roma — italya 90'da catanecio tarihi görevini tamamlayıp bir daha ortaya çıkmamak üzere yok olmasını bekleyenler gün geçtikçe yanıklıklarını görüyorlar. bir gün önce arjantin "ödün vermeyen catanecio" ile çeyrek finale yükselirken, dün de uruguay aynı taktikten şaşmadı. zaman zaman tek kişi bile kendi yarı alanını terketmedi. aslında bu oyun anlayışını pek yadsımamak gerekiyor çünkü futbolda kazanma ve kaybetme, diğer taraftan takımlar arasında güç dengesi olmadıkça, zayıf olan korunmak güçlü de saldırmak zorunda olacaktır. topu kazandığı zaman son derece dengeli ve çabuk ataklar geliştiren italya'nın karşısında uruguay'ın fazla açık oynamaması beklenmezdi de bu denli kapalı oynayacağı da hiç umulmazdı.
buna karşın italya'nın da çok iyi futbol oynadığı ve rakibinin katı savunmasını çözmek için çok çalıştığı da söylenemez. italya kanatları hemen hemen hiç kullanmadı. zaten kullansa bile kafa vuracak oyuncusu yok. bu nedenle atak şansını ortadan "ikiye birlere" bağlamıştı. bu oyun anlayışı da çok kalabalık olan savunmasını uzun süre çözmeye yetmedi.
diğer taraftan, italya'nın bundan önceki maçlarda da gözlenen bir eksiği var. karşı savunma oynayan takımlara karşı uzaktan şut atmıyorlar. ikinci yarının başında de agustini'nin sert frikiği vardı sadece onu da uruguay kalecisi alvez inanılmaz bir şekilde kurardı. biz, "italya uzaktan şut atmazsa bu savunmayı zor çözer" diye düşünürken, her zaman kalenin içine kadar dripling yapıp gol vuruşunu amaçlayan, schillacci uzaktan mükemmel vurararak umulmadık anda italya'yı öne geçirdi.
uruguay golü yedikten sonra atak yapmayı düşüdüyse de bu kez italya bir kaza kurşununa kurban gitmemek için eskiden kalma savunma alışkanlığını ortaya çıkartarak skoru korumayı düşündü. ama ölü toptan gelen golle rahatlayıp çeyrek finale yükseldi.