memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
ligin 32. haftasında deplasmanda oynanan malatyaspor maçı ise ilginç olaylara sahne olur. bursaspor uefa kupasına gitme, malatyaspor kümede kalma mücadelesi vermektedir. bursaspor un ligin 31. haftasında küme düşme hattında bulunan rakipleri antalyaspor'a, kendi sahasında 1-0 yenilmesini normal bulmayan malatyaspor camiasında, maç öncesinde bursaspora karşı büyük bir öfke doğar. karşılaşmanın gerilimi son derece yüksektir. bursaspor futbol takımı, uçaktan indiği andan itibaren fanatik bir taraftar grubu tarafından karşılanır. takım otobüsü otele gidene kadar taşlanır. maç günü ise takımı stada götürecek otobüs bulunamaz. bir sürücü kursunun otobüsüyle stada gidilir. stada girildiğinde bursaspor soyunma odasına tarım ilacının sıkıldığı ve pencerelerin ise çivilenmiş olduğu görülür. soyunma odası yerine koridorlarda giyinen futbolculara, basın mensubu yeleği giymiş taraftarlar saldırır. maç sırasında sahaya çok sayıda yabancı madde atılır. maçın sonlarına doğru, şeref tribününden maçı izleyen bursaspor başkanı erdoğan bilenser'e yumruk atılır. yaşananlar bir korku filmini andırır niteliktedir, ilginç olan nokta ise olayların ulusal medyada neredeyse hiç yer almamasıdır. erdoğan bilenser, malatyaspor ile oynanan maçta yaşananları şöyle anlatıyor: "iki takım için de çok önemli bir karşılaşmaydı. malatyaspor küme düşmeme, bursaspor ligin üst sıralarında yer alma ve uefa kupasına gitme mücadelesi veriyordu. son haftalarda da bir düşüş trendine girmiştik. o maçı alıp tekrar yükselişe geçmeyi hedefliyorduk. malatyaspor, küme düşmemek için her şeyi göze almış bir haldeydi. bu göze alma saha dışındaki organizasyonları da kapsıyordu. takımı taşıyan uçak, malatya'da askeri havaalanı'na inmişti. bir grup seyirci daha orada, bizi patlayıcı maddelerle karşılamışlardı. havaalanından şehre gelene kadar, tepelerden otobüse taşlar atıldı ve otobüsün camlan kırıldı. maalesef çok kötü olaylar da yaşandı. maç öncesi soyunma odasına tarım ilaçlan sıkmışlar. camlan, açılmaması için çivilemişler. futbolcuların soyunma odasına girmesiyle, dışarı çıkmaları bir olmuştu. ben maçı izlemek için tribüne çıktıktan iki dakika sonra, soyunma odası koridorlarında futbolcuları dövüyorlar diye bir haber geldi. hemen aşağıya indim. baktım üç futbolcumuzu sopalarla vurarak yaralamışlar. maç öncesi böyle bir atmosfer vardı. bu ortamda sahaya çıktık. maçın ikinci yarısında malatyaspor gol attı ve gol sonrasında arka taraftan sırtıma bir yumruk geldi. vali, garnizon komutanı da tribündeydi. benim güvenliğimi sağlayamıyorsanız ben burada oturmayacağım deyip, tribünden ayrılıp maçı vip salonundan izledim. ortam gergin olduğu için de özellikle maç sonuna kadar, bir olay çıkarsa müdahale edebilmek amacıyla stattan ayrılmadım. giderken de yenilmemize rağmen tepkilerle uğurlandık, galip gelseydik neler olurdu düşünemiyorum bile..."