fatih uraz'ın "adamın abdalı kaleci olur" kitabından;
1970'li yılların başında milli takım kalesini koruyan sabri dino'yla yapılan bir röportajı izlemiştim. ruhu şad olsası ağabeyimiz, kollarını iki yana doğru açarak şeref stadı'nın geçm,ite ondan neler götürdüğünü anlatıyordu; inanır mısınız kollarımı zor açabiliyorum. toprak sahalar bu büyük kalecinini dirseklerini öylesine harap etmişti ki...
o görüntüden sonra kollarımakolluk, dizlerime dizlik takmadan maça çıkmaz oldum, 21 sene boyunca da onları çıkarmadım. yaşımın yarım asra dayandığı şu günlerde bile kaleci namzetlerine plonjon yapma tekniklerini uygulamalı olarak gösterebiliyorsam bunun arkasında iki neden yatmaktadır. üşenmeden taktığım o dizlik ve kolluklar ile sabri dino ağabeyimizin unutulmaz dirsekleri!
(...)
bana kaleciliği sevdiren insanların başında gelen, örnek insan sabri dino ne yazık ki henüz genç sayılabilecek bir yaşta, boğaziçi köprüsünden aşağı doğru bu kez topsuz planjon yaptı ve bilinmezliğe karışarak 49. yaşını göremedi. beşiktaş kalesini necmi mutlu'nun ardından teslim almıştı. 194 kez siyah-beyaz formayı, 12 kez de milli takım formasını sırtına geçiren sabri dino, 1973 senesinde oynanan ve 0-0 biten italya-türkiye maçının unutulmayan kahramanlarından birisi olmuştu.