memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
bursaspor da yeni bir ekol denemi bu sefer rumenler
yazıcı yönetimi, resmi açıklamaya göre parasal nedenlerle anlaşılamayan yılmaz vural'ın yerine, yeni teknik direktör arayışına başlar. bursaspor'u daha önce de çalıştıran miliç'in ismi, kamuoyunda gündeme gelir. ama yönetim sürpriz bir isimle anlaşır: rumen ioan nunweıller. nunweiller, 1968-1971 yılları arasında fenerbahçe'de futbol oynamış, futbolu bıraktıktan sonra da romanya da değişik kulüpleri çalıştırmıştır. bursaspor'a gelmeden önce ise romanya genç milli takımında çalışmıştır.
peki, bursaspor, neden nunweiller'i seçmiştir? nunweiller'in sportif başarıları mı, oynattığı sistem mi ya da öne çıkan farklı bir özelliği mi bu tercihte etkilidir? nunweüler, bursaspor da teknik adam seçimlerinde belli bir prensibin olmadığının, güzel örneklerinden birisidir. bu seçimin temelinde şu yatar. konyaspor, çolakoviçle anlaşmak üzeredir. ama çolakoviç konyaspor'dan çok yüksek bir ücret ister. bunun üzerine konyaspor nunweiller'i görüşmek üzere istanbul'a çağırır. bu gelişme sonrasında çolakoviç ücretini düşürecek, konyaspor da çolakoviç'le anlaşacaktır. konyaspor'un çolakoviçle anlaşması üzerine nunweiller, bursasporun gündemine gelir. yapılan görüşmelerin ardından da anlaşma sağlanır. nunweiller'in tercih edilmesinin en önemli nedeni ise maliyetinin düşük olmasıdır. nunweiller, bursaspor'la anlaştıktan sonra takıma, ucuz rumen futbolcular getirecektir. bu futbolculardan vaiscovic sezon içinde sadece 8 maçta oynar. bir diğer rumen mircea redniç ise 15 maç oynayıp 1 gol atacaktır. gelen ru menlerden en uzun sûre oynayanı, rumen kaleci nitu'dur, oynadığı iki sezonda vasat bir performans sergilemiş ve hâlâ unutulmayan trabzonspor kupa finali rövanş maçı sonrasında, kulüple yolları ayrılmıştır.
yanlış teknik direktör tercihi ve bitmeyen gerilimler
sezonun ilk maçı bursa'da sarıyer'le oynanır. maçın 2-0 kaybedilmesi fırtınanın habercisidir. maçın sonlarına doğru tribünler başkan ve yönetimi istifaya çağırır. bursaspor teknik direktörü nunweiller'in, 1990-1991 sezonunun ilk 7 haftası sonrasında yaptığı değerlendirme de öncekilerden çok farklı değildir: "orta saha en kötü vyrimiz. burada duruyoruz. benim sıkıntım hücuma katılan futbolcuların yaptıkları atak sonrası defans görevine koşmamasıdır. top kaybedildikten sonra orta sahada görev yapan futbolcu geriye koşmuyor. bunun sonucunda da tabii kalemizde tehlikeli akınlar ve goller görüyoruz. bir diğer eksikliğimiz ise burada süratli futbol oynamamamız. hücumda bile yavaş yavaş koşuyorlar. rakip ise bu atakları kapanarak önlüyor. bir de futbolcularım burada hiç markaj yapmıyorlar. hemen hemen hepsi serbest oynamak istiyor. herkes ofans görevini seviyor. yüzde 70 ofans yaparken, savunmaya yüzde 30'luk önem veriyor. [...] biz fizik geliştirici çalışmalar yapmadığımız zaman bozuluyoruz. bu nedenle bu çalışmaya ağırlık veriyorum. ancak takım içerisinde antrenmanı sevmeyenler çoğunlukta. ben bugüne kadar antrenmandan kaçanları sevemedim. ülkemde antrenmanı sevmeyen futbolcuya kapıyı gösteririm. başkası oynama şansı bulur. ancak burada böyle değil. mecburen bunlara katlanıyorsunuz. çünkü arkasında futbolcu yok." futbolcuya dayalı sistem, kadro derinliğinin olmaması, ofansı seven futbolcuların bir türlü maçın tamamında koşup mücadele etmemesi, futbolcuların zaman zaman teknik adamın verdiği taktik yerine kendi bildiğini okuması, 90'lı yılların bursaspor'unun en temel özellikleri arasında sayılabilir.
sezon içerisinde nunweiller ile futbolcular arasında tam bir soğuk savaş yaşanmaya başlar. nunweiller, futbolcuları verdiği taktiği uygulamayıp kendi aralarında taktik belirlemekle suçlayacaktır.