bülent gürsoy'un piknikte dömivole kitabında yer alan "futbolun değişimi" yazısından;
yakın futbol tarihimizdeki en büyük değişim galatasaray'ın uefa kupasını kazanmasıyla başladı. bir yerlerde farklı bir dünya keşfettik. o günlerde çok az bir kitle türkiye ligi'ndeki rakibi için, avrupa kupalarında başarısızlık temenni ederdi. galatasaray kupayı kaldırdığı gece, tüm türkiye'de herkes sokağa çıktı. onlar için galatasaraylı olup olmamaları çok da önemli değildi. bir türk takımı başarılı olmuştu ve tüm avrupa'yı dize getirmişti. uluslararası bir maç için deplasmana çıkarken, maç günü gazetelerinde sanki kurtuluş savaşı'na gidiliyormuş gib manşetlerin atıldığı bir ülkenin evlatlarıydık. bir savaş daha kazanılmıştı. artık hangi takımın taraftarı olduğumuz önemli değildi. kutlama konvoyunda bir fenerli ile bir cimbomlunun araçları çarpışsa bile araçtan dışarı çıkıp, göbek atasımız vardı.
sonra birileri bu zaferi türkiye ligi'ndeki ezeli rakipleri için kullanır oldu. ama hani onlar da kutlamışlardı bu zaferi. yoksa kendilerine ait olmayan bir zafer miydi kutladıkları? son yıllarda adının önüne milyon dolarlar alarak isim koyduğumuz türkiye ligi, işte bu yüzden bugün anamızın ligi oldu çıktı. bir küçümseme ifadesi olarak algılansa da, yine de analarının liginde şampiyonluk için kıyasıya yarışa devam ettiler, edecekler. ama büyü bozuldu, artık kimse kendi takımından başkasını desteklemiyor avrupa'da. ama kazanılan her puan onlar istemese de, türkiye hanesine yazılmaya devam ediyor.