burnumuzda galibiyet kokusu, içimizde güven duygusu vardı. öyle yazmıştık dğn. ve öyle gittik maça... maçtan da öyle çıktık.
hangi birine sevineceğimizi şaşırdık adeta... temennimizle birleşen tahminimizin doğru çıktığına mı? türk futbolüne bir basamak daha yüksekte mevki aldıracak galibiyete mi? polonyadaki revanşı kolaylaştıran farklı sonuca mı? futbol dünyasının her köşesinde «şahâne» hükmünü kazancak nefis goller mi?
galatasaray her yönden haketti bu maçı... hatta hak ettiğinden azını bile aldı, demek gerek. pekala beş altı gol bile olabilirdi ve öaçı görenler hiç de «sürpriz» demezdi buna... sarı - kırmızılı onbir böylesine başarılıydı.
isim ayırmadan, belki de sadece «türkiye şampiyonu» diye adlandırarak tebrik etmek, daha isabetli olacak. kendilerine bağlanan ümidi, omuzlarına yüklenen görevi bilerek oynayan galatasaray takımı bu gayretinin mükafatına da ulaştı. futbol aleminde «türk»ten bahsettirebilmek için böyle fırsatlar, sanıldığı kadar çok gelmiyor. işte «şampiyon kulüpler turnuası» bunlardan biri, hem de önemli biri... galatasaraylıları bu öapta bir fırsatı en iyisiyle kullandıkları için övmeliyiz herşeyden önce... tabii polonya'daki revanşta «acı bir rüya» ile uyanmamıza imjan vermeyeceklerini de, gene «ümit» hanesinde kaydediyor ve «zor yolun ilk geçidi» aşıldı, ama yol bitmedi, diyoruz. sağolun çocuklar... «türk şampiyonu» olarak vazifenize iyi başladınız. sonunu da aynı şekilde iyi bitirmenizi bekliyoruz. içimizde gene aynı güvenduygusu ve burnumuzda bu defa «üçüncü tur» kokusu var.