hani «pestilini çıkarmak» diye bir tâbir vardır. işte, dün galatasaray, macaristan şampiyonu ferençvaroş'un pestilini çıkardı. enerjisiyle, azmiyle, imanıyla, ve teknik üstünlüğü ile...
bilmem, kendi memleketinde nedir, fakat ferençvaroş, galatasaray karşısında, dün maçın herhangi bir ânında, «hiç» olmaktan öteye gidemedi.
oyunu, asgari farklı bir mağlûbiyet ve ideal netice, beraberlik olarak düşündükleri anlaşılan macarlar, bu gayeyi, çok adamlı bir müdafaaya bağlamışlardı.
bâri, bunu, macar futbolunun dünyayı saran yanına lâyık olarak becerebilselerdi... nerede?..
adam adama nıarkajda âciz, saha müdafaasından habersiz bir futbolcu kalabalığı seyrettik, ferençvaroş müdafaası diye...
macar hücum gücü alarak da, albert'in oynadığı ilk devre de dahil, görünür hiçbir şey yoktu...
galatasaray, maç sonundaki umumi hüviyeti bu olan rakibinin rölanti temposuna uyduğu ilk yirmi dakikada fazla bir şey yapamadı.
fakat yirminci dakikadan sonra süratlenen sarı - kırmızılılar, kurdukları ezici baskıya ekledikleri teknik üstünlükle, rakiplerini çökerttiler ve sahayı, dört farklı bir galibiyetle terkettiler...
şampiyon kulüpler turnuvasının bu suretle ikinci turuna yükselmiş olan galatasaray'ı candan tebrik eder. aynı başarıyı diğer maçlarda da göstermelerini temenni ederim.