her yıl olduğu gibi yine aynı menajerlerle kötü transferler yapıldı bir de bu yetmez gibi altyapıdan yetişen oyuncular da zorla aynı menajerlere verildi! kısacası alan satan ve kazanan hep onlar ile onları izin veren yönetim oldu. kaybeden ise gençlerbirliği kulübü ve taraftarlar...
kısacası batı yakasında değişen bir şey olmadı.
işte bu yüzden beklenildiği üzere gençlerbirliği 4 hafta öncesine kadar kesin küme düşecekler listesindeydi fakat özcan bizati'nin başa gelmesinin ardından şans kader fenerbahçe'nin ligde 21 yıl sonra kadıköy'de dize getirilmesinin ardından kasımpaşa ve alanya'nın 2-1'lik skorlarla yenilmezi erzurumspor maçında ise 90+3'de yenilen golle 1 puan alınması ile bir anda camiada "acaba kalırmıyız?" soruları yükselmeye başladı.
bu yüzden ankaragücü maçı oldukça hayati idi. fakat özellikle ikinci yarının başında maçın tek kaleye dönmesi ve gençlerbirliği'nin yaslandıkça yaslanması sonucunda peş peşe 2 gol yendi ve takım havlu attı. ilerleten dakikalarda stancu farklı bire indirse de sonuçta kazanan ve aynı zamanda düşme hattından uzaklaşan ankaragücü olurken alkaralar ateş hattında kaldı.
maçın en üzücü olayı ise; kesinlikle maçın adamı olan ve defansta inanılmaz iş çıkartarak altyapı oyuncumuz arda'nın bir şansızlıkla kendi kalesine gol atmasıydı. kaleci ile karşı karşıya kalan oyuncu ile kaleci arasına girmeye çalışan arda topun kaleciden dnmesi ile kendisine çarpması sonucu byük bir talihsizlikle takımın yenilmesine sağlayan golü kendi kalesine atmış oldu. yazık oldu :(