıntakasının kendi fevkinde olan federasyona bile mütecaviz mahiyette olan bu tebliğinin intişarı, mes’elenin adliyeye kadar intikalini icap ettirecek yeni bir takım hâdiselere meydan verecektir.
dün gece saat on birde futbol federasyonu reisi hamdi emin beyi telefonla bularak bu tebliği kendilerine okuduk ve bu husustaki düşüncelerini sorduk. hamdi emin b., mıntakanın tebliğini öğrendikten sonra bunu hayretle dinlediğini söyledi ve şunlan ilâve etti:
«— spor teşkilâtı içinde bu kadar anlaşamamazlığın tasavvuru gayrikabildir. istanbul mıntakasının bu tebliği sarapa yalandır. bu maçların «milli maç» olduğuna dair federasyonun elinde lâzım gelen bütün vesaik vardır.
spor teşkilâtını anarşiye düşürecek olan bu hareketi, federasyonumuz, merkezi umuminin nazari ıttılaına arzedecek ve bunun hesabını soracaktır.»
bugün takımımız değişik çıkacak, iki izmir’li oyuncu da maçta oynıyacaktır
millî takımdan bugün galibiyet bekliyoruz
millî takımımız bugün macar b millî takımile ikinci müsabakayı yapacaktır. macar'lar, geçen pazar günü yapılan ilk müsabakada galip geldikleri halde kendi oyunlarını gösteremediklerini ve ikinci maçta daha iyi netice alacaklarını iddia etmişlerdi. halbuki ilk maçta biz de pek fena bir oyun oynamıştık. maamafih bizim takımda aksıyan oyuncular da vardı. fakat bugün yapılacak müsabaka için bu aksıyan oyuncular takviye edilecektir. bu maksatla izmir’in en iyi iki oyuncusu sait ve ihsan beyler antrenörün tavsiyesi üzerine şehrimize davet edilmişler ve dün gelmişlerdir. bu iki oyuncu bugün millî takımda mevki alacaklardır.
bugün sahaya çıkacak takım aşağı yukarı şöyle olacaktır:
maamafih bu şekil pek kat’î değildir, müdafaa hatlarında bir iki oyuncunun değişmesi ihtimali vardır. yalnız nihad’ın bek oynıyacağı muhakkaktır. bugün temennimiz ancak şudur: macar takımına karşı canlı ve güzel bir oyun oynıyarak bunları yenmek ve ilk mağlûbiyetin acısını çıkarmaktır.
macar takımının b. millî takımı olduğu sarahat ve kat'iyetle anlaşıldı
macar federasyonundan gece gelen telgraf
ıstanbulda bulunan takımımızın macaristanın profesyonel b takımı olduğunu ve macar federasyonu ile türk federasyonu arasındaki mutabakata ve beynelmilel federasyonun müsaadesine tevfikan müsabakaların iki müntehap milli takım arasında yapılmakta bulunduğunu görülen lüzum üzerine ilan ederiz.
dün gazetelerde istanbul mıntakasının çok garip ve tamamile salâhiyeti haricinde bir tebliği intişar etti. bu tebliğde bayramın ikinci günü millî takımımızla karşılaşan ve bugün ikinci maçını yapacak olan takımın macar b millî takımı olmadığı iddia ediliyordu.
macar b milli takımile yapılacak bu maçların iki aydan fazla bir zamandanberi ve iki federasyon arasında uzun muhaberattan sonra takarrür ettiğini bildiğimiz için bu tebliğe bir mana veremedik ve çok hayret ettik. bu sebepledir ki tebliğin matbaamıza geç vakit gönderilmiş olmasına rağmen, gece yarısına yakın, federasyon reisi hamdi emin beyi telefonla evinde bularak meseleyi sorduk. etraflı tahkikatı ertesi güne bırakarak hamdi beyin dün neşrettiğimiz kısa ve kat’î beyanatına göre şehrimizde oynıyan macar takımı macar b millî takımıdır.
dün gene bu mes’ele hakkında etraflı tahkikat yaptırdık; federasyon reisile, alâkadarlarla uzun uzadıya görüştük. aldığımız malûmat, macar takımının macar federasyonunun gönderdiği macar b millî takımı olduğunu tahakkuk ettirdi.
aldığımız malûmatı hulâsaten kaydediyoruz:
1 — macar b millî takımı bundan bir iki ay evvel atina’da oynadığı zaman bir murahhas istanbul’a gelerek federasyonumuzla temas etmiş ve macar b millî takımile türk milli takımının burada iki maç yapması esas itibarile kararlaştırılmıştır.
