taraflar zaman, zaman zevkli geçen maçın neticesini değiştirebilecek fırsatlardan istifade edemedi
necmi tanyolaç
bu maç golsüz bitmezdi. evet, istanbulspor - feriköy karşılaşmasının kaderini iki puana bağlayacak hareketler olmadı değil...
mesela, 4 üncü dakikada solaçık yükselin, 6 ncı dakikada da bahrinin gollük şütlerini, filelere bir nefeslik yol kaldığı anda kale direklerinin karşılaması gibi.
oyun böyle başlamış, iki taraf da hücumda kati neticeye varmak için ilk hızı arkasına almıştı. sonra bu milli lig maçının ceza sahaları içerisindeki hareketliliği kaybolup gitti. gitmeseydi, muhakkak ki oyun bu netice ile kapanmayacaktı.
ama, bütün bu orta sahadaki gayretin puan getirecek tesirden uzak görünüşüne rağmen:
85 inci dakikada ibrahim feriköy altı pası içerisinde ayaklarına dikilen kaleci mustafanın plonjon teşebbüsünü sezip topa zamanında atak yapabilseydi, istanbulspor maçı kazanacaktı.
ve 89 uncu dakikada hüseyin. rıdvanın bütün istanbulspor müdafaasını aşan ortasında topa her ne şeklide olursa olsun burabilseydi feriköy dünkü maçın galibi olacaktı...
bilhassa feriköyün süratli bir tempo ile sürüklediği oyuna istanbulsporun da fâsılalı parlayışlarla iştirakine rağmen müsabaka için kayda değer hadiseler bunlardan ibaret kaldı.
lig hüviyetindeki tertibi ile istanbulspor, mücadeleli rakibinin bilhassa sirati karşısında ilk lig maçındaki bütünlüğünü gösteremedi.
feriköy ise, seyircinin kısa zamanda hoşlanıp, alıştığı canlılıktaydı. bu canlılık zaman zaman rakip takımı zaafa düşürdü. ve yine öyle bir devre geçti ki top bu tarafın inhisarında kaldı.
yalnız, sarı-siyahlı takım rakibinden topu kaptığı anda seyrek de olsaağır tehlikeler yaratıyordu. bunlardan birinde (dk. 21) kaleci mustafa'nın aydemirin ayağından bir sayı alışı vardı ki, sadece bu hareket dahi neticeyi değiştirmeğe yeterdi.