118 inci dakikada yediği golle 2-2 berabere kalan sarı-kırmızılı takım 3. turu kur'a ile kaybetti
galatasaray yenilmedi, fakat elendi. hem de 300 dakikalık mücadelenin 298 inci dakikasında. golsüz biten ilk 45 dakika... sonra zürich'in galip duruma geçişi... metin'in beraberlik golü... 90 dakikalık normal müddetin 1-1 bitişi... temdit devresine uğur'un golüyle başlayışı... 2-1'lik galibiyetin ilanına sadece 2 dakika kalışı... ve işte bu 2 dakika içinde galatasaray kalesine giren be.raberlik golü... sonra da rakibe değil rakibin şansına boyun eğişi...
işte dünkü galatsaray - zürich maçının kısa hikayesi...
g. saray daha iyi idi
italyanlar, türkiye ve isviçre şampiyoları arasındaki çetin mücadeleye nedense fazla ilgi göstermemişlerdi. bunda havanın kötülüğü, devamlı yağmurun tesiri elbette büyüktü. ama, tribünlere serpilmiş italyan seyirciler. ilerleyen dakikalarla beraber, flaminio stadının iki misafirinden türk olanına daha fazla sempati göstermeğe başladı. kısacası, italyanlar, galatasarayı tutuyorlardı.
şansızlığın ilk işareti, metin'in 60. dakikadaki nefis kafa şutuyla giden topun direkten dönüşüydü. bu, gol olmalıydı. goldü de... ama direkler isviçrelileri korumuştu.
ve cidden şanssızdı. g. saray, çünkü 1-0 galip duruma geçeceği bu pozisyondan az sonra 1-0 mağlûp duruma düşüverdi. sağiç martinelli, kaptığı topla dalmış ve g. sarav kalesine yaklaşırken sert sütünü çekmişti. turgav topu karşıladı. bloke etseydi kaçan bir fırsat olacaktı. zürich hesabına.. ama işte turgay'ın karşılamasiyle ortada kalan topu hemen orada bitiveren santrfor von burg plase ile filelere yolladı. golü kötü yemiştik.
fakat g. saray'ın hızı ve hırsı devam ediyordu. nitekim golden 8 dakika sonra kazanılan frikiği metin fevkalâde kuvvetli bir vuruşla kaleye gönderdi. zürich kalecisi, başının üstünden bir mermi süratiyle ağlara giden bu topu çeviremedi ve oyun berabere duruma girdi.
şimdi iki takım da 1-1'i bozma mücadelesine girdiler. galibiyet golü mücadelesine... fakat vakit dolmuş 90 dakika bitmişti.
temdit ve uğur'un golü
şampiyon kulüpler nizamına göre berabere biten üçüncü maçın 15er dakikalık iki devre (varım saat) uzatılması gerekiyordu mücadele daha da kızışmıştı.
henüz iki dakika geçmeden uğur öylesine daldı ki, durduramadıklar. sahanın yıldızı uğur, yıldırım gibi indi. sağhafı, sağbeki ve santrhafı peş peşe ekarte etti. ve müthiş bir şut patlattı. top bir kere daha zürich filelerindeydi.
galatsaray'ın fizik bakımdan rakibinden zayıf olduğu bu son 15 dakikada iyice meydana çıkmıştı. azimli, hırslı fakat yorgundu g. saray... hava kararmış, stadın ışıkları yanmış ve bir «gece maçı» havası etrafı sarmıştı. yğmur ise, hızla devam ediyordu. bir faul kazandı zürich'liler. saha ortasındaki bu atışı sağ açık feller, kalenin önüne kadar şandelledi. turgay, yumruklamak için çıktı, fakat vuramadı. ileriye gelmiş olan sağhaf leimgruber, aradan sürüldü ve kafayı yapıştırdı. bu. zürich'in şansını değiştiren goldü.
galatasaray, son 2 dakikada gene mücadeleyi elden bırakmadı. bu arada turgay 'ın bir kurtarışı. isviçrelilere üçüncü gol fırsatını vermedi.
italyan hakem adami, maçın 2-2 berabere bittiğini ilan ederken, henüz üçüncü tur takımı belli değildi.
meyve ve at...
gene şampiyon klüpler nizamı ortaya çıkmıştı. üçüncü maçta, temdide rağmen beraberlik olursa, galibi kur'a tâyin ederdi. ve durum aynen bu şeklideydi.
kaptanları çağırdı hakem... cebinden bir italyan parası çıkardı. bir yanında meyva, öte yanında at resmi bulunan madeni bir para... sordu ikisine de... turgay «meyve» dedi. zürich kaptanına «at» resimli taraf kalmıştı. adami, parayı havaya attı, tuttu ve açtı: at...
evet, meşhur sözün yeriydi: at'ı alan roma'yı geçmişti...