christoph daum, fenerbahçe'deki ikinci mesaisine kaldığı yerden, denizli'den başladı. bu ilginç tesadüf onun futbol hayatının belki de en dramatik maçının ne kadar unutulmaz olduğunu herkese hatırlatıyor. o mayıs gününde denizli-spor kümede kalmak, fenerbahçe şampiyon olmak için kazanmak zorundaydı. yine de daum çekinmiş ve sakatlıktan yeni çıkmış, üç hafta boyunca antrenman yapmamış marcio nobre'yi tek santrfor olarak sahaya sürmüş, yüzyılın transferi anelka'yı yedek oturtmuştu. sahaya 4-4-1-1 dizilen fenerbahçe'sine ikinci forvet takviyesini ancak riski artırıp serkan balâ'nın yerine 61. dakikada semih şentürk'ü alarak yapan daum, nicolas anelka'yı maça sokmak için nobre'yi çıkartmayı tercih etti. gol atması gerekirken böylesine kısır bir değişikliğe giden, oyuncularının sakin değil uyurgezer bir şekilde oynadığını fark edemeyen, luciano'nun gizli santrforluğundan medet uman daum kendisini fenerbahçe tarihine daha da kalın harflerle yazdıracak üçüncü şampiyonluğu ellerinden kayıp giderken futbolcularının denizlisporlu meslektaşlarını seyreder gibi izlemekten başka bir şey yapamamıştı.