benfica'yı, altafini'nin 2 golü mağlûp eden kırmızı - siyahlılar wembleyde iyi bir futbol gösterdi
halit kıvanç bildiriyor
londra
bir futbol saltanatı wembley'de yıkıldı. italya şampiyonu milan, «avrupa şampiyonlar şampiyonu» ünvanını iki yıldır taşıyan portekizin benfica takımını 2-1 yenerek, bu değerli kupayı kazandı.
turnuanın bundan önceki turlarında aldığı başarılı sonuçlar yanında, büyük finalde çıkardığı oyunla, milan bu zaferi hak etmişti. ama gönül isterdi ki, (hattâ italyanların çoğunluğu da isterdi bunu) galibiyet şüpheli bir golle sağlanmış olmasın.
evet, milan'ın ikinci ve kupayı kazandıran golünde, altafini'nin topu alış pozisyonu, büyük tartışmalara yol açtı. belki sahada, portekiz'den gelmiş seyircilerin protesto tezahüratı dışında, fazla akis görülmedi. ancak, tribünlerde, özellikle basın tribününde ve maçtan sonra da, futbolle ilgili çevrelerde, nihayet gazetelerde bu husus uzun uzadıya münakaşa edildi. çoğunluk, golün ofsayt olduğu kanaatindeydi. ama hemen ekleniyor ve «milan, bumı atmasa. başka sayı kaydeder ve gene kazanırdı» deniyordu.
takım oyunu
milan, daha baştan itibaren mükemmel bir «takım oyunu» tutturmuş, hemen benfica kalesine inmişti. bilhassa rivera'nın nefis pasları, italyan akınlarının cazibesini arttırıyordu. ama çok geçmeden benfica açıldı ve işte 18. dakikada unlu eusebio, unutulmayacak güzellikte bir golle, 0-0'lık durumu bozdu. mozambikli yıldız, ya da ingiliz gazetelerinin ittifakla dediği gibi «kara panter» soldan aldığı topla sağa kaydı ve şahane bir şutla ghezzi'yi mağlûp etti. tek kelime ile «harika» bir goldü bu.
benfica, bu avantajını 39 dakika koruyabildi portekiz takımı, bu arada fevkalâde akınlar yapmış, zarif futbol göstermişti. fakat milan'ın bastırdığı anlar da az olmamıştı. ikinci devreye 1-0 mağlûp başlayan milân, kaleci costa pereira'nın şahâne kurtarışları karşısında netice alamıyor, bu arada santrfor altafini, gol üstüne gol kaçırarak benfica'nın işini kolaylaştırıyordu. ancak, en kötü hareketleri yapan altafini, en iyi hareketleri de yaparak herkesi şaşırttı ve üstüste iki golle yalnız sonucun değil, kupa'nın da el değiştirmeğini sağladı, ilkinde (57. dakikada) rivera'nın nefis pasını iyi kullanmış ve yerden bir şutla köşeyi görmüştü. ikincide ise, topu tâ orta yuvarlak civarından kaptı. işte tartışma doğuran nokta da, buydu. altafini, topu kendi yarı sahasından mı almıştı, yoksa «ofsayt» pozisyonunda mı. ben şahsen «ofsayt» pozisyonda bulunduğunu görenler arasındaydım. altafini ise aldırmamış hızla inerek kaleye sokulmuş, lutunu çekmişti. günün başarılı kalecisi pereira, bu sıkı şutu da kurtarmayı başardı. fakat şut sertti ve ancak karşılabildi topu. altafini, ikinci vuruşta pereira'yı imkânsızlık içinde bırakıyor ve golü kaydediyordu.
finale yakışan oyun
oyun, her bakımdan bir avrupa finaline yakışır güzellikteydi. sahanın en iyileri ise iki tarafın «10» numaralı forma giymiş elemanları (rivera ve eusebio) ile kazak giymiş elemanları (pereira ve ghezzi) idi. gerçekten - ingiliz gazetecilerinin deyimiyle - «italyan futbolunun hârika çocuğu» rivera ve «kara panter» eusebio, futbolun en zarif örneklerini vermiş. iki kaleci de karşılıklı mükemmel kurtarış gösterisi yaratmışlardı.
