istanbul, 6 (a.a.) — berlin olimpiyadına iştirak edecek türk millî takımını seçmek için tertib olunan müsabakalara bugün taksim stadında başlandı.
hazırlanan programa göre ilk müsabakalar istanbul ve ankara muhtelitleriyle izmir muhteliti ve först viyana takımı arasında yapılıyordu.
maç başladığı zaman stad iyice dolmuştu. hava sıcaktı. sahaya evvelâ yeşil formalariyle ankaralılar, biraz sonra da istanbullular çıktılar ve alkışlandılar. iki takım da temsilî formalarını giymişlerdi. merasim kısa sürdü. hakem izmirli mustfa’nın düdüğü iki takımı karşılaştırdığı zaman istanbul muhtelitinin kdasrou şöyle idi:
natık - saffet, ali rıza - nazmi, semih, halid - selim, iskender, yaşar, fahri, hamdi.
oyuna bir bakış
oyuna parayı kaybeden istanbul muhtelitinin bir hücumu ilebaşlandı. bu hücum, salâhaddinin 25 mtereden attığı bir şutla avuta gitti.
ilk dakikalar istanbulluların tazyiki altında geçiyor. bu hücumları derli toplu ve şuurlu olmaktan ziyade, tesadüfi ve şahsî enerjilere bağlı. ankaralılar bunu 15 dakika içinde bertaraf ettiler ve büyük bir azim ile oynayarak istanbul yarı sahasına yerleştiler.
oyun, güzel bir futboldan ziyade, bezgin bir mücadele halinde. bunda en ziyade havanın çok sıcak olması müessir oluyor, iki takımın çıkardığı oyunu umumî şekilde tetkik edince göze çarpan cihet teknik ve berabere oyun değil, ferdlerin gayretinden ibaret.
birinci devrenin hulâsası
birinci devrenin bütün uzunluğunca göze çarpan noktaları şöyle hülâsa etmek kabildir:
ilk çeyrek saat içinde istanbul takımı vaziyete hâkim gözüküyor. fakat bu üstünlüğün bütün tezahürleri iki münferid harekete inhisar etti:
1. — onuncu dakikada niyazi güzel bir süzülüş yaptı.. ortaladığı top, tam şerefe geleceği zaman, ankaranın sol müdafii güzel bir kafa vuruşu ile tehlikeyi atlattı.
2. — fikretin indirdiği top bir şandelle ortalandı. salâhaddinin ve alinin kale önünde ve demarke oldukları halde ıska geçmeleri bu güzel pasın netice vermemesine sebeb oldu.
ilk çeyrek saatten sonra ankaralılar kısa bir müddet için üstünlüğü ele almışlardı. onlar da bundan faydalanamadılar. fahrinin sağdan gelen bir topu kafa ile kaleye göndermesi, bu hücum üstünlüğünün biricik canlı hareketi oldu. fakat sefa, güzel bir plojonla bu vuruşu bloke etti.
oyunun bundan sonrası tatsız bir didinme halinde geçti. istanbul takımı, bilhassa orta muhacimin fena oyunu yüzünden tesirli bir oyun çıkaramıyordu. ankaralılar da seri, fakat kontrolsuz oynamak yüzünden tesirlerini kaybediyorlardı.
birinci devre bu şekilde, golsüz bitti.
ikinci devre..
ikinci devrede ankara takımı fahrinin yerine ömeri koyarak küçük bir değişiklikle sahaya çıkmıştı. istanbul takımında esadın yerinde ibrahimi görüyoruz. oyun aynı bezginlikle başladı. fakat dakikalar ilerledikçe iki taraf da canlanıyor. maçın başlangıcındanberi gyrülmeyen bir âhenk iki takımın bütün hatlarında knedini gösteriyor.
istanbulun ilk golü
onuncu dakika: istanbul takımı üstün bir oyun oynuyor. fikretin indirdiği topu salâhaddin plase bir vuruşla ağlara taktı.
bu golden sonra istanbul, kesin üstünlüğü kurmağa muvaffak oldu.
ankaralılar müdafaada toplanır gibi oldular. fakat oyun yeniden açıldı. ve karşılıklı akınlar görüldü. istanbulun hücumları daha tehlikeli ve canlı oluyor.
istanbulun ikinci golü
23 üncü dakika: reşadın uzun ve ileri bir pası. salâhaddin ve şeref aynı zamanda atıldılar. fakat şeref daha sıkı bir atılışla topu kaptı ve çıkış yapan kaleciye rağmen topu ağlara taktı. natık, bayılarak oyunu terketti.
istanbulun üçüncü golü
istanbul kısa bir sıkışma devresinden sonra vaziyete gene hâkim oldu. 31 inci dakikada niyazi, güzel bir deplasmandan sonra, soliç yerinden günün en güzel golünü çıkardı.
ankaranın golü
devrenin son dakikaları: ankaralılar güzel bir hücum yaptılar. hüsnünün ıskasından faydalanan iskender, sıkı bir şutla ankaranın biricik golünü çıkardı. ve maç 3-1 istanbulun lehine bitti.