üçüncü maç odesa muhteliti-fener öğleden sonra bermutat otelde soyunduk, sahaya gittik. türk sporcularına halkın gittikçe artan alakasını anlamak için etrafa şöyle bir bakmak kafi idi.
karşılaştığımız takım odesa’nın en mühim seçme oyuncularından mürekkep. ikisi müdafaada ve ikisi hücum hattında dört ingiliz var.
bizim takım şu şekilde:
arslanyan, a. boris, hasan, süreyya, galip, jan boris, hikmet, sait, hüseyin, nuri, miço.
rusların bir akını ile oyun başladı ve çok seri devam ediyor. takımın neresinde yer alırsa orasının oyuncusu oluveren çok değerli sporcumuz galip’ten maada bütün müdafaa bocalıyordu. arslanyan’ın mahareti ve fedakarlığı olmasa bir kaç gol yemek işten değildi. devre sonuna doğru rahmetli hasan’ın bir ıskası bize bir gole mal oldu ve devre 1-0 aleyhimize bitti.
ikinci devre: ruslar daha sert ve seri oynuyorlar. müdafaamız birinci devrede çok yorulmuş. rahmetli arif’le rahmetli sabri’nin müdafaada bıraktığı boşluğu, ne ikinci derecede bir futbolcu olan a. boris ne de çok çalımlı ve faullü bir müdafaa oyunu oynayan rahmetli hasan dolduramazlardı.
muhacim hattımız oldukça tehlikeli akınlar yapıyor, fakat hasım müdafaası zorlu ve kalecisi mahir olduklarından bir türlü gol çıkaramıyor. on dördüncü dakikada rusların seri bir akını aleyhimize bir gol kaydetti. bundan sonra daha ziyade müdafaa oyunu tatbikine başladık. hikmet soldan ve miço sağdan yardımcı vaziyete geçtiler. ruslar kırkıncı dakikada aleyhimize bir gol daha kaydettiler. devre bitti ve odesa muhtelitine 3-0 mağlup olduk.
oyun çok heyecanlı oldu ve halk her iki tarafı da müthiş alkışladı.
bu akşam alexandr parkta şerefimize tertip edilen ziyafete otomobillerle gittik. bu park sayısız odesa parklarının en büyüğü ve en güzeli, oteli ve tiyatrosu ile herhalde en mükellef ve mükemmel iyiydi.
cuma günü, iki maç yapmak üzere nikolayef’e hareketimiz mukarrer olduğundan hareket hazırlıkları ile meşgul olduk.
saat beş raddelerinde yirmi iki mil sürati olan beyaz bir vapurla nikolayef’e hareket etmiştik. nihayetinde nikolayef şehri ve rusya’nın tersanesi bulunan nehire girdik. nehrin her iki sahilinde yer yer mevzu istihkamları gece geçtik. cumartesi şafakla beraber nikolayef’e vasıl olduk. yolda bize refakat eden odesa musevilerinden bir hakem bizi karşılamaya gelmiş olan nikolayef clup kulüp erkanı ile tanıştırdı. hep birlikte güzel bir otele gittik.
öğleden sonra yakın olan sahaya yaya olarak gittik ve bize tahsis olunan mahalde soyunduk bizim takım şu şekilde idi :
oyun ahenksiz başladı. muhacim hattında hikmet biraz aksıyordu. sağ haf nüzhet rahatsız olduğundan iyi oynayamadı. ekseriya saha kenarında oturuyor ve dinleniyordu. miço yardımcı vaziyette, sana taşlık ve berbat, oyun her iki tarafın mütevali fakat semeresiz akınları ile devamdan sonra devre 0-0’a bitti.
ikinci devre: sahaya alışan takımımız bu devrede daha iyi bir oyun oynadı. her iki taraf akınları devam ediyor, bir türlü gol çıkaramıyorduk. hüseyin çok fırsat kaçırdı, sait’in bir şu direğe çarptı ve gol olmadı. devrenin sonlarına doğru hasım muhacimler tehlikeli bir akın yaptılar. bizim kale önünde bir karışıklık oldu ve bir gol yedik ve oyun böylece 1-0 aleyhinize neticelendi.
pazartesi günü nikolayef’in tersanesini heyetimize bir cemile olmak üzere gezdirdiler. bilhassa orada inşa edilmekte olan prenses maria drednotunu seyrettik, kasabayı gezdik, parkta eğlendik ve otele avdet ettik.