* ukrayna'nın en büyük silahı hızlı hücumlardı... ersun yanal, önlem alamadı... * hakan şükür'ü "sistem gereği" attı. ama, yerine yeni bir sistem koyamadı... * takım, 14'ü kornerden tam 51 orta yaptı... maalesef kafa vuran olamadı. * 70 milyonu göz göre göre yanal'ttı. bu göreve hazır olmadığını kanıtladı. * almanya 2006'ya gitme umutlarımızı resmen kaf dağı'nın arkasına bıraktı... * ukrayna da bize acımadı. evimizde 3 gol atarak, ersun yanal'a el salladı...
karşılaşmanın ilk yarısı sona erdiğinde ukrayna'nın kalemizi bulan üç şutu vardı. ikisi gol olmuş, birisi üst direkten auta gitmişti. rüştü, ikinci manchester macerasını yaşıyordu sanki. uluslararası bir dejavu başımıza geliyordu. her atak tehlike, üç atak, iki gol. halbuki daha 5. dakikada emre'nin müthiş ara pasında nihat kaleciyi geçmesine rağmen. topu ne çizgiden geçirdi, ne de fatih'e geçirebildi. bunun arkasında iki büyük defans hatası tolga ikisinde de başrolde) ve iki gol birden 9'da veronin tolga'yı geçiverdi, arka direğe doğru yerden çıkardı, husyev boş kaleye şutladı. bu arada bütün defansımız topun dizaynı üstüne hüküm üretmek üzerine gözlemcilik görevi yapıyorlardı. 17'de yine veronin, tolga'dan sıyrıldı, ara pasında shevchenko, servet'e çalımın inceliklerini öğretti, sağ çaprazdan'da ikinci kez ağları gördü: 2-0 bir anda geriye düşmek, futbolcuların da hevesini kırdı, tribünlerin de... destek gerekiyordu. sahada sadece emre belözoğlu sorumluluk alıyor, topa yaklaşıyor, oyunu domine ediyordu. ukrayna takımı savunmasını hemen adam adamaya çevirip, bizim bu maça kadar "etkili" diye bildiğimiz oyuncularımızı boğmaya başladı. bir verkaç bile yapamıyorduk.
ava giderken avlandık 28'de servet tuncay değişikliği ile ersun yanal havayı değiştirmek istedi. sol beke geçen ümit özat bir açık gibi oynamaya başladı. hiç olmazsa atak adına bir ayağımız oldu. 35'te deniz'in hatalı pasını yakalayan veronin rüştü'yü geçti, üst direkte kaldı. 37'de ümit'in ortasını, fatih içeri çevirdi. nihat'ın defanstan dönen şutu, gol çizgisi üzerindeki tuncay'ın ayaklarının arasından geçti. yine ümit vurdu, top az farkla auta gitti. ikinci yarıda oyunu tamamıyla rakip sahada geçirdik. yıldıray ve necati değişiklikleri ile ukrayna'nın ördüğü duvarda delik açmak için çabalar ürettik. 45-50 dakikaları arasında sağlı-sollu kornerlerler ile golü kokluyor, ama o çiçeği bir türlü burnumuza dokunduramıyorduk.. iki bek; ümit ve okan sürekli olarak kanatları zorluyor, ortalarla, ceza alanını dövüyor, ama istediğimiz pozisyonu karambollere bırakıyorduk. istekli savunma bire birde kuvvetli oyuncularımızın karşısına üçlü-dörtlü gruplar dikiyordu. bitime 1 dakika kala ukrayna shevchenko ile üçüncü golü buldu ve gruptan çıkma yolunda büyük avantaj yakaladı. kelimenin tam anlamıyla ava giderken avlandık. bundan sonra da böyle maçlar yaşayacağımızı bilerek yola devam etmenin olgunluğuna umarız ulaşmışızdır. burada yenemediysek, orada yeneriz diye düşünmek zorundayız ve daha da önemlisi buna inanmalıyız.