tiran'daki rövanş maçında, f. bahçe başarılı bir müdafaa yaptı. sarı - lacivertliler bugün dinamo ile oynuyor
nurhan aydın bildiriyor
tiran
neydi o partizan'ın fırtına gibi oyunu.. ve neydi o fenerbahçe'nin şahane müdafaası... maçtan evvel «fenerbahçe'yi yüzde yüz yeneceğiz.» diyen arnavutluk takımının kendi sahasında ilk puanı sarı - lâcivertlilere kaptırışında betonlaşan bir defansın ve «gününde» bir şükrü'nün mühim rolü vardı.
her şey şükrü
fenerbahçe. tiran'ın yakıcı sıcağında 1-0'ın rövanşına «müdafaa taktiği» ile başladı. basri ikinci santrhaf olarak naci'nin arkasını kaparken özer de partizan'ın en tehlikeli adamı refik'i tutuyordu. boş sahada top tevzi eden kadri bütün kurtlarını dökerken defans parmak ısırtan bir oyun çıkararak rakibine gol imkânı vermedi.
kendi sahasında yenilmez partizan karşısında fenerbahçe, üç forvetiyle elbet de bir şey yapamazdı. zira, rüzgâr gibi top götüren arnavutluk takımı karşısında kısa paslarla üçgenler kurup oyunun hızını kesmek bile başlı başına bir marifetti. bütün bunlara ilâveten şükrü, 23 yaşın delikanlısı olacak ve dinamo stadından başı ilerde, gözleri parlak bir kaleci olarak muzaffer ayrılacaktı.
partizan fırtınası
hakemin dudügü ile beraber arnavut forvetleri hücuma geçti. 15. dakika suren tazyikten ilk sıyrılan fenerbahçeli selim oldu. şutu avut. 19. dakikada şükrü, refik'in ayağına uçarak garanti golü çevirdi. 23. dakikada pano'nun ortasına dalan refik'in ters köşeye attığı kafa, yürekleri hoplatarak dışarı gitti. eğer 32. dakikada miço'nun geri pasını kadri yakalayabilseydi, fenerbahçe devreyi galip bile bitirecekti.
ikinci devrenin ilk 15 dakikası karşılıklı akınlarla geçtikten sonra partizan gene coştu. refik'in direkten dönen kafa şutunu. 71 ve 74'te lin'in nefis şutları takip etti. şükrü her ikisini de şiir gibi uçuşlarla kornere çıkardı. artık bundan sonrası diğer oyunculara düşüyordu. 11 kişi tek vücut oldu ve partizana «gol yok» dedi.