metin'in kendisini tanımadığını söyleyen bytom kalecisine verdiği cevap buydu. ve yeşil sahaların kralı, üç golün kahramanı sanki o değilmiş gibi konuşuyordu: «şu anda söylenecek fazla bir sözüm yok. hükmü seyircilere bırakıyorum. galibiyette benim olduğu kadar bütün takım arkadaşlarımın da hissesi var. inşallah ikinci turu da atlarız ve türk sporseverlerine ve galatasaray'lı taraftarlara layık oluruz. en büyük arzum budur.»
metin, attığı üç golden ikincisini diğerlerinden daha çok beğendiğini söylüyor ve «çünkü çok ani oldu» diyor.
işimiz bitmedi
dünkü zaferin yaratıcılarından antrenör coşkun özarı ise, bir yandan verdiği taktiği harfi harfine tatbik eden futbolcuları öpüyor, bir yandan da gazetecilere laf yetiştiriyordu: «futbolcularımız kendilerine verilen vazifeyi fazlasıyla yaptılar. hem oynadıkları takım oyunu, hem de kondüsyonları ile bu maçı kazanmaları haklarıydı. işimizi birmiş saymıyoruz. şimdi kampa dönüyoruz ve bu akşamdan itibaren polonyadaki maça hazırlanıyoruz. yolun yarısını muvaffakiyetle kapattık. ikinci yarısının da sadece çok çalışmakla kazanılacağına ben ve futbolcularımız inanıyoruz.»
kaptan temkinli konuşuyor
evet, turgay henüz herşeyin bitmiş olduğuna kani değildi. nitekim sözleri de bunu teyid ediyordu: «- çok şükür bu maçı istediğimizden daha da iyi bir netice ile kazandık. fakat bu, tur atladık demek değildir. polonyada dikkatli ve temkinli oynamamız lazım.»
«gol atacağımı biliyordum»
suat'ın ilk sözü bu oldu: «evet, gol atacağımı biliyordum ve baba'ya da bütün arkadaşlara da maçtan evvel söylemiştim. birinci şansımı denediğim zaman talihsizdim ama bunu da metin gole çevirdi. takım halinde hepimiz her şeyden fedakarlık ettik ve yüzümüzün akı ile sahadan galip ayrıldık. inşallah orada da iyi bir netice almağa ve rakibimizi elemeğe çalışacağız.»