hacı hasdemir'in "istanbul'un 100 spor kulübü" kitabından;
maccabi spor kulübü (1913)
osmanlı imparatorluğu, padişah ii. bayezid döneminde ispanya'dan kovulan on binlerce yahudi'ye kapılarını açarak (1492), türkiye'deki musevi cemaatinin temellerini attı. haliç, galata, eminönü, hasköy ve balat tarih boyunca musevilerin istanbul'daki önemli yerleşim bölgelerinden oldu.
yıllarca türklerle iç içe yaşayan museviler, 1900'lü yılların başında sporla daha fazla ilgilenmeye başladılar. 1913 yılında, bazı museviler hasköy'de (ibranicede "beden eğitimi" anlamına gelen) "maccabi" adlı bir spor kulübü kurdular. bugünkü israil bayrağını oluşturan mavi ve beyazı forma renkleri olarak kabul eden kulübün yöneticileri, kuruluş gününde geniş çaplı bir festival düzenlediler. hasköy sırtlarında güzel bir lokali ve yanında muntazam bir futbol sahası bulunan maccabi kulübü, 1 haziran 1913'te bu sahada yapılan büyük bir spor bayramıyla resmen faaliyete geçti. bu spor bayramına, istanbul'un her semtinden gelen musevi gençler katıldı.
1919-1920 sezonundan itibaren pazar ligi'nde yer alan maccabi kulübü nün futbol takımı, 1930'lu yılların sonlarına kadar gayri federe olarak faaliyetini sürdürdü. maccabili sporcular, resmi maçlarda federasyona üye olan komşu kulüp sporcular, resmi maçlarda federasyona üye olan komşu kulüp hasköy spor kulübü bünyesinde yer alarak güzel bir dostluk örneği sergilediler.
maccabi kulübü, basketbol ligi kurulmadan önce istanbul'un en kaliteli basketbol takımlarının başında geliyordu. kulüp, 1927'den itibaren 6 yıl üst üste lig şampiyonluğu sevinci yaşadı ve türkiye'de basketbolün yaygınlaşmasında büyük rol oynadı. ne var ki, 1933 yılında türk spor kurumunun basketbola daha çok önem vermeye başlaması ve galatasaray basketbol takımının naili moran ve feridun koray'ın çabalarıyla güçlenmesinin ardından maccabi'nin potalardaki üstünlüğü sona erdi.
türkiye'de 12 kasım 1942 yılında uygulamaya konan varlık vergisi, gayrimüslim vatandaşları çok rahatsız etti. bu kanunla sıkıntıya düşen birçok zengin gayrimüslim işadamı, çareyi türkiye'den göç etmekte buldu. bunlar arasında maccabi kulübünün musevi yöneticileri de vardı. israil henüz kuruluş aşamasındayken, 1948 yılında hasköy'deki birçok musevi de bu yeni ülkenin yolunu tuttu. maccabili yöneticiler, kulüplerini bu kez "maccabi haifa" ismiyle israil'de hayata geçirdiler.
fenerbahçe'nin 1995-1996 sezonunda avrupa kupalarındaki rakibi maccabi tel aviv takımıydı. ilk maçı deplasmanda 1-0 kazanan sarı-lacivertli ekip, ikinci maçta rakibini kadıköy'de konuk edecekti. istanbul'a gelen maccabi tel aviv kafilesinde yer alan maccabi haifa'lı yöneticiler, maçtan önce hasköy un yolunu tuttu. hasköy spor kulübünün başkanlığını yapan ismet atabey'le bir araya gelip, maccabi kulübünün tarihi hakkında bilgi aldılar. maccabi kulübü nün kurulduğu arabacılar semtini de gezen israilli yöneticiler, gezinin ardından kadıköy'de fenerbahçe'yle 1-1 berabere kalacakları maçı izlediler.