2 — buna istinaden türkiye ve macaristan federasyonları arasında cereyan ve umumiyetle malî şeraite taallûk eden uzun muhaberat neticesinde macar b millî takımının istanbul’a gelmesi kararlaştırılmıştır.
3 — tabiatile bu beynelmilel maçlara müsaade itası hususunda beynelmilel federasyona müracaat edilmiş, beynelmilel federasyon da bu müsaadeyi vermiştir. şurası şayani kayıttır ki millî takımlar haricindeki ecnebi ekiplerin celbinde yalnız iki federasyonun müsaadesi lâzım gelir, beynelmilel federasyondan müsaade alınmasına lüzum yoktur.
4 — buraya gelen macar b millî takımı, macar ve bulgar federasyonlarının aralarındaki mutabakat mucibince ayni nam altında 24 nisan, yani bu pazar günü sofya’da bulgar milli takımile karşılaşacaktır.
5 — beynelmilel federasyon burada yapılan macar b ve türk millî takımları maçlarından binde yedi buçuk aidat almaktadır. beynelmilel futbol federasyonu ise yalnız millî takımlar arasında yapılan beynelmilel maçlardan aidat alır.
6 — federasyon reisi hamdi emin bey dün macar b millî takımı kafile reisini ziyaret ve gazetelerde intişar eden mıntakanın tebliğini kendisine tercüme etmiştir. kafile reisi de bizim gibi bu işe uzun uzun hayret etmiştir. neticede metni ve fotoğrafileri federasyonca bütün gazetelere gönderilen tekzipname kaleme alınmıştır. macar kafile reisile federasyonumuz reisinin müştereken imzaladıkları bir nüshası türkçe, bir nüshası ingilizce beyannamede türkiye - macaristan maçlarının iki millî federasyonun mutabakati neticesinde yapıldığı, türkiye’ye gönderilen takımın macaristan’ı temsil eden b millî takımı olduğu sarahatle ifade edilmektedir. şunu da ilâve edelim ki, avrupa memleketlerinde spor teşkilâtı başı bozuk bir teşkilât olmadığından, federasyonu temsil eden bir kafile reisinin hilâfı hakikat bir beyannameye vaz’ı imza etmesi imkânı yoktur.
diğer taraftan aldığımız malûmata göre bu beyannamenin imzasından sonra federasyon reisi hamdi bey, macar konsolosunu ziyaret etmiştir. bu ziyaret esnasında, bir miralay olan macar kafile reisi de tesadüfen oraya gelmiştir. hamdi emin bey mes’eleyi konsolosa izah etmiş ve müştereken imza edilen beyannameyi kendisine göstermiştir. ayni zamanda forma mes’elesi de mevzuu bahsolmuştur. macar kafile reisi, macar renklerini gösteren kırmızı gömlek, beyaz pantalon ve yeşil çorabın macar b millî takımının forması olduğunu, bu formayı b millî takımından başka her hangi bir takımın giymeğe hakkı olmadığını anlatmıştır. macar konsolosu cenapları, kendisinin spor işlerile alâkadar olmadığını söylemiş, fakat sahibi salâhiyet bir kafile reisinin beyanname ve izahatının takımın macar b millî takımı olduğunu göstermeğe kâfi geleceğini beyan etmiştir.
bütün bunlar mıntakanın bu işte salâhiyeti haricinde ve ne maksatla yapıldığı anlaşılamıyan fuzuli gayretkeşlik neticesinde çok garip bir vaziyete düştüğünü göstermektedir. zira federasyon bunu doğrudan doğruya kendi salâhiyetine hilafı hakikat bir tecavüz addederek icap eden tedabiri ittihaza karar vermiştir.
tahkikatımızı tamamlamak üzere maçların organizatörü vaziyetinde olan (olimpiyat) mecmuası sahiplerinden bir zatın da fikrini sorduk, şu cevabı aldık:
«— federasyon bu maçların organizasyonunu bize bıraktı. organizasyonların daima kârla neticelenmediğini bittecrübe bildiğimiz halde, maksadı intişarımız spora hizmet olduğundan, kâr ve zararı göze alarak bu işi kabul ettik. nitekim slavya maçlarında dört yüz liraya yakın zarar etmiştik. maamafih hiç kimsenin kâr beklemeden bir işe girmesi kârı akıl değildir.
yapmak güç, yıkmak kolaydır. biz, için gücünü başarabilirsek iftihar ederiz, mıntaka ise kolayını bile yapabilirse öğünsün.
