bu maçta ispanya milli takımının teknik direktörlüğünü yapan ricardo zamora ile türk milli takımında bombacı bekir lakaplı bekir refet teker arasında geçen bir olay 31 mayıs 2000 tarihli yenişafak'ta şu şekilde yer almış;
öykümüz 1928 amsterdam olimpiyat kampı'nda geçiyor. ispanya milli takımı antrenman yapıyor; dönemin efsane kalecisi zamora da işi gösteriye dökmüş. antrenmanı izleyenler arasında dünyanın dört bir yanından pekçok ünlü futbolcu var. zamora bu oyuncuları sırayla sahaya davet edip penaltı attırıyor. adamcağızların şutlarını birbiri ardına kurtaran zamora ortada çalım satarak dolaşıyor. bizim solaçık bedri de "bu işi olsa olsa 'bombacı' bekir çözer!" diyerek arkadaşını aramaya çıkıyor. "bombacı" o sıra barakasında tıraş olmakta; arkadaşının ısrarlarına dayanamayıp yarım kalmış tıraşıyla soluğu sahada alıyor. paçasını hafifçe sıvayıp sakin tavrıyla biraz geriliyor ve atabeyoğlu'nun deyişiyle "o amansız sol şutlarından birini oturtuyor!" top ağlarda, zamora mahcup. top bir kez daha bekir'in önüne konuyor; yine sol şut, yine gol. zamora çareyi topu başka birisine yollamakta buluyor. izleyenler merakla "kim bu yaman futbolcu?" diye sorarken bizim futbolcular hep bir ağız bağrışıyor: "türk bekir! türk bekir!" o sıra "bombacı" bekir yarım kalan tıraşını bitirmek için barakanın yolunu tutmuş bile.
sonuç: biz herkese haddini bildirmesini seven bir milletiz.