(a) milli futbol takımı teknik direktörü sepp piontek geleceğe umutla bakıyor
italya'da ilk 8'e girerdik
piontek'ten
italya’daki rusya ve avusturya’dan iyi organize edilmiş bir türkiye’nin sıyrılmayacağını kim söyleyebilir? yugoslavya kolay bir şekilde çeyrek finale nasıl çıktı görmediniz mi? italya’da ilk 8’e rahatlıkla girebilirdik.
hürol bilal
izmir’de oynanan irlanda - türkiye maçı öncesinde serbest irlanda futbol federasyonu başkanı fran fields'in sorusunu hiç unutamıyorum.
- siz bu piontek'i, avrupa'nın kesinlikle en iyi hocasını nasıl danimarka'dan koparıp aldınız? doğrusu hâlâ inanamıyorum.
fran fiels'in inanamadığına danimarkalılar da inanamıyor. sokaktaki adam kendisinden, yani bir dammarkalı ile evli piontek'i alman değil kendi vatandaşı olarak kabulleniyor ve sepp'in türkiye'ye geri dönmeyi düşünerek gittiğini söylüyor. türk futbolu şimdi piontek nedeniyle danimarka'da çok yakından izleniyor ve hemen hemen her gün gazetelerin
sayfalarını piontek ile ilgili haberler süsülüyor. sepp piontek'in ilk sınavı olan irlanda maçı geniş bir şekilde tv'de yer alıyor ve yine piontek'in türkiye ve doğal güzellikleri hakkındaki sözleri nedeniyle türkiye'ye gelen danimarkalı turistlerin sayısında korkunç bir artış gerçekleşiyor.
danimarka'da adeta 'efsane' olan piontek ile dünya kupası için bu söyleşi yapma talimatını alınca kendisine ulaşmada pek zorluk çekmedik doğrusu. kahvelerimizi yudumlayıp pipolarımızı tüttürürken sohbete başladık
- fifa, italya 90'da size ne görev verdi?
- dünya kupası başlamadan 3 ay önce fifa'dan aldığım görev önerisini kabullenerek (d) grubundaki almanya, yugoslavya, birleşik arap emirlikleri ve kolombiya takımlarının teknik direktörleri ile maçlardan önce teker teker görüşerek çalışmalarım izledim. onlarla görüşmeler yaptım. tüm grup maçlarının teknik analizlerini rapor halinde fifa'ya sundum. benim gibi görevlendirilenlerin bu rapor ve verileri kompütüre aktarıldı. tüm bu doneler gerekli çalışmalar sonucunda kitap haline getirilip basılacak ve üye ülkelere dağıtılarak eğitim programlarında yararlanılacak.
- italya 90'da dünya futbolcu bir yenlik ile tanıştı mı?
- dünya kupası yeni bir sistem getirmedi. hatta diğer kupaların aksine, bu kupada yeni bir yıldız da doğmadı. bir pele, beckenbaueri platini, daha önceki kupadaki bir maradona yoktu. italya 90'da. ama brezilva maçındaki oyunun kaderini etkileyen maradona, belçika'da scifo ve almanya'da matthaeus ile klinsmann gibi parıltılar da olmadı değil. esasında yıldızlar bu dünya kupası'nda daha çok takımları için oynadılar. bana göre bu dünya kupası'nın en büyük özelliği 3. dünya ülkeleri ve afrika'nın uyanışı. kamerun, mısır ve kolombiya, kosta rika gibi takımların daha önceden açık farklarla maç kaybedişlerini bu kupada izlemedik. rusya, avusturya gibi kuvvetli denilen takımlar ise bu kalemde ortadan adeta yok oldular. brezilya ise gerçekten çok şanssız idi.
- türkiye italya 90'da ne yapabilirdi?
- şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, biz italya'da ilk 8'e girebilirdik. italya'daki rusya ve avusurya'dan bir türkiye'nin, iyi organize edilmiş bir türkiye'nin ayrılamayacağını kim söyleyebilir. yugoslavya, kolay bir şekilde çeyrek finallere nasıl çıktı görmediniz mi? disiplini elden bırakmayan gayretli bir türkiye, niçin yugoslavya'nın yaptığını gerçekleştirmesin? tabii bunları söylerken, şu andaki takımımızın çok iyi bir organizasyon ve çalışmayı sağlayacak hazırlık devresi ile modifiye edilmesinin gerektiğini de vurgulamadan geçmeyelim. futbolu bu kadar seven bir milletin takımının dünya kupası'ndan uzak kalmasını kabullenemiyorum. ama tekrar söylüyorum, ben dünya kupası'nda türkiye’nin de bulunmasını bir rüya olarak asla görmüyor ve bunun hedefimiz 94'te gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum.
- gelecek kupadaki takım sayısı?
- öncelikle şunu belirteyim ki, kupadaki takım sayısı 24'te dondurulur. fakat afrika'nın bu uyanışına kimse seyirci kalamaz ve en azından afrika, amerika'ya 3 takım gönderir. azalan avrupa takımlarının afrika ve hatta asya takımları ile baraj maçları gündeme gelecektir. takım sayısının çoğaltılması ile ilk tur maçlarındaki puan hesaplarının futbol kalitesini ne hale getirdiğim hep birlikte izledik.
- avrupa şampyonasındaki rakiplerimiz serbest irlanda ve ingiltere'yi izlediniz mi? sizce şansımız ne olabilir?
- rakibimiz her iki takımın kupada aldıkları sonuç ortada. 74'ün dünya üçüncüsü polonya ise yeniden diriliş hazırlığında ve asla yabana atılmayacak bir rakip. öncelikle bizim, çok ama çok gayret içinde bir çalışma temposuna girmemiz gerekli. fatih ile birlikte bu programın ilk ayağına kızılcahamam'da bu hafta başladık. avrupa şampiyonası'nda gerek bizim ve gerekse rakiplerimizin aralarındaki maçlar çok önem taşıyor. bir yengi veya yenilgi ile hiçbir şey kazanılmaz veya bitmez. sonuna kadar azimle mücadele edeceğiz. ama doğrusunu söylemek gerekirse, asıl hedef 94 amerika.
- ingiltere bu kupada kendisini yenilmedi mi?
- bu sorunuza tam olarak değilse bile "evet" diyerek cevap vereceğim. ingiltere, bildiğimiz gibi irlanda maçından sonra kendi ülkesinde bile "çağ dışı futbol oynuyor" diye ağır eleştirilere uğradı. öyle uzun paslarla iki topla gole gitmek özellikle pele, garincha ve platini gibi yıldızlardan yoksun futbolda artık demode olmuş bir anlayış. düşünün biraz, organize olmadan akın yaparken verilen uzun bir pasın hedefe ulaşması ile topa sağlam basarak orta sahadan kontrollü çıkarak verilen pasta, arzuladığınız yere ulaşması arasındaki yüzdeyi karşılaştırın o zaman hangisi doğru, anlarsınız. zaten irlanda karşısındaki ingiltere ile almanya'yı bu kupada en çok zorlayan takım olan ingiltere'nin futbol ve oyun anlayışındaki fark, yukarıdaki sözlerimin kesin ispatıdır. ingiltere, bu değişikliği çok önceden gerçekleştirse daha iyi ederdi bence.