çünkü takımın idmanı ve nefesi kâfi değildi, kesildi de ondan ...
leningrat 25 (darülfünun takımına refakat eden hususî muhabirimizden) — leningrat muhteliti ile yaptığımız maçın ne suretle kaybedildiğini izah etmek bizim için müşkül olduğu kadar efkârı umumiye için de anlaşılması güçtür. evvelâ kazanılmış bir zafer, ve sonradan temin edilmiş beraberlik uçup gitmiştir. kazandığımız zaferin kaybedilmesinde bizim kusurumuz muhakkak olmakla beraber, beraberliğin kaybolmasında hakemin taksiri vardır. kazanılmış bir zaferin elden gitmiş olması bizi çok müteessir ve muztarip etmiştir.
moskova'da yaptığımız millî maçta da oynamış olan botosof, bu maçta bizim takımın bütün hatlarının gayet teknik oynadığını, birinci devrede muhacimlerin iyi oynadıkları halde müdafaanın daima fena olduğunu, ikinci devrede bütün takımın fena oynadığını, oyuncuların istirahat ve sıhhatlerine itina edilmesine rağmen yorgun olduklarını, takımımızın oyunu kaybetmesinin en başlı sebebinin bu yorgunluk olduğunu, bir devreden fazla oyuna devam edemediğimizi söylemiş ve rus’ların ferdî ve bedenî kabiliyeti yüksek oyuncular olduğunu ve bunun için sonuna kadar dayanarak oyunu kazandıklarını türk futbolcuları için her şeyden evvel mukavemetin lâzım olduğunu, bunun için de ferdî ve atletik idmanlara pek çok ehemmiyet verilmesi lâzım geldiğini söylemiştir.
zeki, bir gün söz arasında bu gibi maçlardan sonra mutat olan ziyafet sofrasına galip sıfatile oturmanın zevkini anlatıyordu. biz henüz burada bu zevki tatamadık.
rus’lar, bize karşı çok dostane ve nazikâne muamele etmekte ve mütemadiyen aramızda bulunmakta ve mağlûbiyetten müteessir olmamamız için azamî bir itina göstermektedirler.
şimdi son ümidimiz harkof maçındadır. sözün doğrusunu isterseniz bu neticeler de hiç fena değildir. mecburî bir acele ile ve anform olmıyan bir takımla paniğe uğramak tehlikesi de vardı. artık sureti kat'iyede tahakkuk etmiştir ki, bu gibi müsabakalara çıkacak ve götürülecek her hangi bir takım efradını çok iyi hazırlamak lâzımdır. bunun için hükümetin azamî ve her türlü müzahereti elzemdir. kıymetli bir oyuncuya izin almak için günlerce müşkülât çekilirse, ekzersiz için lâzım olan müddet, muhabereler, ricalar, intizarlarla zayi edilirse akibet işte böyle müessif olur.
ismet pş. hz. inden istirham ederim: arasıra temsilî müsabakalara iştiraki arzu ve emrolunan sporcular daha ziyade himaye ve müsaadeye mazhar edilsinler. burada, sırası geldikçe, merdut padişahlık devrinde kimseye müyesser olmıyan himaye ve şefkati her türk gencinin büyük gazi devrinde bulduğu ve gördüğünü söyledim ve işte dün geceki ziyafette ayni sözleri söyledim. gazi’yi tebcil eden eller, dakikalarca alkışa devam etti. işte acılarımızı unutturan yegâne tesellimiz budur ki bizde de artık spora çok başka bir zaviyeden bakılacak, hükûmetimiz daha nafi bir şekilde maddî ve manevî müzaheret edecek, çok yakında bizde de her türlü sporlar için her nevi vesait bulunacak, memleketin her yerinde bu vesaiti cami stadyomlarımız olacak, sporu seven, spor yapan türk gençliğinin adedi çoğalacak, her müterakki memlekette olduğu gibi yüz binlerce fert spor yapacak ve böyle bir temsili takım için on bir, yirmi iki değil, yüzlerce on bir bulunacaktır. benimle beraber siz de emin olunuz ki o gün türk gençliğinin bileğini kimse bükemiyecektir. senelerdenberi bütün vasıtasızlık içinde olduğumuz halde alınan neticeler bu kanaatimi teyide kâfidir.