analiz: nevzat dindar ilginç bir maç oldu. ilk yarı yavan bir futbol, sönük ruh haline bürünmüş iki takım sahadaydı. baros ve elmander’in ilerde, kazım ve riera’nın da kanatlarda olmasına karşın galatasaray iki tehlikesini ancak eboue’nin uzun mesafeli taç atışlarından yaratabildi. ilkinde baros ikincisinde ise riera etkisizdi. sivasspor ise rasmussen’in kafa şutuyla ancak muslera’yı rahatsız edebildi. devre sonuna doğru, engin’in inat ederek kazandırdığı gol, aslan’ın soyunma odasına moralli gitmesini sağladı. ikinci perde açıldığında kimse, bu görüntünün değişebileceğine ihtimal veremezdi. baros’un aldatmasını birkaç dakika önce gören bülent yıldırım, 59’da bu kez beyaz noktaya gitti. çek yıldız farkı ikiye çıkardı. pedriel’in son adam semih ile girdiği mücadelede yerde kalması bu kez isyan sırasını konuk ekibe çevirdi. 71’de erman 4 maç sonra galatasaray’ın kalesine ilk golü gönderirken, tt arena’daki buz gibi hava bir anda ısındı. son dakikalarda önce engin’in sonra elmander’in sorumsuzca gördüğü kırmızı kartlar, olaylı gaziantepspor maçını akıllara getirdi. ortam iyice gerildi ama aslan 9 kişiyle kalesinde duvar ördü ve 3 puana ulaştı...