bu kez başlama vuruşu onun için yapılır...kısa süre sonra oyun durur ve kahramanımız omuzlarda sahayı terkeder. ertesi günkü gazetelerin yıldız tablolarında en çok yıldız ona verilir. huzurlarınızda türkiye'nin en ilginç jübileleri ve kahramanları.
-coşkun çelik
futbol tarihine ilişkin notlar, futbolcusuna jübile yaptıran ilk takımımız olarak fenerbahçe'nin ismini verir: "lefter-1964". lefter küçükandonyadis bir fenerbahçe-beşiktaş maçıyla, "çok sevdiğim formamı artık tribünden seyredeceğim" diyerek veda etti sahalara. kaya ile hüseyin'in karşılıklı golleriyle maç 1-1 bitti. o güne dair lef'ter'in omuzlara alındığı anın resimleri ve bir de kahraman bapçum'un lefter'e vedası kaldı tozlu sayfalarda: "müzelerde eserler görmüşüzdür. yan yana sırt sırta dizili eserler. bunlar arasında kaç yüzyıllık fark olduğunu ancak uzmanlar anlar. tarihin malı olduktan sonra 300 yıllık eser de 3000 yıllık eser de nasıl da eskilikte birleşivermiştir. futbolumuzun tarih olmuş isimlerine bakarken lefter'i, zeki rıza, arslan nihat, bekir, şeref bey, fikretler, gündüz ve daha binlercesinin arasına karışmış bulacağız. tarih olmuş değerlerin kaderi eskilikte birleşiverir. lefter de ilk türk futbolcusu fuat hüsnü kadar eskidir artık..."
evet, önce lefter gitti sonra diğerleri... en çok metin oktay'ın gidişi konuşuldu. gazeteler jübilenin bir hafta öncesinden itibaren metin'le ilgili büyük büyük haberler yapmaya başladılar, metin'in hayatı yazıldı, çizildi. tercüman gazetesi iki hafta öncesinden metin'in palermo'daki futbol günlerinde hayranlarından gelen mektupları yayınladı. hazırlanan bir şilt, hafta boyunca beyoğlu'ndaki galeri kristal'de sergilendi. aynı tercüman ayrılık günü geldiğinde, "sahi mi metin, bu son mu?" başlığını attı. galatasaray, metin için bir de izmir'de göztepe'yle özel maç yapacaktı ama efsanevi oyuncu istanbul'da son kez 26 ağustos 1969 tarihinde seyircisinin karşısına çıkıyordu. fenerbahçe ile oynanacak maç öncesi ilk olarak cumhurbaşkanı cevdet sunay'ı ziyaret etti sonra da mithatpaşa'nın çimlerine çıktı. 'ilk yarının son 10 dakikasında metin, can bartu'nun fenerbahçe formasını, can bartu da metin'in 10 numaralı formasını sırtına geçirdi. böylelikle metin'in 17 yıllık futbol hayatının 10 dakikası da ezeli rakipte geçmiş oldu. maçın 52. dakikasına gelindiğinde metin oktay omuzlara alınarak veda etti. maç 1-1 bitti. "sahi mi metin, bu son mu?" diyen gazete doğal olarak bir gün sonra "metin sahiden gitti" başlığını attı. islam çupi yazısında, "beyler bundan sonra bilet almak için , birbirinizi boşuna çiğnemeyin. çünkü burada artık futbol oynanmayacak" sözleriyle uğurladı kral'ı...
metin'in jübilesinde onun formasını giyen can bartu da bir yıl sonra 6 eylül 1970 tarihinde veda etti futbola. fenerbahçe-beşiktaş maçıyla son kez sahaya çıkan can için atılan gazete başlıkları maç öncesinde "buna can mı dayanır?", maç sonrasında ise "can gitti" oldu... fenerbahçe, beşiktaş'ı 1-0 mağlup etti. bartu kariyerini, "keşke futbola bu gece başlasaydım" sözleriyle noktaladı. gidişine inanılmayan isimlerden bir diğeri de yasin özdenak oldu. 1975-76 sezonu sonunda kulüp başkanı selahattin beyazıt'la tatsız bir sürtüşme yaşayan yasin özdenak, "eğer futbol yaşandığı kadar oynansaydı ömrümün sonuna kadar galatasaray'da kaleci olurdum" diyerek fenerbahçe'nin galatasaray'ı 2-1 yendiği maçla erken veda etti. futbolu bıraktıktan sonra umulmadık anda cosmos'dan gelen teklifle abd'nin yolunu tuttu...