kırmızı-beyazlıların gollerini ilk devrede atilla ve k. erol kaydetti
necmi tanyolaç
bir adalet vardı bir zamanlar...
çok değil, daha bir kaç sene öncesine kadar... iyi futbol oynuyor ve alkışlanıyordu. büyük kulüpleri teker teker hizaya getirip, «atatürk» kupasını kazandığı gün hepimiz «adalet yerini buldu» demiştik. topu ideal tarzda yere indirmiş ve bir futbol varlığı haline gelmişti. bu takım şöhretli macar ekibi vöros löbogo'nun istanbulda bıraktığını kısa zamanda öğrenip, tatbik etmeye başlamıştı. hülasa, futbol devrimizin öğrendiğini anlayan talebileri olmuştu kırmızı - beyazlılar.
sonra o adalet, büyük antrenör vasıflarına sahip hocası küçük halil'le birlikte ayrıldı sahalarımızdan. maksadsız, topa hırçın vuruşlarla eziyet eden bir adalet geldi sahalarımıza... her hangi bir sohbette adaletin altın yılını, avrupai ölçü içinde futbol oynadığı senelerini hatırlar ve hayıflanırdık...
dün de bir adalet vardu sahada. bize o altın yılın adaletini hatırlattı. kısa paslara dayanan üçgenler, zarif hareketler, rakibi bunaltan deplasmanlar ve netice... devrenin en iyi sol hafı olarak kabul edilen küçük halili antrenör olarak yine gazhane duvarının kenarından oyunu takip ediyor ve dışarıdan herhangi bir müdahaleyi lüzumlu bulunuyordu. çünkü genç talebeleri kendisinin arzu ettiği futbollu sahaya yaymışlardı.
vefaya gelince; dünkü adaletten puan olacak kadar çalışkan değildi. futbolcular toptan bıkmış, usanmış gibiydiler. gerçi kaleci sadettin küçük erol'un 40 metreden çektiği frikikte topu seyretmemeliydi. ama, mağlûbiyetin sebebi yukarıda da izah ettiğimiz gibi acemi bir kaleci değildi. bütün vefa, bütün oyuncular bir gevşeklik içerisindeydiler. ve hakikaten iyi gününde bir rakip vardı karşılarında...
goller
adalet oyuna hızlı başlamış. vefa devre ortasında bir kaç pozisyon yakalamıştı. hamdi 10. dakikada sakatlanarak sağaçığa geçtikten, nejat da sol hafa kaydırıldıktan sonra adalet tekrar toparlandı ve 38. dakikada atilla'nın kafa vuruşuyla 1-0 galip duruma yükseldi. bundan tam iki dakşka sonra küçük erol bir frikik atışından adalete ikinci sayıyı kazandırdı.
maçın ikinci yarısında oyunu parlatan. sahayı ören takım sadece adaletti. özer'i forvet hattına alan yeşil-beyazlıların yabildiği ise sadece ismetin ömer tarafından kornere çıkarılan sol volesinden ibaret kaldı. sertleşmeye yüz tutan zevkli oyun, bitmesine 4 dakika kala bir sakat verdi. bu, adaletin güzel oyununda bir beyin vazifesi gören atilla idi ve sedye ile sahadan çıkarıldı...