milli takımın efsanevi kalecisi rüştü reçberin ilk milli maçıdır.milli takıma ilk seçilişinin öyküsü o zamanki milli takım kaleci antrenörü rasim karanın ağzından şöyle;
piontek: rüştü’den kaleci olmaz
her bölgeye her yaş grubundan seçmeler yaptıran fatih terim ve rasim kara ikilisi daha sonra seçilen bu oyuncuları izlemeye gidiyorlardı. her hoca da elinde kağıt kalem not tutuyordu. rasim hoca’dan rüştü’nün hikayesini öğreniyoruz. “rüştü’yü ilk izlediğimiz maçı hatırlıyorum. izmir’deki seçmelere antalya karması ile gelmişti. zayıf bir takımda oynadığı için her maçta 4-5 gol yiyordu. turnuva bitti. 17 tane antrenör beğendiği oyuncuları söylüyor. antalya grubuna sıra gelince hiç kimsenin listesinde rüştü’nün ismi yok. en sonunda ben dedim ki ‘rüştü diye bir kaleci var. çelimsiz bir çocuk. dikkatinizi çekmedi mi?’ tüm kafalar hayır şeklinde bir o yana bir bu yana sallandı. ama haklıydılar; çünkü üç maçta ortalama 5 gol yemişti. ‘not edin bir tarafa’ diye hocalarımızı uyardım.”
sonra adilane olsun diye herkesin söylediği iki tane kaleciyi çağırırlar fatih hoca ile birlikte. ancak istedikleri gibi çıkmaz hiçbirisi. “fatih hocaya dedim ki, ‘hocam gel şu rüştü’yü de çağıralım.’ hoca dedi ki, ‘valla rasim, senin işin, sen bilirsin.’ rüştü’yü çağırdık antalya’ya kampa.” rüştü o zaman burdur’da oynuyordu. kampa alınınca antalyaspor da üçüncü kaleci olarak transfer eder kendisini. rasim hoca daha sonra almanya’ya federal almanya ile oynanacak ümit milli maça götürür rüştü’yü. takım 4-0 yenilir. rüştü 5 tane yüzde yüz gol kurtarır; ama 2 tane de çok hatalı gol yer.
maçı izleyen sepp piontek soyunma odasında, rasim hocaya ‘bundan kaleci maleci olmaz, başka kaleci bul’ diye çıkışınca rasim kara ona, “o iyi kaleci, biraz zamana ihtiyacı var.” diye karşılık verir. ümit milli takım, 4-5 ay sonra ingiltere ile deplasmanda bir maça çıkar. “rakipte şimdiki dönemin yıldızları var. 1-0 kazandık. rüştü mükemmel oynadı. piontek’e ‘ne haber sir. rüştü nasıl kaleci’ dedim. ‘süper’ dedi. hepimiz soyunma odasında ağlıyorduk.”
rasim hoca ,rüştü’nün hikayesini anlattıktan sonra bir ekleme yapıyor ısrarla: “ha onlar anlamadı da ben anladım demek istemiyorum. bizim de gözümüzün tutmadığı oyuncuları fatih hoca, piontek ıskalamamıştır. bu böyledir. benim kaleci olmamın avantajı vardı.” rüştü’yle kendisini bir çok yönden benzer görüyor rasim kara. ‘ben rüştü gibi bir kaleciydim’ diyor. “çabuktum, cesaretliydim. ben solaktım, rüştü sağ. aramızdaki fark bu. reflekslerim, degajlarım çok iyiydi. kollarım uzundu. standart giysiler kısa gelirdi bana.”