macar takımının b millî takımı olmadığına gelince, bu hususta uzun uzadıya isbatı müddeaya bile lüzum yoktur. kendi federasyonumuzun sözü bile, bizce her türlü vesikadan üstündür.
yalnız en mühim mes’ele şudur: mıntaka federasyonu yalancılıkla itham etmiştir. birisine yalancı demekle olmaz. fakat aksi isbat edilince itham edenin yalancılığı sabit olur. binaenaleyh federasyon aksini isbat edince, düşeceği vaziyeti mıntaka düşünsün. maamafih mıntakada biraz aklı selim olsaydı milli takımımızı yenen bir takımın lâalettayin bir takım olduğunu iddia küçüklüğüne düşmezdi.
mıntaka aleyhine ikamei dava edip etmiyeceğimize gelince, bu cihet macar’lar gittikten sonra düşüneceğimiz bir noktadır. maamafih, yaptığı hareketle efkâri umumiye muvacehesinde düşeceği vaziyet bile mıntaka için kâfi bir ceza olabilir.»
futbol federasyonu bu dedikodular üzerine dün macar federasyonu reisi m. fodor’e bir telgraf çekerek buradaki takımın vaziyetini resmen tesbit etmesini talep etmiştir. macar federasyonu reisi, klişesini de aynen dercettiğimiz şu telgrafı göndermiştir:
istanbul 21 (a.a.) — türkiye futbol federasyonundan tebliğ edilmiştir:
istanbul mıntakası birinci reisi orhan imzasile bugünkü gazetelerde intişar eden ve istanbul'daki macar takımının profesyonel b millî takımı olmadığı iddiasını ihtiva eyliyen bir tebliğ üzerine federasyonumuz keyfiyeti berveçhi ati tavzih eyler:
1 — istanbul’daki macar takımı, macar federasyonunun resmî profesyonel b millî takımıdır.
bu, iki federasyon arasındaki mutabakat ve beynelmilel federasyonun muvafakatından maada, klişesi istanbul matbuatına tevdi olunan ve mündericatı macar konsolosu cenaplarının huzurunda tevsik edilen beyanname ve bugün budapeşte’ye vuku bulan telefonumuz üzerine macar federasyonunun müstacel gönderdiği tercüme sureti aşağıya dercedilen telgraflarile desabittir:
türkiye futbol federasyonuna istanbul: 21 nisan 932 «takımımız macaristan'ın resmi profesyonel ikinci millî takımıdır.» imza: macaristan profesyonel futbol federasyonu
[cumhuriyet — buradaki ikinci takım tabiri yanlış anlaşılmasın, yani b. takımı.]
2 — macar b millî takımının forması kırmızı fanilâ, beyaz pantalon ve yeşil çoraptır. bu kıyafet, yalnız macar b milli takımına mahsus olduğu gene macar konsolosu cenaplarının huzurunda kafile reisi m. wigh’in ifadesile teeyyüt etmiştir.
3 — federasyonumuz tarafından kabul olunan bu müsabakalar organizasyonunun «olimpiyat» spor mecmuasına tevdi olunması keyfiyeti, bu müsabakalar neticesinde muhtemel zararlardan teşkilâtı korumak gayesine matuftur. «olimpiyat» ın bu işi üzerine almasile federasyonumuz, hiç bir zarara iştirak etmediği halde 400 liralık maktu hisseyi alarak türkiye idman cemiyetleri ittifakı kasasına tevdi edecektir.
4 — istanbul mıntakası heyeti hakkında ittifak nizamnamesi ahkâmı dahilinde takibata teşebbüs edilmiştir.
imza: türkiye futbol federasyonu reisi hamdi emin
bundan başka federasyon, macar futbol kafilesi reisi ile müştereken şöyle bir tebliğ neşretmişlerdir:
istanbul 21 (a.a.) — ıstanbul'da bulunan takımımızın macaristan'ın profesyonel takımı olduğunu ve macar federasyonu ile türk federasyonu arasındaki mutabakat ve beynelmilel federasyonun müsaadesine tevfikan müsabakaların iki müntehap millî takım arasında yapılmakta bulunduğunu görülen lüzum üzerine ilân ederiz.»
