28 kanunuevvel (aralık) 1931 tarihli cumhuriyetten;
dünkü maç, 0-0 berabere neticelendi!
fakat g. s. - f. b. takımı çok canlı ve hâkim bir oyun oynadı
galatasaray - fenerbahçe muhteliti dün ikinci defa olarak slavya takımile karşılaştı. dünkü müsabaka, cuma günkü maça nisbetle çok güzel, çok heyecanlı ve o nisbette de muvaffakiyetli oldu. burada kullandığımız muvaffakiyet kelimesi sayı adedile kazanılmış maddî bir mefhum değil, muhtelit takımımızın hakikaten şayani takdir bir oyun oynamasına matuftur. çünkü dünkü müsabaka sıfır sıfıra beraberlikle bitmiştir.
çekoslovakya profesyönel şampiyonu, dün amatör oyuncuların teşkil ettikleri muhtelitin karşısında tam bir buçuk saat âczi tam içinde kıvrandı, futbolun bütün hilelerini tatbik etti, kaba ve haşin bir oyun oynadı. fakat bir sayı yapmağa muvaffak olamadan sahayı terke mecbur kaldı. slâvya’nın bu aczine mukabil, galatasaray - fener muhtelitini teşkil eden amatör futbolcular, kat’î olarak ifade edebiliriz ki, oyunun beş on dakikası hariç olmak üzere baştan nihayete kadar tam bir hâkimiyet tesis etmişler ve çek kalesini kuvvetli bir çember altına almışlardır.
takımımız bir çok defalar bu sütunlarda methedede bitiremediğimiz güzel oyunlardan birin oynadı. bu güzel oyun maddi semeresini veremedise de manevî kuvveti, maruf çek takımını çileden çıkarmağa kâfi geldi. oyun bittikten sonra oyuncular sahayı terkederlerken slavya’lı oyuncuların ne kadar bitkin ve maneviyetlerinin ne kadar kırık ve manen mağlûp oldukları, buna mukabil muhtelit takım oyuncularının da manevî bir galibiyetin verdiği neş’e ile sahadan ayrıldıkları yüzlerinde okunuyordu. muhtelit takım, dünkü maçı, gol atarak kazanamadı, fakat ondan daha mühim bir sey elde etti ki bu da futbolun inceliğinde, tekniğinde ve azimle oynamakta profesyönel futbolculardan yüksek olduğunu isbata muvaffak olmasıdır.
cuma günkü müsabaka gayritabiî şerait altında oynanmıştı. çamur bizim oyunumuzu göstermeğe mâni olmuş, vücutçe bizden kuvvetli olanlar oyunu kazanmışlardı. dün, saha nisbeten kurumuştu. bu da bizim kıymetimizi göstermeğe bir vesile teşkil etti.
dünkü müsabakaya saat üçü on geçe başlandı. geçen defa galatasaray oniforması giymiş olan muhtelit takımın arkasında bu defa fenerbahçe üniforması vardı ve şekil şu idi:
ulvi - mithat, bürhan - kemal faruki, nihat, reşat - l. mehmet, muzaffer, zeki, fikret, rebii.
yegâne fevkalâdelik kemal faruki’nin sağ haf oynamasıdı.
slavya takımı, cuma günkü kadrosunu muhafaza ediyordu. hakem, sait salâhattin beydi. kur’ayı gene slavya kazandı ve oyuna başladı. slavya’nın oyuna başlaması, daha o saniyede akamete uğradı. top, muhacimlerimizin ayağına geçti, merkezden başlıyan ve sol cenahımızda inkişaf eden kuvvetli bir akınla slavya kalesine indik. avut oldu. tekrar soldan iyi bir akın, müdafileri, güzel bir kafa darbesile kesti, üçüncü akın. ofsayda düştük.
devrenin üçüncü dakikasına kadar altı hücum yaptık, bunun üçü avut oldu; üçünü de müdafileri kurtardı. üçüncü dakikada slavya münferit bir akınla topu avuta attı. muhacimlerimiz, çok faal, yıldırım gibi slavya kalesine saldırıyorlar. kemal faruki’nin muavin oynatılması çok isabetli bir hareket olmuş; oyunu, çok güzel açıyor, muhacimlerle beraber oynuyor, muavinlerle beraber oynuyor, müdafaaya da yardım ediyor. slavya’lılar soldan yapılan güzel bir hücumu kornere attılar. soldan akınlarımız devam ediyor, top, kale yakınına kadar indirildiği halde burada müessir olacak vaziyetler ihdas edemiyoruz. zeki, güzel paslarla sol tarafı, icabında sağ tarafı besliyor, kendisi de koyuyor, topu çıkarıyor.
sekizinci dakikada elimize geçen ilk güzel fırsatı kaçırdık. leblebi, ortaya güzel bir pas yolladı, üç metreden kaleye atamadık. maamafih akınlarımız durmuyor, mütemadiyen tazyik ediyoruz. bir aralık sol cenah fazla ofsayt kalmağa başladı, hücum hattının merkezi sıkleti sağ cenaha intikal etti.
bu bariz tazyik, slavya’lı oyuncuları şaşırttı. tazyikimizden bir türlü kurtulamıyorlar. oyun adeta tek kale halini almış devam ediyor. profesyoneller, topu el ile tutmağa, mütemadiyen favul yapmağa başladılar.
