memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
16 mayıs 2010: türk futbol tarihinde unutulmaz bir gün. bursaspor şampiyon
bursaspor taraftarları, maç günü tribünlere asılan pankartlarla şampiyonluğa şartlanmadıklarını belli eder. kapalı kale arkasında, teksas tribünü yakınında asılan pankartlar bunu ifade eder: "öyle mutluyuz ki bu sene, şampiyonluğun canı cehenneme", "seni şampiyon olasın diye sevmedim"... maraton tribününe asılan sarı lacivert, siyah beyaz, sarı kırmızı, bordo mavi renklerde "kupalara tapsaydık, bursasporlu olmazdık" pankartı en ilgi çekici olandır.
sonunda maçlar başlar. bursaspor, beşiktaş karşısında kontrollü bir oyun oynar. bursa'da eşitlik devam ederken istanbul'dan fenerbahçe'nin 1-0 öne geçtiği haberi gelir. bu durumda, bursaspor artık beşiktaş'ı yense de şampiyon olamayacaktır. fakat maçın 24. dakikasında, trabzonspor'un attığı beraberlik golünün haberi, bursa tribünlerinde bir heyecan yaratır. bu arada bursaspor batalla ve ibrahim toraman'ın kendi kalesine attığı gollerle öne geçince, dışa vurulmasa da yine o şampiyonluk rüyası başlar. zira maçlar. o an bitse bursaspor şampiyon olacak. ama fenerbahçe'nin iddiasız rakibine muhakkak gol atacağı ve maçı alacağı düşüncesiyle, umutsuz ama umutlu, tuhaf bir gerginlikle yüklü bekleyiş başlar.
ikinci yarıda, bursaspor'un lehine olan bu durum değişmedikçe, gerginlik doruğa çıkar. taraftar için zaman bambaşka bir anlama bürünmüştür. fenerbahçe'nin beklenen ama istenmeyen golü bir türlü gelmiyor, zaman gittikçe daralıyor. muhtemelen istanbul'da fenerbahçeli futbolcular trabzon kalesini dövüp duruyor, top direklerden dönüyor, çizgiden çıkıyor, ama kaleye girmiyor... nereye kadar?
özellikle 60'lı dakikalar geçilirken, umutlanmamaya yemin etmiş herkesin otokontrolü yavaş yavaş boşalmaya başlar. geçen her saniye bir ömür götürmektedir. derken 85 de geçilir, hâlâ gol sesi yok istanbul'dan! 88. dakikada beşiktaş uğur inceman'ın golüyle durumu 2-1 yapar. şaşkınlık! fenerbahçe atamaz ama beşiktaş bir tane daha atar ve şampiyonluk öyle kaçarsa bu çok daha ağır bir darbe olacak bursa taraftanna. son dakikalar inanılmaz bir stres içinde geçer. daha doğrusu geçmez. zaman durur, bir dakika 10 yıl gibi geçer. artık heyecandan kimse yerinde duramamakta, stres yüzlere yansımakta, dizler titremekte, bilinen bütün dualar okunmaktadır. sonunda bursaspor-beşiktaş maçı 2-1 biter. iş istanbul'a kalır. radyolular istanbul'daki maçta son 1 dakikaya girildiğini bildirir. o, bursa şehrinin yaşadığı en uzun 1 dakika olacaktır. sahada ertuğrul sağlam ve futbolcular, tribünlerde yönetim ve taraftarlar, evlerde bütün bir şehir o 60 saniyenin her birini heyecan içinde yaşar ve sonunda, kadıköy'deki maçın son düdüğü çalar.
kadıköy'deki son düdüğün sesiyle bursa karışır. herkes bağırıp çağırmaya, birbirini kucaklamaya başlar. bursalıların hayadan boyunca bekledikleri bir hayal gerçeğe dönüşmüştür. yeni şampiyon, bursaspor'dur. bir tarih değişmiş, süper lig'de dört büyükler dışında bir takım ilk kez şampiyon olmuştur.
bursaspor'un genç teknik direktörü, şampiyonluğun kazanılması üzerine gözyaşlarını tutamaz. şaşkınlık, heyecan, coşku iç içe geçmiştir. o gün statta bulunanlar, belki de hayadan boyunca sadece bir kez yaşayabilecekleri bir duygu seline tutulurlar. ilk coşkunun ardından on binlerce insan saha içine girerek yaşanan anı ölümsüzleştirmeye çalışır. kimi fotoğraf karelerine sardır, kimileri ise çimlerden ve kale filelerinden bir parça alarak geleceğe bir kanıt taşıma peşine düşer. futbol takımı ise sahada yaşanan ilk coşkunun ardından soyunma odasına gider ve "inandık başardık 2009-2010 türkcell süper lig şampiyonu bursaspor" yazılı yeşil tişörtlerle tekrar sahaya döner. statta meşaleler yakılır, lazer gösterileri yapılır, şampiyonluk sarkılan söylenir. bursalılar hayadan boyunca bekledikleri şampiyonluğun tadım doya doya çıkarırlar.
bütün bursa sokaklara dökülmüştür. altıparmak, heykel, santral garaj, setbaşı, fatih sultan mehmet bulvarı yüz binlerin katıldığı kutlamalara tanıklık eder. büyükşehir belediyesi itfaiye daire başkanlığı, bursasporun kuruluş yılını temsilen 63 top atışı yapar. havai fişek gösterileri, günlerce süren eğlencelerin ortak özelliği olacaktır. pazartesi günü valilik kararıyla okullar tatil edilir ve yediden yetmişe her bursalının kutlamalara katılması sağlanır. şampiyonluk gecesinin başka bir hoş görüntüsü ise ankara'dan gelir. ankaragücü taraftarları, sanki takımları şampiyon olmuşçasına büyük bir kalabalıkla kızılay meydanı'na çıkarak, bursaspor'un şampiyonluğunu kutlar. türkiye'nin dört bir yanında bursasporun şampiyonluğu kutlanır.
şampiyonluk kutlamalarına, ertesi gün şehirde ve statta büyük bir coşkuyla devam edilir. kupa töreni, şampiyonluğun kazanılmasından bir gün sonra, 17 mayıs pazartesi günü statta düzenlenir. takım, üstü açık bir otobüsle kulübün özlüce tesislerinden stada kadar yaptığı şehir turunu, büyük kalabalık nedeniyle yaklaşık üç buçuk saatte tamamlar. statta ise tam anlamıyla bir izdiham yaşan maktadır. mahşeri bir kalabalık tribünleri ve sahanın içerisini doldurmuş, yaklaşık otuz bin insan ise stada girememiştir.
sahaya akan insan seli nedeniyle kupa ve madalya töreni saha içerisinde hazırlanan platform yerine, şampiyonluk turu için özel hazırlanmış üstü açık otobüste gerçekleştirilir. futbolcular madalyalarını ve şampiyonluk kupasını, otobüsün üzerine çıkan futbol federasyonu başkam mahmut özgener'in elinden alır. bu sırada stadın içinde de havai fişek gösterileri ve ışıklı lazer gösterileri düzenlenir. on binler hep bir ağızdan şampiyonluk tezahüratlarıyla bütün stadı inletir. bursa şehri, tarihinin en güzel ve en coşkulu günlerinden birini yaşar.