almeida, nihayet eğri oturalım, ama doğruyu da konuşalım. efendim, fernandes’i bu takıma kazandıran, sakın ola yanlış anlaşılmasın tayfur havutçu’dur. biraz hafızalarınızı zorlayın, schuster’in bırakın yedeğe almayı, sürekli ümraniye’de bıraktığı fernandes, bugünkü konumunu havutçu’ya borçludur. nitekim, fernandes, her yönüyle, bu takımın artık değişmezleri arasına girmiştir. soğukkanlılığı, cesareti, tekniği inanılmaz... hele kendine olan özgüveni inanılmaz... oyunun sıkıştığı anlarda fernandes, ortaya çıkıyor, toptan asla kaçmıyor. zora düşen, fernandes’i arıyor! gelelim, ilk yarının son maçına... bülent korkmaz’ı severiz, hırsı, kişiliği, futbol bilgisi üst düzeyde bir hocamız... gönlümüzün onun başarılı olmasından yanadır, çünkü bizim evladımız... ne var ki, karabükspor, sıkıntılı bir ilk yarıyı geride bıraktı. karabük, ofansa çok adamla çıkıyor, ancak pozisyon üretemiyor, üretemediği gibi, rakibine çok pozisyon veriyor, orta sahası da biraz yetersiz. korkmaz’ın zor görev üstlendiği gerçek. ancak, korkmaz’ın karabükspor’u ikinci yarıda yapacağı takviyelerle o sıkıntılı bölgeden uzaklaştıracağına gönülden inanıyoruz ve diliyoruz. evet, beşiktaş kağıt üzerinde favoriydi. rakibin eksiği gediğini iyi kullanan kartal’ın, doksan dakika içinde rakibine çok ciddi pozisyon vermemesi dikkat çekti. bunda, başta egemen ve sivok’un başarılı oyunları büyük faktör idi. carlos, son maçta ekrem dağ’a ilk on birde şans verdi, doğru da yaptı. ekrem dağ oyunda kaldığı süreçte özellikle ilk yarıda rakip savunmadan seken toplarla çok buluştu, iyi şutlar attı, ancak bu fırsatları golle taçlandıramadı. ilk on birde sahaya çıkan edu, oyun süresince sırıtmadı, almeida’ya lojistik destek verdi. almeida giderek form tutuyor. aşırı kilolarını atmış, topla çabuklaşmış... yalnız çok şanssız olduğunu söylemeden de geçemeyeceğiz. çok pozisyona giriyor, ama atamıyor, öyle goller kaçırıyor ki, kendisi de şaşırıyor! almeida, tipik bir forvet oyuncusu, her türlü donanıma sahip bizce. ligde dün üçüncü golünü attı, hem beşiktaş’a üç puan kazandırdı, hem de şeytanın bacağını kırdı, maçın adamı oldu.