24 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli cumhuriyetten;
dün rus’lara 4-0 yenildik!
ruslar yüksek bir kudret göstererek bu galibiyete tam hak kazandılar
bizim takım fena teşkil edilmişti, fena oynadı ve gayet tabiî olarak yenildi
misafir rus takımı, dün taksim stadyomunda halkevi spor takımı namını verdiğimiz türk takımile ikinci defa olarak karşılaşmış ve oyunu 4-0 gibi büyük bir farkla kazanarak hakikî kıymet ve kabiliyetini ortaya koymuştur.
rus’ların cuma günkü maçı bir talihsizlik eseri olarak kazanamadıklarını , bizden her halde üstün oldukları için ikinci maçta daha güzel oynıyacaklarını yazmıştık. tahminimiz çıktı. her hususta bize faîk olan misafirlerimiz, bedenî kabiliyetlerinin kendilerine bahşettiği tefevvuk sayesinde dört tane gol attılar ve bizimkilere bir gol bile yaptırmadan oyunu bitirdiler.
bizim takım dün gene berbat bir şekilde tesbit edilmiş, evvelce yapılan tavsiyeler nazari itibara bile alınmamıştı. takım şöyle idi:
bu şekil, cuma günkünden daha fena idi. fikret’in muavin hattından alınması, müdafaayı büsbütün zayıf düşürmüştü. muzaffer, ilk defa sağ açıkta oynadığı için hiç muvaffak olamamış, mütemadiyen içeri kaçmıştır. muavin hattının cenahları kat’iyyen işlememiş, müdafaanın ağırlığı, rus muhacimlerine azami frsatlar bahsetmiştir. hele fikret, ilk devrenin 22 inci dakikasında oyundan çıktıktan ve yerine eşref girdikten sonra muhacim hattının sol tarafı da işlememeğe başlamıştır. merkez muhacim de, ayağına geçen topları sadece sağa sola attığından oyun üzerinde müessir bir rol oynamamış, takım, baştan aşağı bir buçuk saat çırpınmış, aczin verdiği asabiyet ile işi sertliğe dökmüş, bunda da muvaffak olamamış, misafirlerin karşısında, halkın önünde tam manasile perişan olmuştur.
dünkü maçı, misafirlerimizle beraber gelen rus hakemi m. vasilief idare etmiştir. b. m. meclisi reisi kâzım paşa hz. ile rus konsolosu ve diğer bir çok zevat maçı takip etmişlerdir.
oyuna saat üç buçukta başlanmış, müsabakadan evvel merasim yapılmış, buketler alınıp verilmiştir. hemen oyunun, ilk dakikasında rus sağ açığı, ortadan kaptığı topu, mükemmel bir sürüşle kalemize kadar götürmüş, bizim müdafilerimizden hiç birisi, bu oyuncuyu karşılıyamadıkları gibi kaleci hüsamettin de tuttuğu topu kaçırmış, rus merkez muhacimi hafif bir darbe ile ilk golü yapmıştır.
bu ilk gol fena bir alâmet olarak kabul edilmekle beraber bizimkiler tam manasile ezgin bir vaziyete düşmemişlerdir. bir müddet sonra hücumlar mütekabil bir şekil almıştır. buna rağmen takımımızdaki insicamsızlık, cansızlık ve topun havadan şevki, muvaffakiyet vermemiştir. ilk devre bu vaziyette bitmiştir.
ikinci devrede yaşar’ın yerine hüsnü girmiştir. maamafih rus’ların seri akınlarını durdurmak kabil olamamıştır. misafirlerimiz 13 üncü dakikada mükemmel bir gol daha kazanmışlardır. 2-0 mağlûp vaziyete düşünce bizimkiler bütün bütün saçmalamağa başlamışlar, sanki bir marifet yapıyorlarmış gibi bir de oyuna sert bir şekil vermek istemişlerdir. teknik, meharet ve sür’atin yardımı ile yapamadıklarını sertlikle yapmağa kalkmak aczin en büyük bir ifadesi olduğu için âcize mukadder akibet te gecikmemiş, kuvvetli, seri, topa hâkim ve her manasile bizden yüksek oyuncular karşısında bizimkiler iskambil kâğıdı gibi dökülmeğe başlamışlardır. bu sert oyun tabiyesi bir aralık o kadar berbat bir şekil almıştır ki, bu müsabakaların tertibinden maksut olan gaye bile ortadan kaybolmak tehlikesini göstermiş, fakat çok şükür buna meydan verilmemiştir.
butusof, selin ve arkadaşları gibi oyuncuların karşısında sert oynamak, bir tecrübeye kalkmak delilikten başka bir şey değildi. bizimkiler gol çıkaracaklarına şaşkınlıkla saçmalıyorlardı.
bu vaziyet rus'ları istifade ettirdi, 44 üncü dakikada rus sağiçi, soldan gelen bir pasla üçüncü golü ve yarım dakika sonra da sağdan aldığı bir pasla dördüncü golü yaptı ve müsabaka 4-0 mağlûbiyetimizle hitam buldu.
dünkü müsabakayı idare eden hakem m. vasilief’in bazı hataları görmediğini iddia edenler oldu. oyun o kadar hatalı ve nizamsız, sakat oynandı ki, hakemin bunlardan hangisini göremediğini tayin etmek kabil değildir. ikinci devreye başlanırken, müsabakanın sureti cereyanı, gayeden ayrılmıştı. bundan sonrası için yapacak bir şey kalmamıştı.
misafirlerimizin lâyık oldukları galibiyeti kazanmalarına dün bizim idaresizliğimiz de yardım etmiştir. alâkadarların bu neticeden bir ibret dersi almaları lâzımdır.