birinci haftaymda, bir aralık avuta giden topu, yunan antrenörü patlattı
maç ve hâdise hakkında «zeki» nin beyanatı
izmir 7 (futbol kafilesine refakat eden hususî muhabirimizden) (a. a.) — atina'da oynanan ikinci maçın neticesini müteakıp futbol kafilesile birlikte hareket halinde pire’de bekliyen ege vapuruna dar yetişmiş ve vapur telsizi ile maç hakkında biraz malûmat vermiştim.
vapurun bu sabah izmir’e uğramasından bilistifade umumî tafsilâtı gönderiyorum.
maç günü stadyoma giderken bütün oyuncularımızda temiz bir müsabaka yaparak türk futbolu hakkında atina ahalisine hakikî bir fikir vermek azmi vardı.
tatbik olunacak tabiye esaslı surette görüşülmüş ve herkese sıkı talimat verilmişti. geçen maçın verdiği neticelere göre takımda tadilâtta vardı. bu cümleden olarak kemal faruki müdafi hattından sağ içe alınmış, muzaffer sağ açığa geçirilmiş ve suphi sağ müdafi konulmuştu.
stadyom geçen maçtan daha kalabalık bir manzara gösteriyordu. gelenlerin miktarı her halde 20 binden fazla idi.
türk muhteliti saat 3 ten biraz evvel sahaya çıktı ve bunu yunan muhteliti takip etti. mutat merasim yapıldıktan, hediyeler verildikten ve iki taraf ahaliyi selâmladıktan sonra bulgar hakem m. doşef’in idaresinde saat tam üçte oyuna başlandı.
birinci haftayim
ilk akını yunan’lılar yaptılar ve bir müddet türk kalesini sıkıştırdılar. dördüncü dakikada aleyhimize olan ilk korneri yunan sağ açığı çekti ve kale önünde husule gelen bir karışıklıktan sonra top uzaklaştı. bunu müteakıp ikinci bir yunan akını kalemiz önünde tekrar tehlikeli bir vaziyet ihdas etti ve fakat gene sağ açığın isabetsiz bir şutu ile top avuta çıktı.
bu tehlike de atlatıldıktan sonra türk takımı güzel kombinezonlarla yunan kalesine indi ve yunan müdafaası topu ancak kornere atmakla akını kesebildi. rebii tarafından çekilen korner üzerine top biraz dolaştıktan sonra kaleden uzaklaştı. yaptığımız ikinci bir akın da muhasım beklerinin seri müdahaleleri neticesinde akamete uğradı. bunu müteakip yunan’lıların bir hücumu çok yakından bir şutla neticelendise de avni güzel bir plonjon yaparak tehlikeyi atlattı.
artık türk muhacimleri mükemmel kombinezonlarla ve açık paslarla ilerliyorlardı. bu akınların biri esnasında nihad’a bir firikik cezası verildi ve top yunan muhacimlerinin ayağına geçti, fakat müdafaamız bu akını kırarak gene hücumumuzu teshil etti.
kale önünde zeki, muzaffer’den aldığı bir pası çok kuvvetli bir şuta tahvil etti ise de maalesef açıktan gitti.
bu dakikaya kadar olan oyun çok mükemmeldi. türk takımı yorgunluğunu almış ve nisbeten istirahat etmiş olduğu anlaşılıyordu. oyuncularımız yekdiğerile müsabaka eder gibi atina halkına teknik itibarile yüksek bir oyun gösteriyordu.
bu meyanda bilhassa reşat her tarafa yetişiyor ve yunan akınlarını ortada kırıyordu. hakem mütereddit ve bati..
tribünleri dolduran ahalinin bağrışmalarından korkar gibi yunan’lı oyuncuların birbirini takip eden akınlarını görmekten çekiniyor ve oyunun sertleşmesine müsaade ediyordu. bu arada iki güzel hücumumuz ofsaytlarla kırıldığı gibi yunan’lıların seri bir akını da avutla neticelendi. sağ cenahtan açılan bir diğer hücumumuz da ayni suretle heder oldu.
bu aralık hücumlar mütevazin vaziyettedir. yunan muhacimlerinin tehlikeli bir inişini suphi kurtardı. biraz sonra da fikret zeki’den aldığı bir pası avuta gönderdi. bunu müteakip yunan muhacimleri topla beraber türk kalesine indiler. yaptıkları pek aşikâr bir favulü hakem görebildi ve top kalemizden uzaklaştırılarak muhasım kale önüne geldi. reşat çok güzel bir kafa vuruşu ile zeki'ye pası verdi, hafif bir şut, fakat top kalecinin eline geçti.
36 ıncı dakikada yunan kalesi tarafında avuta giden topun yunan antrenörü tarafından delinerek patlatıldığı hayretler içinde görüldü. oyundan evvel her iki tarafın topunu muayene eden hakem türk topunu kabul etmişti, antrenörün bu hareketi türk oyuncularını haklı olarak asabileştirdi. ve oyuna birinci oyundaki topla devam edildi.
bir akınımız esnasında fikret’in verdiği bir pası kemal faruki ofsayt vaziyetinde aldı ve aleyhimize ceza verildi. seyirciler hissiyatlarına hâkim olamadıkları için oyuncular üzerinde fena tesirler uyandıracak şekilde bağırışıyorlardı. binnetice oyun da pek sert bir şekil almıştı. yunan’lılar mütemadi favullerle türk muhacimlerinin faaliyetine mani oluyorlardı. hakem ise ancak türk oyuncularının avantajı olduğu zamanlar bu favulleri görüyor ve düdüğü ile oyunu aleyhimize tevkif ediyordu.
