finallere iyi başlayıp daha sonra düşüşe geçen italya’yla, ilk turda zayıf rakip romanya’yı zor geçen fakat daha sonra özellikle etkili savunmasıyla güçlü rakipleri geride bırakan çekoslavakya roma’da final oynuyolardı. italyan diktatörü benito mussolini, dünya kupası’na çok önem veriyor, ideolojisini yaymak için eşsiz bir fırsat olarak görüyordu. final bu atmosferde başladı. maçın başlamasıyla birlikte italyan futbolcular üstünde mussolini’nin stresi iyice su yüzüne çıktı. avusturya maçında şık futbollarıyla göz dolduran çekler, artık kendilerini kupayı almaya inandırmışlardı ve ayrı bir inançla oynuyorlardı. italyan ve çek futbolcular rakip kaleye pek fazla gidemediler ve 70. dakikaya kadar skor 0-0 devam etti. bu dakikada kornerden dönen topa gelişine sert ve isabetli vuran puc çekoslavakya’yı 1-0 öne geçirdi. bu golle birlikte tribündeki mussolini küplere bindi. çekoslavakya 80. dakikada bu kez çok daha net bir fırsatı kullanamadı ve bu net fırsatın kaçırılması, takım üstünde büyük moral ve motivasyon kaybına neden olmakla kalmadı. 2 dakika sonra orsi italyanlar’a beraberliği getiren golü kaydetti ve tribündeki mussolini biraz olsun sakinleşti. 90 dakika beraberlikle tamamlandı ve 2. dünya kupası finali uzatmaya gitti. italyanların yıldızı meazza sakat sakat oynuyordu ve çeklerin bu avantajı kullanması kaçınılmazdı. ancak bir sonraki gol de italyanlar’dan geldi.105.ci dakikada schiavio italyanları öne geçirdi. 120 dakika sona erdiğinde yine bir ev sahibi kupanın sahibi oluyordu. 1930’da arjantinle gümüş madalya kazanan luis monti 4 yıl sonra altın madalya kazanarak dünya kupaları iki farklı madalya kazanan ilk, 2 farklı ülke adına 2 finalde de mücadele eden tek futbolcu oldu. victor puzzo’nun takımı kupayı kazanmayı başarmıştı ama buna kendilerinden çok italya’nın faşist lideri mussolini sevinmişti.