fenerbahçe osman'ın jübile maçında ankaragücü ile yenişemedi: 1-1
karşılaşmanın 5 dakikasında sinan, gökhan'dan dönen topu iyi kontrol ettikten sonra çalımlarla cezalanı içine girip yaşar'ın yanından topu ağlara gönderdiğinde "işte bol gollü bir maç" diye düşünenler yanıldıklarını sonra anladılar. her iki takım da basit oyun kurallarını yerine getiremezken maç bir anda 'kördövüşü'ne döndü. özellikle fenerbahçeli futbolcular rakip kale önünde ne yapacaklarını bilmiyorlardı. eğer biraz becerikli olsalar, çok gol atarlardı. çünkü ankaragücü takımı turistik geziye gelmiş gibiydi. kaleci zalad, reflekslerini sanki yitirmiş, ancak kucağına gelen topları tutuyordu. işte bu denli oyunu bırakmış bir takım karşısında fenerbahçeli futbolcular telaş ve beceriksizlik sonucu taraftarının ıslıklarına hedef oldular. sarı-lacivertliler beraberlik sayısını 42. dakikada ismail hakan verkaçında kazandı. hakan, zalad'ı çalımlayıp topu ağlara gönderdi. 3-5-2 önemini uygulamak bizim futbolculara zor geliyor. bir kez beyinlerine yerleşmiş klasik diziliş. bunu atabilmeleri uzun sürecek. dün fenerbahçe'nin bursa'dan aldığı ve orta 5'linin solunda yer alan ahmet suphi, sahada hiç yoktu. yine hemen önündeki şenol 3 topu her kazandığında sanki 'topu nasıl kaybederim' düşüncesindeydi. o kadar çok top kaybetti ki 'beni çıkarın' diye yalvarıyordu. düşünün bir kez, fenerbahçe profesyonel takımında oynayan bir futbolca en basit pası yapamıyor, topu kontrol edemiyor, topa ayağının içiyle mi dışıyla mı vurması gerektiğim bilmiyor. pes doğrusu! hiddink dün kulübeden dışarı adımını atmadı. ne söyleyebilirdi ki "hababam sınıfı" görüntüsündeki futbolcularına. sarı - lacivertliler bugün de kocaeli'nde kocaelispor'la hazırlık maçı yapacak.