memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
ertugrul sağlam: bir hayali gerçeğe dönüştürdü
* son haftalara girildiğinde bursaspor, şampiyonluk potasında şansını devam ettiriyordu. takımda tecrübeliler kadar, genç futbolcular da ağırlıktaydı ve neredeyse şampiyonluk gören futbolcu yoktu. şampiyonluktan haftalar öncesinde turgay'ın "şampiyonluk rüyalarıma geriyor, 2-3 saat uyuyamıyorum" açıklaması var. ali tandoğan ve çok sayıda futbolcunun da buna benzer açıklamaları oldu. psikolojik açıdan çok zor bir süreçti. son haftalara girildiğinde şampiyonluk stresini azaltmak için neler yaptınız?
- bundan önce çalıştırdığım bütün takımlarda psikolojik destek aldım ve psikologla beraber çalıştım. bir tek burada çalışmadım. tabii çalışmak istedim ama şartlar oluşmadı ve biz o yoğun dönem içerisinde, olaya fazla yüklenemedik. oyunculara güvendik ve bu işi biz kendimiz halledebiliriz dedik. şampiyonluk yarışının son döneminde, medyanın üzerimize çok geldiği, bunlar bu stresi kaldıramazlar, bu strese yenik düşerler dediği ve üzerimizde gerçek anlamda baskı oluşturmaya çalıştığı dönemde, biz oyuncularımızla şunu paylaştık: "arkadaşlar biz şu anda lideriz ve önemli bir başarının arifesindeyiz. tabii şampiyonluk çok önemli ama biz, sezona ilk beş ve avrupa kupaları hedefiyle girdik. yani, şu anda biz şampiyonlar ligi'ni garantiledik. dolayısıyla biz ikinci olsak da kimsenin çıkıp bize niye ikinci oldunuz diyecek durumu yok. biz, sizin ürettiğiniz başarıyı kimsenin değersiz hale getirmesine izin vermeyiz," dedik. açıkçası bizim üzerimizde ille de şampiyon olmalıyız stresi, baskısı oluşmadı hiç. böylece bir başarısızlık durumunda oluşabilecek baskıyı ortadan kaldırdık. bunu söylerken şampiyon olmamız durumunda neler kazanacağımızı da oyuncularımıza anlattık. onlar da akıllı insanlar. şampiyonluk durumunda neler kazanacaklarını iyi biliyorlar.
ayrıca, insanların zirve mücadelesi verirken baskı ve strese dayanamayıp agresif olduklarını ve çirkef davrandıklarını belirtip, bunu yapmayalım dedik. sonucu bize neye patlarsa patlasın, kendi değerlerimizden taviz vermeden, futbolun güzelliklerini ortaya çıkarmayı konuştuk. gördüğümüz kart sayısıyla da ligin en az kart gören takımı olduk. dolayısıyla bu da bizim için bir avantaj oldu. sonuçta oyuncularla bire bir görüşmemiz bunda çok etkili oldu. oyuncular zaten buna hazırlıklı oldukları için hem şampiyonluk hem de sporun gerçek kalitesine uygun bir sonuç çıktı ortaya.
* son maç öncesi, ligi ikinci bitirmenin de önemli bir başarı olduğuna ve şampiyonluk gibi kutlanacağına yönelik açıklamalarınız oldu. şampiyonluktan fazla ümitli değil gibiydiniz. maç öncesi duygu. larınız nasıldı?
- ben son haftaya kadar, hatta son maç öncesi yaptığım basın toplantısında da şampiyonluğa olan inancımı çok net bir şekilde dile getirdim. nihayetinde fenerbahçe'nin de bir gün puan kaybedeceğini ve bursaspor'un şampiyon olacağını da söyledim. ben ikinciliğe yönelik sözlerimle şunu engellemeye çalıştım: kötü bir sonuç olabilir. nihayetinde senin beşiktaş'ı yenme garantin yok, berabere de bitebilir o karşılaşma. fenerbahçe, bizim o çok merakla beklediğimiz bir dakikada, şampiyon da olabilirdi. burada toplum psikolojisi var. insanların üzerindeki o baskıyı azaltmak için, dışarıya karşı o sözleri söyledim. ama içeride oyuncularımızla çok farklı şeyler konuşuyorduk.
