gençlerbirliği ve gençlerbirliği tanıl bora 14/03/2012 radikal.com.tr
gençlerbirliği bugün 89. yaşını kutluyor. futbol tanrısı uzun ömürler versin. ismiyle çok yaşasın. gerçekten 'özel' isimdir. hem de bereketli bir isim.
yanlış hatırlamıyorsam mehmet demirkol yazmıştı… 2005’teki avrupa futbol şampiyonası’nı izlerken lizbon’da sohbet ettiği futbol delisi taksici, onun türkiye’den geldiğini öğrenince “şu sporting’i eleyen takımınız vardı ya,” demiş, ‘adını telaffuz edemiyorum, işte o takım sıkı top oynuyordu.’ doğruya doğru, bu isim ecnebiler için ‘telaffuz dostu’ değildir. gençlerbirliği 2004’te blackburn rovers’ı, sporting lizbon’u, parma’yı eleyip valencia’yı o sezon avrupa’da yenen tek takım olurken, avrupalı futbolsever ve yorumcular, başarısını şaşkınlıkla karşıladıkları bu meçhul takımın adını telaffuz etmekte zorlanıyorlardı. onlar için souleymane youla’nın driplingleri kadar kaotik bir addı bu. beynelmilel telaffuz anahtarı şöyledir: [†ent∫lerbirli:]
gençlerbirliği’nin kıymetlerinden biri, işte bu ismidir. memleket futbolunun ‘xspor’ kalıbına tıkıştırılmamış ender kulüp isimlerinden biri. vilayet adı değil, semt adı değil. gerçekten ‘özel’ isim. bir müstesnalık alameti.
hem müstesna, kendine mahsus... hem de bir tür ‘jenerik ad’. isim değil de sıfat gibi. ‘united’ gibi bir şey. eski moda. futbola bir toplumsal işlevin, bir medenîleşme misyonunun yüklendiği günlerin tozu var bu isimde. modernliğin şafağının söktüğü zamanların sihirli tozu. evet, bir yanıyla ‘kasılmış’ bir terbiye vazifesinin, bir ‘cemiyete nizam verme’ ülküsünün otoriterliği; ama bir yanıyla da yeni zamanların heyecanı, ‘yapma’ iradesi, atılım ruhu. hem de dayanışma, ‘arkadaşlık’ havası.
bu ismin heyecan ve vaadine kapılan başkaları da olmuş memlekette o zamanlar. trabzon’da 1923’te ankara’dakinden sadece dört ay sonra kurulan bir trabzon gençlerbirliği var. yine kırmızı-siyah. istanbul’da galata kulübü, 1932’de çeşme meydanı gençler birliği adıyla kurulmuş. kırmızı-siyah. 1936’da galata gençlerbirliği adını takınmış, 1940’a kadar öyle devam etmiş.
ahir zaman gençlerbirlikleri de var biliyorsunuz. en yüksek rütbelisi, 3. lig 3. grup’ta orta sıralarda yer alan darıca gençlerbirliği. bölgesel amatör liglerde 5. grupta alt sıralarda oynayan bir adana gençlerbirliği var. 2. grupta siirt gençlerbirliğispor diye bir takım kafaya oynuyor. 12. grubun alt-orta sıralarında bir çorlu gençlerbirliğispor mevcut. federasyon’un bir estetik kurulu da olması lazım: gençlerbirliği ismine ‘spor’ eklemek men edilmeli.
amatör kümelerde gençlerbirlikleri gırla. kocaeli’de izmit ve şirintepe gençlerbirlikleri var. (şirintepe gençlerbirliği, geçen sene erkekler ve kadınlarda türkiye curling şampiyonu oldu!) www.mehmetalicetinkaya.com sitesinde alaşehir, adana, trabzon/arafilboyu, bursa/orhangazi gençlerbirlikleri hakkında malumat okuyabilirsiniz. ünye gençlerbirliği var, kurulduğu yıl ikinci lig’e müracaat etmiş, tesis yetersizliği gerekçe gösterilerek alınmamış. devam edelim: mersin gençlerbirliği, konya/bozkır gençlerbirliği, konya/ihsaniye gençlerbirliği, aydın/yenipazar gençlerbirliği, malatya/kale gençlerbirliği, antakya gençlerbirliği, nusaybin gençlerbirliği, izmir çamdibi gençlerbirliği, trabzon/of gençlerbirliği (daha önce yukarı kışlacık gençlerbirliği imiş). 2009’da şırnak gençlerbirliğispor için ‘düğmeye basıldığı’ haberleri var. şırnak 1. amatör’de bir kumçatı gençlerbirliği oynuyor. adaşlık, 1920’lerdeki, 30’lardaki gibi renktaşlık anlamına gelmiyor. darıca gb sarı-yeşil mesela, adana gb kırmızı-beyaz, of gb bordo-sarı, çamdibi gb bordo-mavi, bozkır gb yeşil-beyaz.
almanya amatör kümelerinde de iki adaş var: berlin steglitz gençlerbirliği (kreuzberg gençlerbirliği adıyla kurulmuş) ve münih fürstenfeldenbruck gençlerbirliği.
100. veya 90. yılda bir gençlerbirlikleri turnuvası hoş olmaz mı?
2010 yazında isim sponsorluğu lafı çıktığında, alkaralar taraftar grubu bir ‘aman sakın’ açıklaması yapmıştı; ‘sadece gençlerbirliği bize yeter.’ evet, gençlerbirliği’nin ismi bir kültür ve tabiat varlığıdır. ta 1980’lerin ortasında, ilk defa bir gençlerbirliği maçına giderken, beni cezbeden şeylerden biri de bu ismin farklılığı ve naifliği idi. ismiyle çok yaşasın…