türkiye futbol federasyonu reisi kamdi emin macar kafilesi reisi wigh
millî takım izmir'li oyuncuların iltihakına rağmen maalesef iyi oynıyamadı
millî takımımız izmir'den celbedilen iki oyuncu ile takviye edildiği halde dün macar (b) milli takımile intikam müsabakasını yaptı. ilk maçta macar’lar 1-2 galip geldiklerine göre intikam maçında bizim, birinci maçın intikamını almamız lâzım geliyordu. halbuki, macar takımı birinci maçın neticesini kendisi için pek hafif bulmuş olmalıdır ki, bu defa daha büyük bir sayı farkile, 1-4 gibi kat'î bir netice ile bizden intikam aldı.
millî takımımızın dünkü mağlûbiyeti çok acıklı olmuş, oyunun son dakikalarına doğru büyük bir bozgunluğa uğraması stadyomu dolduran altı bin kişinin kalplerini sızlatmıştır.
milli takımın bu intikam maçı için büyük ümitler besleniyordu, güzel ve muvaffakiyetli bir netice alabilmesi için her türlü tedbir ittihaz ediliyordu. istanbul’daki beynelmilel oyuncuların ehliyetleri, kazanılması matlûp olan muvaffakiyet için kâfi görülmemiş. izmir’in en iyi oyuncuları oldukları söylenen ihsan ve sait beyler sureti mahsusada buraya getirilmişlerdi.
herkes takımın şeklini merak ediyordu
takımlar sahaya çıkıncıya kadar millî takımın nasıl teşkil edildiğini katî surette kimse bilmiyordu. gazetelerin yazdıkları tahminlere istinat ediyordu. stadyom, pazar gününe nazaran daha çok kalabalıktı. iki maç arasında geçen günler zarfındaki bir çok manali manasız dedikodular, halkı bu maçı görmeğe daha ziyade sevketmişti. ve herkes, bu maçın kazanılacağı ümidile gelmiş bulunuyordu.
takım nasıl çıktı?
macar takımı, gene ilk maçtaki formasile sahaya gelmişti. bizim takım on beş dakika sonra bunu takip etti.
takımlar sıralandığı vakit türk milli takımı şu şekli aldı:
ilk maçta oynatılmıyan hakkı'ya, intikam maçında yer verilmiş, bütün futbol hayatında merkez muavin oynıyan nihat müdafaa hattına alınmış, izmir’in iki güzide oyuncusu ihsan ve sait beyler de sağ açık ve merkez muavin mevkilerine getirilmişlerdi. rebii’nin, hastalığını ileri sürerek oynamak istememesi, fikret'i sol açığa, salâhattin'i de soliçe aldırmıştı.
izmir'li oyuncuların heyecanı
arkalarına ilk defa millî formayı giyen ihsan ve sait beyler sahaya çıkarken heyecanlarından titriyorlardı. ayaklarına yüklenen mes'uliyetin büyüklüğü ve altın bin seyirci gözünün kendi üzerlerine teveccüh etmesi bu çocukları hakikaten heyecana getirmişti. alışmadıkları bir sahada, tanımadıkları oyuncular arasında ve azim bir seyirci huzurunda milli bir imtihana çıkmaları, muhakkak ki kıymetlerinin yüzde ellisini tenkis etmişti.
oyuna nasıl başlandı?
oyunu gene mister allen idare ediyordu. dörde yirmi kala oyuna başlandı. top, daha bizim ayağımıza değmeden macar hücum hattının sağ cenahından kalemize kadar gitti. müdafaamızdan kurtulan top, biraz sonra da sol cenahlarından gene müdafilerimizin ayaklarına vardı. oyun iki üç dakika zarfında hemen macar’ların hâkimiyetine girivermişti. macar oyuncular, bugün daha rahat oynuyorlar, daha kolaylıkla topu kapıyorlar ve daha emniyetle paslaşıyorlardı.
bir iki akın tecrübesi
bizim muhacim hattı sağ taraftan bir iki hücum teşebbüsünde bulundu. fakat sait bey o kadar heyecan içinde idi ki bu iki tecrübede de topu tutamadı, hasma kaptırdı. bu iki akınımızın yegâne semeresi hasım kaleye iki korner şeklinde tecelli etti ve bunları kolaylıkla kurtardılar. macar kalesinden kurtulan top uzun bir vuruşla muhacimlerimizle muavinlerimiz arasında açılan derin boşluğun ortasına düşüyor ve bu boşluktan istifade eden macar muhacimleri tarafından da kapılarak müdafaamıza kadar yürütülüyor.
hatlarımız arasındaki boşluk
hakikaten müdafaa ile muhacimlerimiz arasındaki boşluk o kadar büyük bir şekil almıştı ki bunu kapatmağa bir türlü muvaffak olamıyorduk ve oyunun sistemi de buna mâni oluyordu. bu, sadece macar’ların serbestçe hareket etmelerine yarıyordu.