bir de altı hafta sürdürülen ve kaybedilen liderlikten sonra, ikinciliğin birçok insanı mutsuz etmeye ve insanları tatmin etmemeye başladığını gördüm. buna da izin vermek istemedim. bu tekimin tarihinde elde ettiği en önemli başarıyı, değersiz hale getirmemek için söyledim o sözleri. o oyuncuların, o yönetimin, o teknik kadronun, o taraftarların emek verip bu takımı şampiyonlar ligi'ne taşımasını, bu kadar emek verip de sahadan mutsuz bir şekilde ayrılmasını istemediğimden o şekilde dile getirdim. o şekilde bitmesine izin de vermezdim. bu takım, tarihinde kaç defa ikinci oldu, kaç defa şampiyonlar ligi'ne katıldı? o yüzden, bizim için en az şampiyonluk kadar da önemli bir neticeydi ikincilik.
* bursaspor-beşiktaş maçı tamamlandığında fenerbahçe-trabzonspor maçının son dakikası oynanıyordu. son bir dakikayı anlatabilir misiniz? o bir dakika sizin için nasıl geçti?
- o bir dakika, bir sezon gibi, bir ömür gibi geçti. şu anda ben o bir dakikayı hatırlamıyorum. sadece adil (cenkçiler) bey'in bitti dediğini ve sevincimizi hatırlıyorum. ama allah kimseye -sonucunda nasıl bir mutluluk, nasıl bir başarı olursa olsun- öyle bir dakikayı yaşatmasın.
* şampiyonluk nasıl bir duyguydu, neler hissettiniz?
- iki gün falan anlayamadım ben, şampiyon olduk mu, olmadık mı? hele o kutlamalar, o curcuna, o heyecan, o karmaşa. mesela, otobüs turunu, hani bir insan rüya görür, kalkar ve rüyasını hatırlamaya çalışır ya. öyle hatırlıyorum o turu. şampiyonluk gününde stattaki o atmosferi, simdi hayal meyal hatırlıyorum. dolayısıyla bir-iki gün kendime gelemedim. ama hakikaten ne kadar büyük basan elde ettiğimizin, ne kadar önemli bir basarının altına imza attığımızın, hangi imkanlarla, hangi rakiplerle yarışıp nasıl bir mucizeyi gerçekleştirdiğimizin farkına sonradan vardım.
* şampiyonluğun kazanılmasından sonra sizi en çok mutlu eden olaylar neler oldu? bir de sezon içinde tamam biz şampiyon olacağız duygutuna kapıldığınız anlar oldu mu?
- her şey ile mutlu oluyorum inanın. bir yerde bir bayrak görüyorum mutlu oluyorum. şehrin girişinde; "şampiyon şehir bursa'ya hoş geldiniz" yazısı beni çok mutlu ediyor. gazeteyi açıyorum, şampiyon bursaspor işte şu futbolcuyu transfer etti yazıyor, mutlu oluyorum. şampiyonlukla ilgili ne görsem inanın muttu oluyorum. sezon içerisinde fenerbahçe'yi 3-2 yendikten sonra, çok inandım şampiyon olacağımıza.
* son olarak şampiyonluğu getiren unsurların neler olduğunu sormak istiyorum?
- iyi niyetli, başkaları hakkında kötü düşünmeyen, tamamen kendi işini yapmaya odaklanmış bir grubun sinerjisinin ürünüdür bu şampiyonluk. bununla beraber şehrin valisi, belediye başkam, ileri gelenleri, taraftarı ve medyasının bütünleşmesinin bir eseridir kazanılan şampiyonluk. bunun yanında biz çok düzgün davrandığımla ve işimizi çok doğru yaptığımız için bütün ülkede, çok önemli bir saygınlık oluşturup, manevi anlamda birçok insanın bize destek vermesini, yani yapılan dualan da söyleyebiliriz. bir insanın, birine karşılık beklemeden dua etmesi çok önemlidir. sonuçta nisanların dualarının da bize katkısı oldu. bunu da göz ardı edemeyiz. ama tabii bu dualann da yerini bulabilmesi, gerçekleşebilmesi içini burada işini çok iyi yapan bir grup vardı. çalışan, emek harcayan, iyi niyetle mücadele eden, birbirini seven ve sahiplenen, yani futbolda başarı için bütün kriterleri yerine getiren bir grup vardı. buradaki bizim kalitemizle, insanların manevi desteği bir araya gelince böyle bir başarı ortaya çıktı.