oyun başlıyalı 42 dakika olduğu halde hiç bir taraf gol çıkarmağa muvaffak olamamıştı. sinirler çok gergindi. ilk sayıyı kaydetmek için her iki taraf son gayretlerini sarfediyorlardı.
fikret’in ve zeki’nin birbirini takip eden iki güzel şutunu yunan kalecisi kurtardı ve haftaym bu suretle 0-0 beraberlikle ve türk takımının hâkimiyeti altında bitti. bu müddet zarfında yunan takımından sol iç fevkalâde güzel bir oyun göstermişti.
ikinci haftayım
ikinci devreye saat 4 te başlandı. ilk hücumu yunan’lılar yaptılar. kalemize gönderdikleri tehlikeli bir şutu avni çok güzel bir plonjonla kurtardı. bunu müteakip biz hücuma geçtik. fikret topu ortadan kaparak seri bir inişle yunan müdafilerini atlattı. gol muhakkak gibi idi. tehlikeyi hisseden müdafi fikret’e çelme takarak fena halde düşürdü. ceza çizgisi dahilinde olan bu hareket en tabiî bir penaltıyı icap ettirirken hakem görmemezlikten geldi. bunu takiben ve yunan kalesi tehlikeli bir vaziyette olduğu zaman bize şut çektirmiyerek lehimize favul verdi ve fikret’in çektiği firikik avuta gitti.
yunan’lılar sertliklerini arttırdılar. bir hücumları esnasında aşikâr ofsayt vaziyetinde bulunan bir yunan muhacimi topu aldı. hakemin müdahale etmediğini gören avni kaleden çıkarak topa bir ayak vuruşu yaptı ise de yunan sol içinden yediği şiddetli bir darbe ile yere düşerek bayıldı. oyun avni’nin sahadan kaldırılması için bir an kendi kendisine durdu ise de hakem düdük çalmamakta ısrar ediyordu. vaziyet çok garip bir şekil almıştı. hakemin vukufsuzluğunun ve tarafgirliğinin derecesini göstermek itibarile bu vaziyet kayda şayandır.
on beşinci dakikada reşat hafif sakatlanarak çıktı ve yerine cevat girdi. ve yunan kalesi gene tehlikeli anlar geçirmeğe başladı. oyun bütün şiddetile devam ediyor, fakat hâlâ bir netice alınamıyordu. bu sırada kendini toplamış olan avni yerine geçti.
ilk goller
on altıncı dakikada zeki kemal’den aldığı topu çok seri ve sert bir şutla yunan ağlarına taktı. bu gol, muhasım takım üzerine şaşırtıcı bir tesir husule getirmişti. hücumlarımız birbirini takip ediyordu. muzaffer’in mükemmel bir şekilde ortaladığı top sıkı bir şutla kaleye havale edildi ise de direğe çarptı ve kale önünden uzaklaştı. bu aralık reşat ta tekrar yerine geçmişti. bir yunan hücumu esnasında müteaddit favuller ve ofsaytlar olmasına rağmen hakem müdahaleye lüzum görmediğinden yunan muhacimleri de ilk gollerini bu suretle kaydetmiş oldular.
artık her iki taraf ta galibiyet sayısını yapmağa çalışıyordu. maamafih hâkimiyet gene bizde idi.
ikinci goller
24 üncü dakikada kalemize tevcih edilen bir yunan akını ceza sahasına kadar gelmiş iken müdafilerimizin gösterdiği kısa bir tereddüt yunan sol açığına ikinci gollerini kaydetmek fırsatını verdi.
takımımız vaziyetin bu suretle ve aleyhine tebeddülü üzerine gene akınlarını şıklaştırdı ve yunan kalesine tehlikeli dakikalar yaşatmağa başladı. yunan müdafaası ceza çizgisi dahilinde olsun, haricinde olsun her türlü favullerden ictinan etmeğe lüzum bile görmüyor ve müteaddit penaltıları hakemin görmemesinden cesaret alarak en şedit ve memnu müdahalelerde bulunuyordu. bu penaltılardan birisi arka arkaya iki defa tekrar edildiği için hakem görmek mecburiyetinde kaldı ve bu suretle 4 penaltıdan ancak birisini verebildi. penaltıyı çeken bürhan takımımızın ikinci golünü de kaydetmiş bulundu.
bundan sonra oyun tamamile türk takımının hâkimiyeti altına geçmiştir. top, umumiyet üzere yunan kalesi önünde dolaşıyor, fakat hasım taraf tamamile müdafaaya çekilmiş olduğundan takımımız fazla sayı yapamıyordu.
artık, oyunun son dakikaları yaklaşmıştı. zeki, rebii’ye eşapelik çok güzel bir pas vermişti. sol açığımızın önünde kimse yoktu. maalesef galibiyetimizi temin edecek olan bu fırsat kalenin yanında avuta gitti ve oyun da iki ikiye beraberlikle bitti.
türk takımı, umumiyet itibarile canlı, kombine ve çok güzel bir oyun göstermis ve halkın bihakkın teveccühünü kazanmıştır. oyuncuların hepsi vazifelerini mükemmelen yapmışlardır. bu kadar hâkimiyetle oynanan bir oyunun hakkı tam bir galebe iken maalesef tâli bir çok sebep buna meydan bırakmamıştır. bugün anlaşılıyor ki birinci oyundaki muvaffakiyetsizliğin sebebi, pire'ye giderken zuhur eden şiddetli fırtınadan oyuncularımızın kâmilen müteessir olup hasta düşmeleridir.