ilk basımı 1997 yılında olan bülent gürkan ve m. sait orhan'ın "trabzonspor efsanesi" kitabından;
ikizlerle yeniden
kaleci victoria birlikte, geçen sezon dinamo tiflis'ten transfer edilen arçjl ve şota ikizlerine ayrı bir parantez açmak gerekti. diğer yabancıların aksine trabzonspor'da yıldızlaşan ikizler, kente de kısa sürede uyum sağlayarak büyük sempati toplamalardı. geçen sezon sergiledikleri mükemmel performans ve ürettikleri 40'a yakın golle, trabzonspor tarihi'ne isimlerini altın harflerle yazdıran arçil-şota ile bordo-mavililerin yoları yeniden birleşiyordu.
geri dönüşleri adeta yılan öyküsüne dönen arçil-şota ikizlerinin, trabzonspor'a yeniden kazandırılması bir dolu uğraş, özveri ve bazı olayların trabzonspor lehine gelişmesiyle gerçekleşmişti.
ikizlerin yeniden transferinden olaylar şöyle gelişiyordu. geçen sezon sonu, arçil-şota'dan avrupa kupaları'nda yararlanacaklarını açıklayan dinamo tiflis yönetimi, kiralık statüsündeki emanet futbolcularını geri çekmişti. ancak denmişti, "biz avrupa kupalarında elenirsek, ikizleri size yeniden verebiliriz. çünkü avrupa'da başarıyı hedefliyoruz, kupalarda tur atladığımız sürece kesinlikle her ikisin de bırakmayız..."
gürcülerle zor pazarlık
bir anlamda gürcü ekibinin avrupa kupalan'ndan elenmesi için dilek tutan trabzonspor'un bu arzusu yerine gelince, balkan faruk özak ve yönetici muhittin öztürk ikizleri almak için gürcistan'a gidiyordu. arçil ve şota, milli maçları olduğu gerekçesiyle bir hafta sonra trabzon'da olacaklarını söylüyor ve "bizi bekleyin, geleceğiz" sözünü veriyordu. ancak üstlerine çok düzülen ikizler,
trabzon-aston villa maçından sonra yapılan görüşmelerde, 1.5 yıl sonra bonservislerinin kendilerine geri verilmesi koşulunu ileri sürüyordu. bu istekleri reddedilince, gürcistan'a dönmek üzere havalimanına giden gürcü ikizler, daha sonra uçmadan önce yöneticileri arayarak hatalı olduklarını söyleyip geri dönüyordu. yeniden başlatılan görüşmede bu kez de "2.5 yıl sonra bonservisimizi isteriz" diye tutturdular. arçjl ve şota'nın bu istemleri de, yönetimce kabul görmeyince ikizler tiflis'in yerini tuttular. "kararsız kasım" tiplemesini oynuyordu ikizler... gürcistan'a ayak bastıktan 2 gün sonra cafer hazaroğlu'nu arayan şota hatalı olduklarını belirtip, trabzon'a gelip imza atacaklarını söylülordu.
nihayet imzalar atılıyor
işte bunun üzerine 1 kasım'da yeniden trabzon'a gelen ikizler, aston villa zaferinin kutlandığı günlerde kendilerini 1.5 yıllığına trabzonlu yapan sözleşmeye imzalarını attılar. bu transferden dinamo tiflis'e 2 milyon mark bonservis parası verilirken, ikizlere de aylık 7'şer bin dolar, ev ve araba verilecekti. trabzonspor'a 60 milyar gibi büyük bir fatura çıkaran ikizlerin, dinamo tiflis'in maçlarında oynadıkları için bu sezon avrupa kupalarfnda oynayamayacak olmaları transfer sevincine bir parça acılı baharat katıyordu.
işte trabzonspor'un avrupa kupalarında yeni bir destan yazdığı, unutulmaz aston villa zaferi, uefa'da 3. tur bu olayların arefesinde yaşanmıştı. ikizlerin transferinde bu turun payı var mıydı, tartışılır.
ingiltere'deki rövanşa, avni aker'deki 1-0'lık galibiyetin kısır avantajıyla çıkan trabzonspor, lemi'den yoksun kadrosuyla sahadaydı. ilk 45 dakikada, kadrosunda değişik ülkelerden tam 14 milli futbolcu barındıran 750 milyonluk rakibe kafa tutan trabzonspor, yakaladığı 2 net pozisyonu da harcamıştı.
villa park'ta deprem
golsüz kapanan ilk yarıdan sonra, tüm hatlarıyla yüklenen aston villa'ya karşı, güneyin öğrencileri de tüm birimleriyle kahramanca karşı koyuyordu. trabzonspor'daki futbolculuk yaşamını en harika maçını ortaya koyan kaleci victor, kalesine adeta kilit vurmuş, son noktada tehlikeleri ustaca savuşturuyordu.
77. dakikaya kadar süren golsüz eşitlik, kaleye giden topu elle kesen ogün'ün neden olduğu penaltı ile bozulmuştu. penaltıyı kurtaran victor, dönen topa atkinson'un vuruşuna engel olamadı. son 13 dakikaya girilirken, aston villa 1-0 önde ve trabzonspor sahada 10 kişi kalmıştı. avantajların evsahibi ekibe geçtiği bu dakikalardan sonra mücadele daha bir tempo kazanmıştı. bordo-mavili ekibimiz, yenik duruma düşmüş ama inancına yitirmemizi.
dakikalar 90'ı gösterirken, trabzonspor korner atışını kullanıyordu. türkiye'de ekran karşısında milyonların kalp atışları hızlanmış, bir gol, bir mucize için dua ediliyordu. altın çocuk abdullah'ın kullandığı korner atışında, savunmanın arkasına düşen topu kachereva içeri doldurdu. k. orhan da tam 90 da topu ağlarla buluşturdu. işte bu gol, avrupa'dakı ve türkiye'deki milyonları ayağa kaldırıyordu. uzatma dakikalarında ehiougu'nun attığı golün ise bir önemi yoktu, 1-2'lik skor trabzonspor'un tur atlamasına yetiyordu.