yaşım gereği benim en net hatırlayabildiğim yıllarda, yani 80'lerde ise ölüm eskişehirspor kalesini bomboş bırakacaktı! o dönemin simgeleşmiş bıyıklı fulbolcularındandı sinan alaağaç... 14 mayıs 1960 tarihinde eskişehir'de doğdu, ülkü ilkokulu ve mehmetçik ortaokulumun ardından eskişehir atatürk lises'ne devam etli. atletizm, hentbol ve basketbol çalışmalarının ardından eskişehirspor genç takımda futbola başladı. diğer spor branşlarındaki çalışmalarının kaleciliğine çok faydası oldu. 12 kasım 1980'de beşiktaş-eskişehirspor türkiye kupası 1. tur 1. maçında ilk kez eses'in kalesine geçti. 16 kasım'daki rizespor maçıyla ise ligde ilk formasını giyiyordu. eskişehirspor'un son başarılı jenerasyonunda şampiyon kadroda kaleciydi ve sessiz sakın, efendi kimliğiyle herkesin sevgisini kazanmıştı. 1982'de anadolu üniversitesi maden fakültesini bitirdi. bir yıl sonra master'ını yaparak maden yüksek mühendisi oldu. askerliğini kütahya'da 8 ay kısa dönemde tamamladı. tezkeresini alır almaz eskişehir'e, çok sevdiği annesinin yanına koştu. sonra arkadaşlarıyla özlem gidermek için o hafta "bay" olan eskişehirspor'un kamp yaptığı abant'a gitti. takım bir gün sonra şehre dönecekti, gitmeseydi de olurdu ama o bir an önce takımına kavuşmak istiyordu. askerden geldiği dördüncü gün, 24 kasım 1985 tarihinde abant'ta sabah yapılan idman sırasında kalp krizi geçirerek arkadaşlarının kucağına yığıldı ve hayatının en kötü golünü yiyerek aramızdan ayrıldı. yerel ve ulusal bütün gazetelerde onunla ilgili söyleşilerde hep annesinden ve ailesinden bahsediyordu rahmetli sinan abi... genç yaşta ölümü herkesten çok onlan yıktı. fotoğraflarda, ailece çok mütevazı ve huzur veren bir hava var. onunla ilgili bilgilen arkadaşlarından ve yerel basından topladım, acılı ailesine özellikle gitmedim... kalesini son kez 1985-86 futbol sezonunda 2-2 biten altay maçında korudu. 1986 şubat'ında yenikent'teki 10. caddeye "kaleci sinan caddesi" adı verildi. ailesi ile devlet-vatandaş işbirliği sonucu yaptırılan, 9 şubat 1987'de açılışı yapılan yeşikepe semtindeki sinan alaağaç ortaokulu'yla ismi ölümsüzleştirildi... kaleci alptuğ, arkadaşı sinan'ın vefatından sonra "1" numarayı giymedi. 17 numarayla çıktığı maçlarda kalesine astığı siyah bayrakla meslektaşını her zaman hatırladı, unutturmadı... formanın içindeki sinan da 1 numaraydı. kalesinde bıraktığı boşluk hâlâ doldurulamadı.
vefatından sonra gündeme pek çok konu geldi. ölümünden tam bir yıl önce kasım 1984'te mavi hastane, ardından da devlet hastanesi'nde yatmasına rağmen hastalığına tam bir teşhis konulamamıştı. kulüplerin her sporcuya yaptığı sağlık testlerinde de herhangi bir sorun tespit edilememişti. ölümünde bir ihman olup olmadığı hala kocaman bir muamma!