suskunlar! avrupa yorgunu kartal, karadeniz deplasmanında stancu’nun golüyle geriye düşmesine rağmen edu ile eşitliği sağladı. beşiktaş’ın galibiyet çabaları sonuç vermeyince liderle puan farkı 19’a çıktı
kadro dışı kalan quaresma’nın yokluğunda ilk 11’de şans bulan holosko, dün bu şansı yeterince kullanamadı.serdar sarıdağ/analiz
beşiktaşlı futbolcular, atletico madrid maçından sonra ordu’ya, istanbul aktarmalı olarak geldi. şaka değil gerçekten aktarmalı olarak geldi. ispanya ve portekiz gibi ülkelere bugün aktarmalı olarak uçan bazı yolcular inanın beşiktaş’ın, istanbul’da kaldığı süre kadar aktarma noktalarında bekleme yapıyor. ben, quaresma dahil (ettiği küfürler hariç) hiçbir oyuncuyu orduspor maçı için olumsuz eleştiremem. dört saatlik ispanya dönüşü dahil sadece 66 saat dinlenebildi bu takım. üstelik o yoğun tempoyu kaldıramayan iki gazeteci uçakta fenalaşmıştı. girizgahta belirttiğim gibi kötü bir zaman yolculuğundan sonra ordu’ya gelen beşiktaş’ın, sahada isteksiz, yorgun ve motivasyonsuz olacağı gün gibi aşikardı. her ne kadar 45. dakikada stancu’dan yediği golde hatalı olsa da maç içerisinde yaptığı kurtarışlarla rüştü sahanın en uyanık beşiktaşlı oyuncusuydu. onun, 11 ile 31. dakikalarda selçuk ve culio’nun ayağından gelen şutlarındaki kurtarışları maçın beşiktaş aleyhine erken kopmasına engel oldu. ilk yarıdaki bir diğer kritik an ise 15’te culio’nun, stancu’ya göndermek istediği topta egemen’in iyi bir zamanlamayla araya girmesi oldu. ikinci yarıya holosko-edu değişikliğiyle başlayan beşiktaş 71. dakikada brezilyalı’nın ayağından bulduğu müthiş golle, yorgun da olsa savaşçı kimliğine yeniden büründü. bu kadar ağır tempodan sonra beraberliği yakalayan beşiktaş 73. dakikada direkten dönmese sidnei ile farkı da açabilecekti. bir yandan kazanma bir yandan da gol yememe hesapları yapan beşiktaş, 79. dakikada murat ve 82. dakikada culio’nun ayağından gol yemeden dönüyorsa 1 puan bile başarıdır böyle bir ortamda.