son d.bakır maçı öncesi 5 haftada 11 puan kaybeden galatasaray, manisa'da keita ve baros ile güldü. topal'ın kendi kalesine golüyle son 20 dakika çok sıkıntılı geçse de cimbom, 11 hafta sonra ilk kez üst üste iki lig maçı kazandı manisaspor hırstan yoksun değil. ama çok 'can derdinde' bir halleri de yok. g.saray'daysa 'kazanan kadro (!)' ellenmemiş. bu bir bakış açısı... diğer bakış açısına göreyse franco ve servet hala affedilmemiş. hangisini beğenirseniz artık! iki takım da 'yeteri kadar' asılıyor oyuna. g.saray rakibine göre biraz daha baskılı. nitekim arda-giovanni-keita- baros'tan oluşan tehlikeli 4'lü manisa'yı yıpratıyor. tempo yok. yine de 21'de caner'in serbest vuruşuna gelen elano'nun şutu ve keita'nın topuğuyla ilk golü bulan taraf oluyorlar... erken gol, g.saray için 'duraklama' demek. nitekim kural değişmiyor. sarı-kırmızılılar ilk yarının geri kalanında sahada 'kontrollü rehavet'le oynuyor. pozisyonlar var: 23'te keita'nın ortamsı şutuna baros'un çabası; 37'de arda'nın ara pasına baros'un vuruşu; 41'de baros'un 'bana penaltı çalınız' debelenmesi. ama bunlar netten çok, 'netimsi' sınıflamasında yer alıyor. manisaspor'a gelince... genelde orta sahada sıkışan oyunları kaleyle bir kere 'vuslata' giriyor. o da mehmet nas'ın kafa vuruşu ki, aykut'a 'kolay top' oluyor. ikinci yarı iki takım da 'gol' için tembihlenmiş olarak çıkıyor sahaya. kapsal'ın değişiklikleri 'ben risk alacağım siz atın' mesajı verirken g.saray futboluyla 'biz de o boşluklardan faydalanacağız' diyor. 54'te baros'un kaleciyle karşı karşıya kalıp kaçırdığı an 'nepnet' sınıfında. 64'te caner'in uzun pasına gelen arda'nın vuruşunu baros bu sefer kaçırmayıp ikinci golü atıyor.
bir nefes deplasman manisa'nın 58'de ısaac'ın hızlı kaçtığı pozisyonda golü bulması an meselesiyken aykut engelliyor. 74'te onu 'avlayan'sa soldan gelen ergin'in ortasını kendi ağlarına yollayan topal oluyor. tabeladaki 1-2 ile manisa'nın hevesi de, baskısı da artıyor. bu da g.saray için 'meydanı boş bulmak' demek. 85'te elano'ya direk, 87'de baros'a kaleci engel olunca sabit kalan spor, en azından g.saray'ın derin bir 'deplasman nefesi' almasına yetiyor. şimdi hesap kalanın hepsini kazanmak üzerine. işin acısı şampiyonluk için 'ağır işçilik' ezeli rakiplere düşüyor.