– ismet abi, senin birçok ilginç anıların vardır. bizlere anlatır mısın?
– evet, sayısız anılarımdan bazılarını anlatayım. bunlardan biri galatasaray'da oynadığım dönemlerde başkanımız suphi batur'du. biz başkanımızı çok tanımazdık. hem senatörlük, hem de milletvekilliği yapmış. ligde kötü neticeler almaktayız. ankara demirspor'la türkiye kupası maçı oynayacağız. ilk maçta istanbul'da 1-1 berabere kaldık. moraller sıfır. ilk devre ankara'da 1-0 mağlubuz. devre arasında soyunma odasında başkanımız suphi batur ağlamakta, odada çıt yok. ben içimden gelen bir sesle haykırdım: "başkanım ben bu maçı alırım." evet, ben bile şaşırdım. ama içimden bir ses söyletti bana. ikinci yarı yani maçı 1-1 getirdik. maç bitti bitecek. o zamanlar uzatma yok. 3. maç oynanırdı, elemek için. ben allah’a dua ediyorum. maç sonları inan rakip kaleye hemen hemen 50 metre var, topu önümde buldum. ne hakem ne de futbolcular gördü. golü atmıştım. hakem golü verdi ve maçı da bitirdi. suphi batur boynuma sarılıp ağlamıştı. işte o anı hiç unutamam.