bilindiği gibi 1960’ların ilk yarısında futbol federasyonu başkanı orhan şeref apak’ın öncülüğünde profesyonel ikinci ve üçüncü ligler kurulmuştu. tüm yurtta bu liglerde mücadele edecek profesyonel şehir takımlarının kurulması öngörülüyordu. kentin maddi, manevi ve sportif tüm imkânlarının profesyonel bir spor kulübüne seferber edilebilmesi için o kentteki amatör kulüplerin birleşmesi gerekiyordu. trabzon elbette ki bu seferberliğin dışında kalamazdı. ancak idmanocağı-idmangücü rekabeti trabzon futboluna öylesine hakimdi ki bu iki kulübün bir çatı altında toplanması neredeyse imkansızdı. nitekim böyle bir girişimde bulunmak isteyen bir avuç idealistin daha ilk çalışmalarında bu sürecin oldukça sıkıntılı olacağı hemen anlaşılmıştı. kendi kimlik ve renklerinden feragat etmek istemeyen ocaklılar birleşmeye yanaşmıyordu. 21 haziran 1966 tarihinde, martıspor ve yıldızspor'la birleşen idmanocağı ile kendi isim ve renklerini muhafaza ederek profesyonel bir kulüp namı ile önce türkiye 2. ligi’ne alındı; ancak resmi yazışmalar ve tebliğde yaşanan sorunlar nedeni ile idmanocağı'nın ikinci lig’de oynamasına izin verilmedi. 20 temmuz 1966'da bu kez idmangücü, karadenizgücü, martıspor ve yolspor'un katılmasıyla kırmızı-beyaz renkler altında trabzonspor’u kurdu ve 1966-67 sezonunda ikinci lig’de mücadele etmeye başladı.
idmanocağı’nın dahil olmadığı bir trabzonspor’un şehir temsiliyeti bakımından eksik bir görüntü ortaya koyduğu düşünülüyordu. idmanocağı’nın trabzonspor’a karşı danıştay'da açtığı davadan, yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştı. sezon sonunda birleşme tartışmaları yeniden alevlendi. federasyon başkanı orhan şeref apak’tan devlet bakanı kamil ocak’a, hasan polat’tan cumhuriyet gazetesi spor müdürü erdoğan arıpınar’a pek çok üst düzey yetkilinin araya girmesi dahi sonucu pek değiştirmiyordu. trabzon'da gergin geçen 1967 yazını sona erdiren komut zamanın beden terbiyesi genel müdürü ulvi yenal’dan geldi. yenal, idmanocağı ve idmangücü'nün birleşmemeleri halinde iki kulübün de türkiye 2. ligi’ne alınmayacağı ve “mazisiyle övünen” trabzon’un profesyonel liglerde temsil edilmeyeceğini bildirdi. bu durum trabzon'da şok etkisi yaratmıştı. artık her gün, her akşam toplantı üstüne toplantı yapılıyordu. bazen tam bir anlaşma zemini ortaya çıkıyor ama yine en ufak bir ayrıntı her şeyi berbat ediyordu. öte yandan futbol federasyonunun il kulüpleri için tanıdığı sürenin de sonu yaklaşıyordu… tüm kent, trabzonspor adıyla bir kulübün kurulmasını yürekten arzuluyordu. öyle ki trabzonlular, 1967 yılının temmuz sonunda sessiz bir yürüyüş düzenleyerek bir türlü uzlaşamayan kulüp başkanlarını protesto edecekti... nihayet 2 ağustos 1967 günü, geceli gündüzlü yapılan toplantılardan müsbet bir netice çıkacak ve her iki kulüp birleşmeyi kabul edecekti. bordo-mavi renkler altında, idmanocağı, idmangücü, karadenizgücü ve martıspor'un birleşmesi ile kurulan trabzonspor kulübü, 1967-68 sezonu itibarıyla ikinci lig’e “merhaba” dedi.