slavya’nın ilk güzel akınını 14 üncü dakikada gördük. soliç ile sol açık müselles paslarla kalemize kadar indiler. kuvvetli bir şut; ulvi tuttu. bir dakika sonra biz, gene güzel bir gol fırsatı daha kaçırdık. zeki şut atarken, slavya’lı müdafiler ayak koydular. yirmi birinci dakikaya kadar hücumlarımız hemen bilâfasıla devam etti. oyun üzerinde o kadar bariz bir hâkimiyet tesis ettik ki, meşhuru âlem olan çek oyuncuları can havli ile tazyik çemberimizi yırttılar. sağ açıkları topu kaparak ileriledi, merkez muhacime pas verdi, kuvvetli bir şut ulvi’nin ellerinde kaldı. yirmi sekizinci dakikaya kadar slavya’lılar sağlı sollu akınlar yaptılar. fakat bu akınlar bizimkiler kadar müessir olamıyor, müdafaamız bunları kolaylıkla defediyordu.
yirmi sekizinci dakikadan sonra hücum hattımız gene akınlara başladı. bir kaç hücumumuz avutla neticelendi, rebii'nin güzel bir ortalayışını zeki üç metreden dışarı attı. biraz sonra mehmed’in bir pasını zeki kaleye gönderdi, kaleci tuttu. bunun akabinde slavya merkez muhacimi kuvvetli bir şut çekti, top direkleri yaladı, dışarı gitti.
devrenin tonuna kadar hücumlarımız zâfa uğramadan devam etmekle beraber bir türlü sayı yapamadık. hep aksilikler, ve çek’lerin müdafaaya çekilmesi gol yapmamıza mâni oldu.
ikinci devre
ikinci devreye çıkarken kemal faruki’nin yerinde cevat, leblebi mehmed’in yerinde de niyazi’yi gördük. oyuna gene bizim hücumumuzla başlandı. ve ikinci dakikadaslavya rebii’nin bir hücumunu ancak kornerle kesebildi. dördüncü dakikada elimize gene bir fırsat geçti, fikret, üç metreden topu kaleye atarken topu tekrar kornere attılar. bu kornerden de istifade edemedik.
gene kuvvetli bir hâkimiyet tesis etmiştik. sol cenahımızdan merkeze, merkezden sol cenaha doğru açılıp kapanan hücumlarımız çek kalesini sıkıştırıyor. bu kuvvetli tazyik on yedinci dakikaya kadar devam etti. bundan sonra çek'ler iyi bir akın yaptı, ulvi, çek sağ açığının ayağına kapanarak topu yakaladı. ancak ulvi’nin müdahalesile atlattığımız bu akın bal gibi ofsaydı ama hakem görmedi.
slavya’lı oyuncular fena halde sinirlendiler. sayı yapamamaktan değil, tazyikimizden kurtulamamaktan mütevellit âczin verdiği sinirlilik! ne yapacaklarını bilemiyorlar. bir aralık bir kaç dakika kadar oyun mütevazin bir şekil aldı. maamafih 24 üncü dakikadan sonra gene tefevvuku temin ettik.
güzel akınlar yapıyoruz ama neye yarar ki sayı yapamıyoruz. çünkü akınlarımız sıkışık, muhacimler yırtıcı değil. oyun çok seri bir şekilde devam edip gidiyor. bu arada bir kaç çek akınını durdurduk, ulvi de bir iki güzel kurtarış yaptı.
bir aralık niyazı bir çarpışmadan sonra çıktı, leblebi girdi. çek’ler, son gayretlerile saldırıyorlar. bize korner oldu. beceremediler, avuta attılar.
muhacimlerin, muavinlerin yorulmasına rağmen biz, mütemadiyen sayı yapmak için çalışıyoruz. oyunun sonlarına doğru çek kalesi önünde üç dört defa tehlikeli vaziyetler ihdas ettik. 44 üncü dakikada arka arkaya üç hücum yaptılar. üçünde de ofsayda düştüler. slavya’lı oyuncular, adeta deli olacaklar. bir sayı olsun yapamamanın verdiği âciz onları çileden çıkarıyor. meşhur svöboda en irileri olduğu için boyuna favul yapıyor. oyunun hitamına yarım dakika varken hakem nihat’la beraber onlardan bir oyuncuyu dışarı çıkardı.
ortalık kararmak üzere oyun müddeti bitmiş, bir buçuk dakika da geçiyor. hakem, hâlâ hitâm düdüğünü çalmıyor, sanki slavya’lılara gol yaptırmağa azmetmiştir. her taraftan «dikkat!» diye bağırıyorlar, hakem aldırmıyor.
hakikaten slavya’lılar, hakeim memnun etmek ister gibi bu gecen müddet içinde müthiş bir akınla kalemize indiler. alaca karanlıkta atılan çok kuvvetli bir şüt miyop olmasına rağmen ulvi’nin ellerinde kaldı. son tehlikeyi de atlattık. hakem ancak kırk sekizinci dakikada ikinci devreyi bitirebildi. çek’ler ulvi’nin elini sıkarak tebrik etmek mecburiyetinde kaldılar.
oyunun heyeti umumiyesi çok zevkli ve o nisbette güzel oldu. futbolcularımızın hepsi derece derece iyi oynadılar. bilhassa zeki, kemal faruki, bürhan, mithat, hele kaleci enfesti. cevat, kemal faruki’nin yerini dolduramadı. ikinci devrede çek hücumlarının çoğu onun bulunduğu cenahtan oldu. rebii ile fikret ilk devrede iyi oldukları halde ikinci devrenin ortalarından sonra cevvaliyetlerini kaybettiler. hasma bir hayli top kaptırdılar. maamafih hepsi muvaffak olmuş demektir. slavya’nın sıkışınca cok sert ve favullü oynadığını gördük. bu hali, futbol üstatlarına yaraştıramadık.