merkez muavin ihsan bey, temiz kafa vuruşları yapmakla beraber tamamen bir müdafaa oyunu oynuyor, sol müdafi nihat beyin de yerini yadırgadığı saraheten görülüyordu. on bir oyuncu arasında hiç bir irtibat kalmamış gibi idi.
macar'ların ilk golü
muhacim hattı ancak cevat’tan pas alabiliyor, mithat ta hep müdafilere yardıma koşuyordu. bu vaziyetin ergeç menfi bir netice vermesi mukadderdi. nitekim 18 inci dakikada sağ açıklarından iyi bir pas alan macar sağiçi kolaylıkla ilk sayıyı yaptı.
kaçırdığımız penaltı...
bu sayı macar’lara taze bir kuvvet vermiş oldu. artık hep onlar hücum ediyor, biz sadece topu kaleden uzaklaştırmağa mecbur oluyoruz. 21 inci dakikada bir hücum yapıyorduk. macar müdafilerinden biri topu el ile tevkif etti, hakem penaltı verdi. bu ceza vuruşunu bürhan kalecinin eline attı ve kalecinin elinden kurtulan top tekrar bürhan’ın ayağına geldi ve bu defa gol oldu. fakat penaltı çekilirken macar kalecisi kale çizgisinden açıldığı için hakem bunu tekrarlattı. bürhan bu defa gene topu macar kalecinin eline atmak suretile fırsatı kaybettirdi.
ikinci penaltı ve yegâne golümüz..
bundan sonra sol taraftan tektük hücumlar yapıyorduk. bunların birinde gene fikret’e çalma taktılar, hakem ikinci penaltıyı verdi. salâhattin, yegâne golümüzü bu suretle yapmağa muvaffak oldu.
bundan sonra bir iki akın daha yaptık. muhacim hattının sağ tarafı meflûç bir halde idi, ne açık ne de iç, oyuna seyirci kalıyordu. merkez muhacim de «dublove» nin orta ayağında geriden gelecek paslara intizar ediyordu. bütün yük sol tarafın ayaklarına yığılmıştı, fakat zavallı fikret ve salâhattin’in ileri geri gitmekten takatları kesilmiş, nefesleri tutulmuştu. nihayet ilk devreyi bu suretle bitirebildik.
ikinci devre
ikinci devre, ayyıldızlı formayi lâbis milli takımın hezimeti için çok müsait bir fırsat oldu. ilk devrede tatbik ettirilen «dubluve» sistemi, kâfi bir derse olmamış gibi, ikinci devrede gene bunun tatbiki isteniyor ve hâlâ bundan medet umuluyordu.
ikinci devrenin kapkara safahatı
ikinci devrenin kapkara safahatını bu sütunlara geçirmek istemiyoruz. çünkü ikinci devrede sahada yalnız macar oyuncular oynuyordu. 15 inci, 34 üncü ve 43 üncü dakikalarda macar’lar rahat rahat üç gol daha attılar. bu gollerin ikisi, yalnız başına kalan avni’nin, topu kurtarmak için kaleden çıkması yüzünden oldu, biri de mükemmel bir şütle temin edildi.
takım, şuurunu kaybetmişti
bu devrede artık bizim oyuncularda kuvvet ve nefes kalmadığı gibi şuur da kalmamıştı. kimse ne yaptığını bilmiyor, yalnız salâhattin, fikret ve cevat koşup duruyorlardı. nihat ta, pek yabancısı kaldığı mevkiinden arasıra bir fırlıyor ve derhal sönüyordu. izmir'li oyuncular takımın içinde kaybolmuşlardı. bir aralık hakkı sağ açığa, sait içe geçtikleri halde bile mevcudiyetleri hissolunmuyordu.
oyun nihayet 1-4 gibi azim bir farkla neticelendi ve macar takımı mağrurane bir surette sahayı terketti.
futbolda başıbozuk oyunun terkini ve nizamı cedit tarzını istiyenler saha kenarından takımın inhizammı seyrediyorlardı. türk millî takımına ve türk futboluna şimdiye kadar bir çok muvaffakiyetler kazandıran kendi tarzımız hiç bir zaman bu kadar istiskale maruz kalmaıştı. bir futbolcu üzerinde senelerce mesaiden sonra teessüs eden itiyatların, masa başında bir iki konferans ve sahada bir iki antrenümandan sonra terkedilebileceğine inananlar milli takımın bu hezimetinden mes’uldürler.