benfica'lılar maçtan sonra «talihsiz olduklarını söylemekte, bir bakıma haksız sayılmazlardı. çünkü, takımın en iyilerinden, forvetin 1 numaralı desteği, solhaf coluna, beraberlik golünden hemen sonra sakatlanmış ve tam 20 dakika saha dışında tedavi görmüştü. işte benfica'nın 10 kişi oynadığı bu 20 dakika içinde de altafini, çoklarınca şüpheli görülen galibiyet golünü atmıştı. altafini, bu gollerle sadece takımını galip getirmekle kalmıyor, avrupa şampiyon kulüpler turnuası gol krallığını da kazanıyordu. turnuada bugüne kadar rekor, 12 golle puşkaş'taydı. altafini ise, 14 golle rekoru puşkaşın elinden atıyordu.
milan kupayı hak etti
milan, bu yıl kupa'yı gerçekten haketmişti. ilk turda lüksemburgun union takımını 6—0, 8—0 gibi müthiş farklarla yenmiş, ingiltere şampiyonu ipshwich'e bir maçını 2-1 kaybetmesine rağmen diğerini 3—0 kazanmış, üçüncü turda galatasaray'ı 3-1 ve 5-0'la elemiş, yarı finalde iskoç — dundee'yi 5-1 yenerek ikinci maçı garantiye alımış ve bunda 1—0 yenilmesi, finale yükselmesine engel olmamıştı. nihayet finalde de son iki yılın şampiyonlar şampiyonunu 2—1 yenmişti. milan böylece, şampiyonluğa ulaşırken, oynadığı 9 maçtan 7 sini kazanmış. 2 sini kaybetmiş, yediği 6 gole karşılık, rakip kalelere tam 33 gol atmıştı.
bir tesadüf, milan, bundan önce de (1957-58 de) gene bu turnuanın finalinde, kupanın iki yıllık bir sahibiyle (real madrid'le) oynamış ve 3—2 kaybetmişti. bu defa karşısına çıkan takım (benfica) da, kupa'nın iki yıllık sahibiydi ve bu sefer şeytanın ayağını kırdı italyanlar...
londra mı, milano mu?
maçtan sonra herkes şaşırmıştı. londra'da mı, milano'da mıydık. wembley stadı «milan - milan» tempolarlyla çınlıyordu. taraftarlar sabaya hücum etmiş ve hâtıra olarak almak için milan futbolcularının formalarını zorla çıkartmağa başlamışlardı. bu sebeple bazı oyuncular, kupayı almak için şeref tribününe, vücutlarının üst kısmı çıplak olarak gelmek zorunda kaldılar. ama hemen başka formalar getirildi ve giydirildi.
«avrupa şampiyonlar finali» adını taşıyan bu maçta oynayan 22 futbolcudan 7 sinin avrupalı olmayışı dikkati çeken bir noktaydı. fakat asıl üzerinde durulacak nokta, 100 bin kişilik stadda sadece 45 bin seyircinin bulunmasıydı. bunun bir sebebi, maçın hafta arasında, gündüz, iş saatlerinde oynanması ama asıl önemli sebebi, üç gün sonraki ingiltere kupa finali'nin heyecanının, bu büyük maçı gölgelemiş bulunmasıydı.
ingiliz basının takdiri
maçtaki futbol kalitesini övmekte, hemen bütün ingiliz basını birleşti. ünlü otorite desmond hackett, «daily express» te «zengin bir futbol gördük» derken, sahanın yıldızı olarak rivera'yı gösteriyor. eusebio'nun golünü methediyor. altafini'nin ikinci sayısı için ise «ofsayt göründü» ibaresini kullanıyor.
«daily herald» da peter norento «45 bin seyirci. avrupa futbolunu takdir etti. mükemmel final oyunuydu. italyanların taktik ustası, rivera'ydı» dedikten sonra, milan'ın bu oyunu ile en iyi takımlardan biri olduğunu söylüyor ve mâhut gol için de «altafini topu alınca, ofsayt tereddüdüyle yan hakemine baktı» diyor.
«guardian» yazarı eric todd'a göre, galibiyet golü «metrelerce ofsaytta görünen» altafini tarafından yapılmıştı. ama todd ekliyor: «milan o kadar iyi idi ki, başka goller da atabilirdi. fakat 2-1 bile yetti. eusebio da kurtaramadı benfica'yı.»
«daily telegraph» da donald saunders, milan'ın ince, mükemmel bir avrupa futbolu gösterdiğine temastan ve «milan daha iyiydi, zaferi haketti dedikten sonra, «ne yazık ki, ofsayt şüphesi uyandıran golden dolayı, bu zafer gölgelendi» ifadesini kullanıyor.
«daily mail» yazarı brian james'e göre, stadda bulunan 45 bin seyirci ne kadar talihliyse, doldurulmayan 53 bin yerin meçhul sahipleri de, öylesine talihsizdiler. çünkü onların gelmeyişi, bu şaheser futbole hakaret olmuştu.