sarı - kırmızılılar 78. dakikaya kadar 1-0 mağlûp durumdaydı. beraberlik golünü metin attı. yunan defansı fevkâladeydi
halit kıvanç
canlı, zevkli, heyecanlı, kısacası güzel bir maçtı. ama, bu güzellikte olimpiyakos'un payının, galatasaraydan daha fazla olduğu da bir gerçekti. özellikle müdafaada gösterdikleri başarı bakımından, misafirler takdirle seyredildi.
buna rağmen, galatasaray, büyk kısmında gakim oynadığı maçı, hatta lehine çevirecek fırsatları zaman zaman elde etti. ne var ki, atılan şutlar ya isabetsizdi, ya da akınlar olimpiyakosun mükemmel defansında eriyordu. tarık'ın kaçırdığı pozisyonlar ise, affedilecek cinsten değildi.
yalnız galatasarayın değil, türk futbolunun da bu maçtaki temsilcisi gene metin oldu. daha ilk dakikada çektiği frikikte top direğe çarparak kurtulmuş, oyun boyunca verdiği yerinde paslar devamlı tehlike kaynağı olmuş, nihayet takımını mağlûbiyetten kurtaran golü de o kaydetmişti.
maça hızlı başlayan sarı - kırmızılı takım gol beklerken golü kalesinde görüvermişti. daha 6. dakikada b. ahmet'in boş bıraktığı soliç grigoriadis, ergun'a çarpıp gelen topu yakalıyor ve yakından düzgün bir şutla golü çıkarıyordu. maç, 78. dakikaya kadar 1-0 devam edecek ve bu anda metin, sonucu değiştirecekti: ibrahimin soldan çektiği kırnerle falsolu gelen top, kale ağzında metinin ayağını, sonra da onun sıkı şutuyla olimpiyakos filelerini buluverdi.
suatla mustafanın yer değiştirdiği bu ikinci yarıda sarı - kırmızılı takım akın üstüne akın tazelemiş, fakat olimpiyakos'un canlı ve başarılı müdafaası önünde beraberlik golünden fazlasını sağlayamamıştı. herhalde elemanlarının daha iyi oynadığı bir günde, galatasaray bu güzel maçtan daha güzel bir sonuçla ayrılabilirdi.